Kayıtlar

Ocak, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çürümçürümenin Kitabını Yazdık

Yazarken bile zorlandığım bir başlığı “oku” deseler okuyamam. Ancak Türk toplumunun yozlaşmasına da başka bir kelime bulamadım. Kartalkaya’ da yaşanan yangın felaketin de kayanlar, doğal afetlerde sağ kalanların yağma yapmaları, insani yardım kuruluşlarının gelen yardımlardan nemalanmaları, bir kaza bela anında yardım etmek yerine, fotoğraf çekmekle uğraşan balkon seyircileri ve en son bizzat yaşadığım komşu nenenin ölüm ahali… Evet, komşu nene…101 yaşında yalnız yaşayan her işini kendi gören 3.katımda oturan komşu nene… Üç gün boyunca kendinden haber alınamayan ancak polis yerine beni arayan duyarlı olduğunu düşünen komşular… Ben onu çarşambadan çarşambaya takip ederdim, zira bizim burada o gün pazar kurulur ve mutlaka sürüne sürüne pazara giderdi. Bir türlü Huzurevine gitmeye ikna edemediğim nenem…Neneye bir şeyler olduğunu balkon kapısının açık olmasından anlayan komşular maalesef dört gün boyunca beni beklemişler. Evet, sorumluluktan korkan bir toplum haline geldik maales...

Rast Gele Yaşamalar…

Bolu felaketinden sonra çocuktu, gelişimdi, börtü böcekti yazmak içime sinmedi. Nedir bu Türkiye’nin kaderi… Neden böyle lanetlendik? Hiç cevabını bulamayacağımız sorular, gibi geliyor bana… Şöyle geçmişe baktığımız zaman aslında Türkiye’de tek değişen şey… Bizim daha çok anlamsız bir şekilde ölmemiz ve bütün değerlerimizi kaybetmemiz. Yoksa eski skeçlere baktığınız zaman siyasette, geçim sıkıntısı da hep aynı… Son on yıldır Türkiye’ de başımıza neler geldiğini merak edip araştırmak istedim. Bakın neler neler yaşamışız. Depremler: 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremleri: Bu depremler sonucunda en az 50.783 kişi hayatını kaybetmiş ve ‪122.000‬'den fazla kişi yaralanmıştır. 24 Ocak 2020 Elazığ Depremi: 44 kişi hayatını kaybetmiş ve birçok bina yıkılmıştır. 30 Ekim 2020 İzmir Seferihisar Depremi: 117 kişi hayatını kaybetmiş ve birçok bina yıkılmıştır. Maden Kazaları: 13 Mayıs 2014 Soma Maden Faciası: 301 madenci yaşamını yitirmiştir. (sık yaşanan maden kazalarında en fazla v...

BEYİN SİSİ…

Geçenlerde kulüp toplantısında sohbet aralığında bu terimi duyduğum vakit, belirtilerinin bize çok yakın olduğunu fark edince, araştırıp sizlerle paylaşmak istedim. Aslında bu durumu daha çok, eğitimci ve artık hücrelerinin yenilenmesi yavaşlayan benim daha çok dikkatimi çekmeye neden oldu. Zira son yıllarda çocukların öğretimde ve eğitimde zorlanması, her bilgiyi eğer sık tekrar olmazsa unutmaları, benim geçmişi daha fazla hatırlayıp yeni olayları hatırlamakta zorlanmam, bu çaresiz döngünün nedenini ve ne yapılması gerektiğini düşünüp durmam, merakımı daha da çoğalttı. Eğitimde-öğretimde, bizlerde, çocuklarda galiba beyin sisi etkisi altına girmiş bulunmaktayız. Genel bir mutsuzluk, huzursuzluk, öğretilenleri çabuk unutmak, eğitimlerin istendik davranışa dönüşememesi gibi sıkıntıların demek ki bilmesek de bir adı varmış. Beyin sisi ya da Puslu zihin… Bugün karneler alındı, kimi üzüldü, kimi mutlu oldu. Biliyor musunuz? Hiç öğretim hayatımda taktir, teşekkür alan ve hatt...

Çocuklarda Sorumluluk Bilinci Nasıl Kazandırılır?

Sorumluluk bilinci, çocukların birey olarak gelişiminde önemli bir yer tutar. Bu bilinç, çocuklara hem kendilerini hem de çevrelerini yönetebilme becerisi kazandırır. Sorumluluk sahibi bireyler, hayatlarında daha başarılı, özgüvenli ve disiplinli olurlar. Çocuklara sorumluluk bilinci kazandırmak, ailelerin ve eğitimcilerin ortak bir çabasıyla gerçekleşir. İşte çocuklarda sorumluluk bilinci geliştirmeye yönelik etkili yöntemler: 1. Rol Model Olmak: Çocuklar, en çok çevrelerindeki yetişkinleri gözlemleyerek öğrenir. Ebeveynler ve öğretmenler, sorumluluk bilincine sahip davranışlarıyla çocuklara örnek olmalıdır. Örneğin, verdiği sözleri tutan bir ebeveyn, çocuğa güvenilir olmanın önemini gösterir. 2. Yaşa Uygun Görevler Vermek: Çocuklara yaşlarına ve yeteneklerine uygun sorumluluklar verilmesi, onların kendilerine güvenmelerine yardımcı olur. Örneğin, küçük bir çocuk oyuncaklarını toplamakla sorumlu olabilirken, daha büyük bir çocuk evde sofrayı kurma veya okul çantasını hazırlama gib...

2-6 Yaş Çocuklarında Yalan

Bizim en çok karşılaştığımız sorunlardan biri de yalandır. Çocuğun yalanı ve gerçeği ayıramadığı hayal gücünün ve haz duygusunu yoğun yaşadığı dönemlerdir erken çocukluk dönemi. Ancak biz yetişkinler bunun bir ahlak sorunu olduğunu düşündüğümüz için, bu tür durumlarda savunmaya geçeriz. Siz sittin sene bu davranışların doğal olduğunu anlatsanız da “benim çocuğum asla yalan söylemez” der, karşı tarafı suçlayarak bol bol kalp kırarız. O yüzden hep dediğim gibi, eğer ebeveyn olmaya kara verdiyseniz ki beklemediğiniz bir gebelik olsa dahi, önünüzde çocuk gelişimini araştıracağınız tam 9 ayınız var… Peki, bu yalan işi nedir? 2-6 yaş arası çocukların yalan söyleme nedenleri, gelişimsel özellikleri ve çevresel etmenlerle yakından ilişkilidir. Bu yaş grubu, gerçek ile hayal arasındaki farkı tam olarak anlayamayabilir ve yalan söylemeleri genellikle bilinçli bir kötü niyetten değil, gelişimsel süreçlerden kaynaklanır. İşte bu yaş grubunda yalan söylemenin başlıca nedenleri: 1. Hayal Gücünün...