Kayıtlar

Mayıs, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ben anlamam Z,X kuşaklarından…

Ben anlamam Z,X kuşaklarından… Evet, gerçekten eğitim ve öğretim nereye gidiyor hiçbir fikri olan var mı? Her yerde fakülte açıldı uzman öğretici yok… Öğretmenler, ellerinde ki malzemenin canlı olduğunun farkında olmadan teker teker mezun oluyor… Hal böyle olunca nitelikli öğretici artık hayal… Zira gençlerde sadece öğretmenliği sağlam devlet kapısı görmeye devam ettiği için araştırmıyor, kendini geliştirmek için hiçbir konuda adım atmıyor. Ve kim ne derse desin, ben Z, X kuşağı falan anlamam, özellikle 30-40 yaş arası anne-babalar, ne dünyaya getirdiklerinin, ne çocukları büyütürken yaptıkları hataların farkındalar… Öyle hal aldı ki artık çocuklarını el gün görsün “ben hoşgörü ana-babayım ve hatta öyle ilgiliyim ki altlarındaki donlarını bile, ben giydiriyorum” durumundalar… Evde alınması gereken; görgü kuralı, beşeri ilişkiler, ahlakı değerler, büyük-küçük saygısı gibi… Sosyal, kültürel hiçbir eğitim almayan çocuklar, davranış bozukluğu ile birlikt

Kayın+Ana

Kayın+Ana Her gün olduğu gibi bu hafta sonu da acı haberlerle uyandık durduk… Adana’da bir stadyum açılışında ki neden bütün bunlara gerek duyuluyor onu da anlamış değilim? İl bazında kopan yaygarayla birlikte 81 ilden “fakülte gezisi ve eğlence var “diye getirilen gençlerin şaşkınlığı, isyanı ile yapılan açılış sonucu yaşanan korkunç kaza… Bu evlatların vebalını kim taşıyacak, ülkenin gelirini hunharca harcayanlar bunun bedelini nasıl ödeyecek, bütün yasal haksızlıklar olmak üzere yaşanan tüm haksızlıkların hesabını kim verecek? Bu konuda hiçbir fikrim yok. Kafa yormaktan da isyan etmekten de yoruldum. Artık bir oy hakkım var ve onu kullanarak tepkimi vermekten başka çarem yok diyorum… Türk insanının çaresizliğini görünce de “şimdi ben çocuk gelişimi, kişisel gelişim desem, kimin umurunda olur ki “dediğim zamanlardan geçiyorum. Zira ülke elden giderken, geçim sıkıntısı içinde boğulurken hangi ana-baba mutlu olup, mutlu çocuk yetiştirebilir ki… Kavga, ekme

Onu Anlamak..

Onu Anlamak… 19 Mayıs Ata’mızın doğum günü ve gençlere de armağan ettiği bir gün… Bir Türk’ün ve “ben Müslüman’ım” diyen, her vatandaşın hayatında okuması gereken bence 4 kitap var. 1.si Kuran-ı Kerim,2.si Nutuk 3.sü Gençliğe Hitabe ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası. İşte o zaman ben “Atatürkçüyüm, Kemalistim ya da Müslüman’ım” ideolojilerinin içi doluyor. Zira bunları bilmeden yaptığımız her eylem ve düşünce içi boş bir levhaya benzer. O levhayı canı isteyen kendine göre doldurur durur ve başkalarının da doldurmasına izin verir. Ve Mustafa Kemal Atatürk, hayatını ve mücadelelerini içselleştirerek incelediğinizde aslında oldukça mutsuz, ezilmiş ve kendinden başka hiçbir desteği olmayan bir çocuk görüyorsunuz. Babanın ölümü, annenin o dönem de tekrar evlenmesi, evlilik sonrası dayıya yollanması ve bu babadan doğan kardeşler… Mustafa Kemal hep yalnız ve kimsesiz… Acı geçen çocukluğundan lider olarak yeni bir ülke yaratması, deha oluşunun zaten ilk işaretleri değil

Perdenin kenarından bakanlar…

Perdenin kenarından bakanlar… Kaç kişi perdenin arkasından ya da tülü azıcık kenara çekip etrafına bakınıyor? Kaç kişinin evinde bütün perdeler sıkı sıkı kapatılmış? Bütün bu davranışların nedenini hiç düşündünüz mü? İnsanlar hiçbir davranışını nedensiz yapmaz. Perdeleri sıkı sıkı kapatmak, kapıyı kırk kere kilitlemek, evi 7/24 temizlemek, hayatın içine karışmadan tülü azıcık aralayıp etrafı seyretmek, hiç tadına bile bakmadığınız bir yemeği yemek istememek ya da aslında doğal tepkiler vereceğiniz olaylarda gereğinden fazla tepkiler vermek gibi… Davranışların hiç biri nedensiz değildir. Hepsinin altında geçmiş yaşamlar, deneyimler, beyninizin içine hapsettiğiniz olumsuz nasihatler vardır… Korkarız, çekiniriz zira aklımızın köşesine hep yerleşmiştir. “ Dikkat et! Başını belaya sokma!” Hoş hala çocuklarımıza bu öğütleri vermiyor muyuz? “Aman…Haaa!” Peki, sizce yaşamı perdenin arkasından izlemek, yaşamın içine katılmamak, ne kadar doğru? Ya da bu çek

Bir Türlü Gelmeyen Bahar…

Bir Türlü Gelmeyen Bahar… Küresel ısınma, artık kendini hepten belli etmeye başladı. Aslında bizim göz ardı ettiğimiz ancak bilim insanlarının yıllardır anlattığı, önlemler için çabaladığı mevsim değişimi, beklenen bir durum… İklimler kayıyor ve mevsimler yerlerini değiştiriyor, nihayetin de nasıl ki daha önceden yaşanmış… Coğrafya değişecek ve haritadaki sınırlar yavaş yavaş yerlerini değiştirecek. Televizyonlarda izlediğimiz kurgu filmlerinin aslında gerçeğini yaşamaya başladık, farkında mıyız bilmiyorum? Şimdi Dünya’ya verdiğimiz bunca zararın mutlaka bir bedeli olacaktı. Doğa acımasızdır ve yapılan kötülükleri asla affetmez. Şimdi biz, “Yeşil Dünya, Yeşil Fabrika, Yeşil Okullar…” deyip duralım. Umarım çok geç kalmamışızdır. Bugün aslında baharın tam ortasındayız ve eski takvimlere takvimlere göre 9 Kasım-5 Mayıs arası süren “Kış Faslı”nın bitip, güneşin Ülker burcuna girmesiyle "Yaz Faslı"nın başlayacağı gece. Aynı zamanda Hızır ve İlyas isiml