Kayıtlar

Eylül, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ne fark eder ki?

Aslında bu yazıyı çok daha önce yazmam gerekiyordu. Yıllardır çocuk davranışı ve zihinsel problem de velilere “lütfen uzmana gidin, mevzu beni aşıyor” desem de ailelerin “hocam çocuk doktoru öyle dedi,sağlık ocağı doktoru şöyle dedi, yok falanca yerde pedagog vardı oda böyle dedi” şimdi olmadı, bir de gelişim merkezleri çıktıya… her şeyin tuzu biberi oldu. Ve yıllarca pedagolojinin ne olduğunu “aslında zamanında psikoloji mezunlarının eğitimci olabilmesi için bir dönem açılan ve kapanan program olduğunu anlatmaktan, her branş doktorunun çocuk psikolojini bilemeyeceğini izah etmekten ve şimdide açılan garip isimlerle danışmanlık yapan işletmelerin, bir faydası olmayacağını” söylemekten inanın gına geldi. Bazen şunu söylüyorum kendime, insanlar kandırılmaktan hoşlanıyor ve gerçeklerle yüzleşmemek adına aptalı oynuyor. Yoksa bunca rehberliğe rağmen hala aynı yanlış üzerine gitmenin başka izahı yok. Zaten o insanlara gitmeleri gerekiyorsa ki aslında kavramsal ol

Hayatın ödülü de laneti de aynıdır… UNUTMAK…”

Bugün çocuklarda öfkenin nedenleri ve yapılacaklarla ilgili sizlerle tek taraflı sohbet etmek ihtiyacı duydum (malum yazınca kendi kendime konuştuğumu düşündüğüm günlerden bir günü yaşamaktayım ) Aslında, öfke ve kontrolü biz yetişkinler içinde büyük sorun. Hele Türk toplumunun içinde olduğu olumsuzluklar, hepimizin öfke kontrolü yapamadığımızın kanıtı; olaylara bodoslama daldığımız da göstergesi.Günlük haberleri izleyerek toplumun çıldırdığını net görebiliyoruz. Peki, bütün bu çılgınlığımız, öfke patlamalarımız, aslında şu anda yaşadığımız toplumun kaosundan mı kaynaklanıyor? Elbette ki değil, zira her ne yaşıyorsak bütün bunların altında yatan çocukluğumuz ve duygularımızı kontrol edemeyip kriz yönetimini beceremememiz. Geçenler de dizi izliyordum, çok beğendiğim bir cümleyi sizle paylaşmak istiyorum. Replikte geçen cümle şöyleydi; “Hayatın ödülü de laneti de aynıdır… UNUTMAK…” Aslında kişi hangi yaşta, ne yaşarsa yaşasın unutmuyor, sadece “sanıyor” işt

Erken çocukluk dönemin de neden eğitim önemli?

Yazımın başlığı biraz uzun oldu. Ancak belki ebeveynlerin dikkatini çeker ve okuma ihtiyacı doğar diye düşündüm. Zira, yıllardır mesleğin içindeyim ve hala eğitimin bebeklikten başladığını 24 ay itibarıyla da profesyonel eğitimin, çocukların geleceği için ne kadar önemli olduğunu dilim döndüğünce anlatmaya çalışırım. Ailelerin, hala ehil olmayan insanlara çocuklarını teslim etmelerine çare bulamamın çaresizliği ile yılmadan usanmadan yazmaya anlatmaya devam edeceğim. Çünkü eğitim, bir ülkenin asıl gelecek problemidir ve geleceğimize bu büyüttüğümüz çocuklar yön verecektir. Yoksa karanlık bir tünelde ışığı göremeden zifiri karanlığa gömülmeye mahkûmuz. Öncelikle 24 ay öğrenci alan hiçbir kurum çocuk bakıcısı değildir. Elbetteki bakımı ve sağlığı bizler için çok önemli olan çocuklarımızın, en önemli ihtiyacı olan eğitimi, gelişimi, hayata güvenli başlamaları as olan vazifemizdir ki bizler ebeveynler kadar çocuklarımıza iyi bakamıyız, ancak onlara sevgimizi, ilgimizi verer

Boş Yapma!

Zamane gençleri bir başka oluyor “boş yapma!” aslında ne anlamlı bir kelimeymiş. “Boşu boşuna konuşma, içi boş laflar sarf etme” gibi gibi… Gençleri seviyorum ki onların konuşmalarını anlamakta zorlansam da öğrendiğim en yegâne bilgi,hiç boş konuşmuyorlar ve aslında çevrelerinde olan bitenin çok net farkındalar.Onlar internet çocuğu,bütün dünyayı aslında küçük bir ekranda takip ediyor ve yorumlayabiliyorlar.Anlayacağınız bizler gibi dar bir pencereleri yok ve evrensel hayat görüşleriyle kimsenin giyimiyle kuşamıyla,cinsel kimliği ile ya da etnik kökeniyle ilgilenmiyorlar.Hele siyaset, onlar için saçma sapan gereksiz işler. Bir olaya tepki vereceklerinde ise kimseye hakaret etmiyor, kötü söz sarf etmiyorlar. En sevdiğim yönleri ise teknolojiye çok hâkim oldukları için, tepkilerini mizahla dile getirip, türlü türlü minik videolar çekiyorlar. Şimdi, siz kalkıp bu, zehir gibi kafası çalışan gençliği yargılıyor ve mahalle baskısıyla sindirmeye çalışıyorsunuz öyle mi? Y