Boş Yapma!

Zamane gençleri bir başka oluyor “boş yapma!” aslında ne anlamlı bir kelimeymiş. “Boşu boşuna konuşma, içi boş laflar sarf etme” gibi gibi… Gençleri seviyorum ki onların konuşmalarını anlamakta zorlansam da öğrendiğim en yegâne bilgi,hiç boş konuşmuyorlar ve aslında çevrelerinde olan bitenin çok net farkındalar.Onlar internet çocuğu,bütün dünyayı aslında küçük bir ekranda takip ediyor ve yorumlayabiliyorlar.Anlayacağınız bizler gibi dar bir pencereleri yok ve evrensel hayat görüşleriyle kimsenin giyimiyle kuşamıyla,cinsel kimliği ile ya da etnik kökeniyle ilgilenmiyorlar.Hele siyaset, onlar için saçma sapan gereksiz işler. Bir olaya tepki vereceklerinde ise kimseye hakaret etmiyor, kötü söz sarf etmiyorlar. En sevdiğim yönleri ise teknolojiye çok hâkim oldukları için, tepkilerini mizahla dile getirip, türlü türlü minik videolar çekiyorlar. Şimdi, siz kalkıp bu, zehir gibi kafası çalışan gençliği yargılıyor ve mahalle baskısıyla sindirmeye çalışıyorsunuz öyle mi? Yok babam yok! O iş artık öyle olmuyor. Hele Milli dediğimiz ve dünyaya adımızı duyuran kızlarımıza…. Yapmayın böyle, madara olan sizler oluyorsunuz, onlar o kadar naif cevaplar veriyor ki bizim onları savunmamıza bile gerek kalmıyor. Şimdi siz dar görüşlüler, acaba kadının güçlenip, evde de akıllanıp size baş kaldırmasından mı? Yoksa bir gün eşlerinizin tercihlerinin değişeceğinden mi, korkuyorsunuz? Bu telaş niye? Bakın, insanları, özellikle gençleri bu şekilde yargıladığınız da onlar size arşivleri açarak cevap verirse bu memlekette kimse kimsenin yüzüne bakamaz. Önce bunu fark edin. Adama sormazlar mı? Amca, “oğlancılık, sübyancılık, bademleme, muhallebi çocuğu, çocuk gelin, berder, beşik kertmesi, başlık parası, muta nikâhı nedir?” diye… Cevabınız ne olacak? Biz bu memlekette cinsel kimlik kargaşası yaşayan ya da tercihini gizli gizli yaşayan o kadar gözde insanı baş tacı yaptık ki siz benden daha iyi biliyorsunuz. Bırakın daha 23 yaşında bir sporcunun cinsel kimliğini malzeme yapmayı. Önce oturun eteğinizdeki taşlara bir sırayla bakın ve sonra dönün aynada “yahu, ben neyin peşindeyim” deyin ve utanın. Ancak en çok üzüldüğüm, yetkililerin çok güzel bir sanal takibi varken, bu çirkin saldırıları önlemek adına çaba sarf etmemesi ve bu ayrıştırmaya “dur” dememesi. Ayrıştırmayın! Birleştirin ki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları huzurlu yaşasın. Ayrıştırmayın! Birleştirin ki Ata’mın kurduğu bu ülke eski saygınlığına kavuşsun. Ayrıştırmayın! Birleştirin ki bu genç dimağlar “yeter! Artık” diyerek, çekip gitmesin. Ayrıştırmayın! Birleştirin ki bunca olumsuzlukların, yaşam mücadelesinin içinde azıcık insanların yüzü gülsün. Aramızda kalsın sevgili yöneticiler, eğer bir ülkenin halkı mutluysa onları yönetmek en kolay iştir. Kendi kendinize işlerinizi zorlaştırmayın. Bırakın artık insanları yargılamayı, azıcık sizde ülkeniz için mutlu olun, gurur duyun. Vatanın topraklarında, al bayrağımızın altında, eğer yaşayabiliyorsanız o bizim yüce gönlümüzden çünkü biz Yunus Emre’nin dediği gibi “Yaratılanı severim, yaratandan ötürü” terbiyesini görmüş, öyle çocuklar yetiştirmiş nesilleriz, şükredin, kansızlık yapmayın… Kısacası, gerçekten “boş yapma!” Unutmayın! Bu ülkeyi vatan yapan ve canıyla bedelini ödeyen kadınlarımızın torunları, her alanda sesini duyurmaya, aydın gençlik yetiştirmeye ve asla ülkesini Ata’mızın ilke ve inkılâplarının dışına çıkarmamaya devam edecek, siz rahat olun biz benzemeyiz başkalarına zira hepimiz şehit torunlarıyız… Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın! Seray LEVENT ÖZGECAN ÇOCUK YUVASI ve KULÜBÜ 1505647430754_IMG_1894.JPG ‪0322.4582496-4583053‬ http://www.ozgecancocuk.com http://www.facebook.com/ozgecancocuk

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dünün Ardından…

UYANIŞ...

Kayıp Nesil...