Kayıtlar

Ağustos, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

CELLADINA ÂŞIK OLMAK!

CELLADINA ÂŞIK OLMAK! Biliyorsunuz artık ‘‘ STOCKHOLM  SENDROMU’’   bir insanın cellâdına âşık olması ya da katiline mi desek? Sendrom 1973 yılında 6 gün boyunca banka soyguncusunun rehinesiyken suçluya bağlanma hikâyesinin sonucunda ortaya çıkmış bir çeşit psikolojik belirtiler… İyi de hangimiz cellâdımıza âşık olmadık ki! Yıllar yıllar önce,   bir velimin başına buna benzer olay gelmişti. Çok iyi maddi ve manevi evliliğini attan inip eşeğe binmek üzere bitirmişti. O zaman elbette ki ben de çok genç bir insanım, aklım ermedi.  Sonuç mu? Cellâdına âşık olmuş, katiline biat etmiş her kadının yaşadığı acı son… Her şeyi elinden alınmış ve hiçbir mesleği olmayan bir insanın terk edildikten sonra yaşayacağı aklınıza gelebilecek en kötü yaşanan acılar… Sakın kimseyi yargılamayın, ‘‘yaşamam ya da yaşamadım’’ diyen yanılır… Bir kadın düşünün ya da erkek hiç fark etmez… Yok mu? Etrafınız da ya da siz hiç mi? –Mış gibi yaşamadınız? Bu soruların cevaplarını

‘‘Eskici mi? Lazım’’ Dediniz….

‘‘Eskici mi? Lazım’’ Dediniz…. Hala bayram devam ediyor ve hala benim blogum facebook ve instegram da engelli ama olsun… Kalan sağlar bizimdir diyerek ben yazmaya devam edeceğim. Yapacak bir şey yok! Evet, siz hiç eskici oldunuz mu? Ya da benim gibi eskici misiniz? Sizi bilmem ama ben seviyorum eskileri, geçmişime şahit olan bütün canlı cansız varlıkları,galiba yenilerden bir hayır görmeyince eskiye daha   bağlı oluyor insan… Mesela,48 yaşındayım doğdum doğalı aynı muhitte oturuyorum,20 yıldır aynı ev de,26 yıldır aynı mesleği yapıyorum…. Hala ilkokul, ortaokul,lise arkadaşlıklarım devam eder,hala büyüttüğüm bebelerin aileleriyle ve öğrencilerimle görüşmeye devam ederim. Annem ‘‘Çıfıt çarşısı’’ dese de hala yoğurt kabı,kavanoz   saklar ve hala 1991yılında evlenirken yapılan bütün çeyizlerimi kullanırım.Bir mobilyalarımın hepsi olmasa da bazılarını o da 2007 de değiştirdim ve hala küçük oğlumun yani 1998 de annemin doğum hediyesi olan bulaşık makinesini kul

Homo Sapiensler Bir Karga Pisliği Kadar Olamadık!

Homo Sapiensler Bir Karga pisliği Kadar Olamadık! Her yaz ayların da ne ilginçtir değil mi? Güzelim yeşil alanlar acıy cayır yanar. O yangın bir türlü de durdurulamaz. Kaynaklara göre dokuz yılda 83 bin 557 futbol sahası büyüklüğün de yeşil alanlar yanmış belki de daha fazla… Ben Adanalıyım artık sizler bunu biliyorsunuz ve bugün 4 Ağustos 2019 benim sıcaktan oturduğum yer de şıpı şıpır terlemem ‘‘gece yine esmiyor esmiyor’’ diyerek odaları gezmem nefes alır mıyım ki diyerek de balkona çıkmam gerek hani nerede? Benim memleketim de olur olmaz zamanlar da sağnak yağmur yağmaya başladı.  Benim bereketli ve deprem bölgesi olan memleketim de bir dikili ağaç görünce mutlu olmaya başladık… Mis kokulu Adana’ m da Turunç, portakal, mandalina ağaçlarının kokusunu duyamaz olduk… Tarlalarımız koca koca taş binalara mahkûm oldu… Haa diyeceksiniz ki nüfus çoğaldı iyi de kardeşim nüfus çoğaldıysa bu binalar da oturması gereken insanlar nerede? Yumuşacık verimli t