Kayıtlar

Haziran, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

‘‘Dislike’’ neden şaşırdınız ki!

‘‘Dislike’’ neden şaşırdınız ki! Bu aralar yoğunluktan haberleri ve hatta fukara gazetesi dediğim, özellikle twıttırı pek takip edemedim zira oralardan bana ilhan verecek çok havadisler çıkıyor. Bugün şöyle bakmaya vakitim olunca ‘‘ Z kuşağı sana oy vermeyecek’’ başlıklarla, ‘‘dislike’’ yazısını gördüm. Herkes paylaşımlar yapıp yorumlar yazmıştı, ‘‘yine ne oldu, bıktım artık bir yatıyor kalkıyorum yer yerinden oynuyor’’ diye söylenirken anladım ki baş yöneticimiz gençlerle internet üzerinden sohbet etmek istemiş ve çok fazla ‘‘dislike’’ yani beğenmeme tuşuna basılmış… Yönetici için kötü bir duygu düşünün sizin yönetiminiz de doğan ya da o dönem de bebiş olan,   sizden başka yöneten görmeyen bir kitle sizi beğenmiyor…   Yerinde olmak istemezdim. Ancak neden bu kadar insanların şaşırdığını da çok anlamadım çünkü bu doğanın döngüsüdür ve önce birey kendi faydalarını düşünür, ayrıca Y-Z dediğimiz kuşaktan daha önce de bahsetmiştim onlar bu dünyanın değişimini gerçekleştir

Yarattığımız canavarlarla baş edememe, bu olsa gerek?

Yarattığımız canavarlarla baş edememe, bu olsa gerek? Salgından önce ve salgından sonra hayatımız yapboz tahtasına dönüşmüştü. Her kürsüye çıkan bıt bıt konuşuyor, hoop bir şeyler değişiyor ve konuşulan bütün laflar unutuluveriyordu. Vesselam şamar oğlanına dönmüştük halkça…. Sesimiz soluğumuz çıkmasın diye de bastılar yobazlığı, yalan yanlış verilen dini kavramları…. Sıkıysa bu insanların inançlarına dokun, ortalık karışır ee yürünecek yol, din, iman- Allah- kitap, yürü kim tutar seni… Ve yapboz tahtasıyla oynamaya devam ediyoruz, ayrıca bunca sorun varken hala inançlar üzerinde tango yapmayı ihmal etmiyoruz…. Sonuç itibarıyla Allah’ın kelam-ı bile olmayan hurafelere inanan halk, şimdi ne diyor, “salgın bize bir şey yapmaz”, “abdestli namazlı insana virüs bulaşmaz” cehaletin ve yanlış inançların dibine dibine vurmaya devam ediyoruz. Polisin yüzüne tüküren hacıları unutmadık… Artık kendi yarattığı canavar ordusuna bile söz geçiremeyen yöneticiler, çaresizlikt

Mutlu muyum? Mutlu musun? Mutlu muyuz?

Mutlu muyum? Mutlu musun? Mutlu muyuz? Malum,  yuvayı açmış olsak da yaz dönemi ve salgın sakinliğini yaşıyoruz, gerçi benim için iyi oldu.  Sosyoloji okuyorum ve finallere az kaldı ne yalan söyleyeyim bir hayli de zor bir bölümmüş ya da benden artık geçmiş, daha önce medya ve iletişime kayıt yaptırmıştım ancak bana hiç bir şey vermeyeceğini fark edince Sosyoloji okumaya karar verdim. Aslın da öğrenmeye çalışırken de çok güzel bilgiler ediniyorum, bu da zorlansam da bana keyif veriyor. Seviyorum Açık öğretimi neyi okumak istersen kayıdını yaptırabiliyorsun. İşte yine masamda ders çalışırken arkadaşım geldi.  Çok da iyi yaptı, en azından bir sohbetlik de olsa mola güzel oluyor. Tabi ki konumuz, benim Sosyoloji okumam değil. Bu giriş reklamı, hem belki okuma hevesi olanlara cesaret vermek hem de yazımın girişini yapmak içindi… Evet, arkadaşım içeri girdiğin de her türlü dezenfekte önlemlerini önüne sunarak uzaktan  ‘‘hoşgeldin’’  merasiminden sonra , ‘‘sende günümüzün

Kurnazlık zekâyla karışınca…

Kurnazlık zekâyla karışınca… Gece bir yazı okudum kimin yazdığı belirtilmemiş ve alıntı olarak paylaşılmış. Yüzyıllardır hâkim güçler, yaratan, üreten ve farklılık peşin de ömrünü verip doğruları konuşan zekâ kapasitesinin farkına varan insanları katletmişler. Yazı sanal da çok dolaştığı için tekrar buradan paylaşmıyorum ancak kullanılmayan her organ küçülür ve işlevini yitirir, aynı beyin gibi… Hal böyle olunca bize kalan, orta zekâ ya da alt zekânın torunları olmak olmuş. Anlayacağınız o dönemler de insanoğlunun katliamları sonucu gen geçişine müsaade edilmeden hâkim güçlerin koyun gibi güdeceği yarım akıllı toplumu oluşturmuşuz. Zaten, yakın tarihe şöyle baktığınızda da zekâ seviyesi yüksek liderlerin, bilim insanlarının çoğunun çocuğu olmamış ne kadar zekâ geriliği olan yönetenler, kendini bilim insanı, ehil akıl, bilge zannedenler da bol bol çocuk yapıp genlerini her bir tarafa yaymışlar. Haa diyeceksiniz ki ‘‘biz o kitleye ait değiliz. Çünkü ; haksızlıkları, ahla

Yeni dünya yapay zekâ mı?

Yeni dünya yapay zekâ mı? Çin'de Şangay üniversitesinde çalışan  Türk akademisyen Nurettin Akçay ve gelecek ile ilgili anlattıklarını Göksel Saldıray ’ın yazısıyla aktarmak istiyorum ve yazının sonun da, sizin de kendinize soracağınızı düşündüğüm endişelerimi okuyabilirsiniz.. ‘‘Metrodaki internet, evimdeki internetten daha hızlı olduğu için yaklaşık 45 dakika süren yolculuğumun nasıl geçtiğini fark etmeden Jing’an Temple istasyonundan inerek, ikinci hatta aktarma yapıyorum. Kafaları telefonlara gömülü şekilde yürüyen insan kalabalığından sıyrılarak, mini bir markete girip içecek bir şeyler alıyor ve ödemeyi her zaman olduğu gibi “WeChat Pay” ile yapıyorum. Zaten Çin’de en son ne zaman para kullandığımı dahi hatırlamıyorum. İkinci hatta aktarma yaptıktan sonra, Lujiazui istasyonunda iniyorum. Şu meşhur Şanghay televizyon kulesinin olduğu yer. İlk işim Luckin Coffee’ye gitmek. Hem Starbucks’tan ucuz, hem de kahve kalitesini çok beğeniyorum. Üstelik telefonumdaki uygulamada

Çok abartıyorum çok….

Çok abartıyorum çok…. Yazacak o kadar konu var ki artık hangi birini yazmak lazım bilemedim. Her şey iyice birbirine girdi. Böyle yazınca da kız kardeşim hemen kızıyor ‘‘abla senin mesleğin ne? Okulöncesi öğretmenisin, otur onları yaz’’ diye. Aslın da haklı benim arkamı toplamaktan bir avukat olarak bıktı, zaten benim gibi iki üç müvekkili olsa hayatı boyunca maddi sıkıntı çekmez… İyi de ben halkım ve bu saçma düzende çocuk yetiştirmeye çalışıyorum, kaldı ki ailelere tavsiye de bulunmak için önce yaşadığımız toprağın bir şekle girmesi gerekmiyor mu? Her şey kötü giderken, ailelere yapamayacakları tavsiyeler de bulunmak da bana çok inandırıcı gelmiyor. Bakın aylardır evlerimiz de korona yüzünden önlem adına gönüllü karantinaya girdik. Sokağa çıkma kısıtlamaları, türlü türlü önlemler, maddi-manevi sıkıtılar… Peki, şimdi ne oldu? Salgın bitti mi? Artık her şey normal mi? Korona virüsünün duyulmasıyla, önce okulları, kreşleri yani toplu yaşam alanlarını kapattı