Yarattığımız canavarlarla baş edememe, bu olsa gerek?
Yarattığımız
canavarlarla baş edememe, bu olsa gerek?
Salgından
önce ve salgından sonra hayatımız yapboz tahtasına dönüşmüştü.
Her
kürsüye çıkan bıt bıt konuşuyor, hoop bir şeyler değişiyor ve konuşulan bütün
laflar unutuluveriyordu. Vesselam şamar oğlanına dönmüştük halkça….
Sesimiz
soluğumuz çıkmasın diye de bastılar yobazlığı, yalan yanlış verilen dini
kavramları….
Sıkıysa
bu insanların inançlarına dokun, ortalık karışır ee yürünecek yol, din, iman-
Allah- kitap, yürü kim tutar seni…
Ve
yapboz tahtasıyla oynamaya devam ediyoruz, ayrıca bunca sorun varken hala
inançlar üzerinde tango yapmayı ihmal etmiyoruz….
Sonuç
itibarıyla Allah’ın kelam-ı bile olmayan hurafelere inanan halk, şimdi ne diyor,
“salgın bize bir şey yapmaz”, “abdestli namazlı insana virüs bulaşmaz”
cehaletin ve yanlış inançların dibine dibine vurmaya devam ediyoruz. Polisin
yüzüne tüküren hacıları unutmadık…
Artık
kendi yarattığı canavar ordusuna bile söz geçiremeyen yöneticiler,
çaresizlikten sürekli gündem değiştirmeye devam ediyor, hoş… Daha öncede
bunları yaşadık ancak şimdi açlıkla birlikte ölüm de ensemiz de…
Şimdi
sırası mı? Ayasofya’nın halka açılması, tekrar camiye çevrilmesi, mal bizim bu
acele niye…
Şimdi
sırası mı? Ankara, İstanbul, İzmir’i kapsayan Çoklu Baro sistemine geçiş planlarının,
önceden hak-hukuk ihlal mi? Edildi.
Ve,
ne korkunçtu ki hukuk insanlarıyla polisin karşı karşıya gelişi, beni cidden endişelendirdi.
Onlara böyle davranıldıysa ben vatandaş olarak yanmışım ki ne yanma!
Şimdi
sırası mı? Şu Ülke böyle dedi, bu Ülke böyle yaptı tartışmalarının,
Zaten
istediğinizi yapmıyor musunuz? Havaalanları hastane oldu çarçabuk, vekillikleri
düşürülenleri düşürdünüz, içerisi yine gazeteci doldu, yıkmayı dökmeyi
planladığınız yerleri yıktınız döktünüz, maaşını ve makamını yükseltmek istediklerinizi,
istediğiniz yerlere getirdiniz daha ne istiyorsunuz, artık anlamıyorum anlasam
da itiraf edemiyorum.
Sizleri
bilmem ama ben akşam yatıp sabah öğrendiğim yasaklardan ya da değişen
kanunlardan gerçekten sıkıldım…
Bir
cahil ordusu yarattınız ve onlar artık kimseyi dinlemiyor. O ölen insanlara,
sağlıkçılara ve her gün bir gözü kanlanan Sağlık Bakanı’na da mı acımıyorsunuz?
Yapboz
tahtasına döndük ve biz artık uyandık , hangi şekil de gündemi değiştirmeye kalkasınız da….
Halkın
güveni yok, halk aç, halk çaresiz ve bu halkı bir avuç cahil din tacirlerinin
davranışı ölüme götürmemeli…
Evet,her
fani virüsü tadacak ancak izin verin bu iş sırayla olsun.Bakara suresinde der
ki; “O,İlmi,irfanı,bilimi isteyene verir ancak rızkı istediğine’’ ve İlk vahiy
gelen sure “İkra“ ”Oku” Lütfen artık inandığınız kutsal kitabı
inceleyin ve ilime,irfana,bilime,okumaya ne kadar önem verdiğini fark edin….
Bir
Ulus, toplum bilincini kazanamamış ve kendi öz denetimini sağlayamıyorsa o
toplum köleliğe mahkûmdur.
Ne
yazık ki sağlığımız olan kurallar için bile cezai yaptırıma gidildi. Üzülerek
bir kesimin cahiliyet dönemi yaşadığı toplumum içindeyiz ve olması gereken hatta
gecikmiş bir yaptırım.
Bir
salgın var, yapılacak çok basit. Diğer üzüldüğüm nokta dinciyim diyen,, ancak
dini hiçbir şekilde bilmeyen bu insanlar ki yine kutsal kitap da “siz bu dünya
da emanetçisiniz ve vücudunuz olan emanetime iyi bakmakla yükümlüsünüz” der.
Alla,
insan evladını yaratırken onu bütün yarattıklarından üstün kılıp üzerine de
nasıl korumamız gerektiğini anlatırken, hala dinci geçinen kardeşler neden
kutsal buldukları kitabı önce okumayı denemez.
İşte
bu da karşımıza cahil, yobaz zihniyetlerin oluştuğu topluluğu getirmedi mi?
Bütün
bürokratların, kabul etseler de etmeseler de yarattığı bu cahil toplumla şimdi
kimse baş edemiyor.
Ve
baş edemeyecekler de o yüzden artık insanların inançlarıyla prim yapmaktan
vazgeçip gerçek sorunlarla ilgilenilmesi gerekmiyor mu?
Kısacası;
artık gerçeği görün! Ekonomisi zaten bozuk olan ülkemin insanları aç, herkes
yokluktan öfkeli bütün bunların üzerine yerli yersiz açıklamalar, salgının
sinir bozucu şiddeti, hukuk insanlarına yapılan kötü davranışlar…
Kime
ne faydası olacak?
Umarım
yönetenler, kanun koyucular bir gün toplumun tek derdinin adilce, hakkaniyet
için de yaşama arzusu olduğunu, aslında halkın birbiriyle sorunlarının olmadığını,
tek sorunun cehaleti körükleyen, inançları yanlış yönlendiren yönetenlerle
olduğunu fark ederler.
Şimdilik
her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!
Yorumlar
Yorum Gönder