Kayıtlar

Şubat, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kurbanlık Koyun...

Kurbanlık Koyun… Kendinizi hiç kurbanlık koyun gibi hissettiniz mi? Ben oldukça fazlaca bunu hissediyorum. Ölüm zamanını bekleyen koyun, bu çok iğrenç bir duygu. Bir gerçeğimiz var ve bunu da maalesef acı bir şekilde öğrendik daha doğrusu bu derecede tehlikesini fark ettik. Bununla birlikte ne kadar cahil olduğumu kendi adıma net anladım. Cahilim ki deprem bölgesinde olduğumu 1998 depremini görmüş olsam da ciddiyetini idrak edememişim. Cahilim ki çevrem fay hatlarıyla kaplıyken, fay hatlarının hareketlerinden bu derece etkileneceğimizi fark etmemişim. Peki, bu cehalet sadece bana mı aitti? Bakın 3 fay hattına olduğumuzu biz halk yeni fark ettik. (Jeolojik olarak en aktif deprem kuşağı üzerinde yer alan Türkiye'de; Kuzey Anadolu Fay Hattı, Doğu Anadolu Fay Hattı ve Batı Anadolu Fay Hattı olmak üzere 3 adet fay hattı bulunmaktadır.) Kızılay’ın aslında devlet kurumu değil, gönüllü aracı bir kurum olduğunu satılan kanlar, çadırlar ve yiyeceklerle “nasıl yani” nidala

Öncelikle herkese geçmiş olsun. ​

Öncelikle herkese geçmiş olsun. Bırakın çocukları, büyük insanların bile nasıl davranacağını bilemediği, duygularını kontrol edemedikleri bir felaket yaşandı. Vatandaşlarımızı kaybettik, insanlar acılarını, şaşkınlıklarını yaşayamadan sokaklarda çaresizlik içinde çırpındı durdu. Peki, bundan sonraki süreç nasıl olacak ve özellikle bu süreç çocuklar için nasıl işleyecek? Endişe, korku, panik, hüzün, sevinç hepsi iç içe girmiş durumda. 6 Şubat’tın ertesi günü Aile Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nden bir çağrı geldi. Müsait olan kurumların gönüllü olarak sahaya inip, ASHDM’ye destek olarak çocuklarla ilgilenmemiz rica edildi. Diğer kurumlar ve biz Özgecan GBE ve ÇK olarak canla başla çadırlar toplanana kadar ya açık alanda ya da çadırlarda çocuklara kreş hizmeti sunduk. Hepimiz gönüllüydük ve personelimizle birlikte elimizden gelenin yaptık. Sahada olmak, televizyonda izlediğimizden çok farklı ve çocukların yaşadıkları travmayı birebir gördük. Çocuklarda duyguların dışa vurumunun

Domuz Damı…

Domuz Damı… Malum bir deprem felaket yaşadık/yaşıyoruz. Bu arada yeni yeni kelimelerin anlamını da öğrendik. “Domuz Damı ya da Domuz Tamı” “maden ocaklarında çökme tehlikesi olan yerlerde tavanı dikdörtgen veya kare prizma şeklinde destekleyen ve ayak arkasından tavanın muntazam kırılmasını sağlayan özel bir tahkimat birimidir.” Olarak sözlükte tanımlanmış. Hala bu yaşam tünelleriyle insan kurtarmaya çalışan madencilerimize ülkem insanları adına sonsuz minnettarlığımı sunarım. İyi ki varlar… Ancak bu kadar deneyimli insanlara sahaya geldikleri gibi izin verilmedi? O başka bir muamma. Gelelim Adana’mın felaketine.1999 depremini de yaşayan bir insan olarak arka arkaya yaşanan sarsıntı, bu sefer beni oldukça korkuttu ne yalan söyleyeyim. Adana halkı çabuk organize oldu. Çok büyük sıkıntı yaşanmadı. Yardımlar hızla yapıldı ve yaralar sarılmaya çalışılıyor. Deprem bizim acı gerçeğimiz ve bu iyi yürekli halk kendi yarasını da hızla saracaktır. Benim anlamadığım bu acı gerçeği sade