Kurnazlık zekâyla karışınca…
Kurnazlık zekâyla
karışınca…
Gece
bir yazı okudum kimin yazdığı belirtilmemiş ve alıntı olarak paylaşılmış. Yüzyıllardır
hâkim güçler, yaratan, üreten ve farklılık peşin de ömrünü verip doğruları
konuşan zekâ kapasitesinin farkına varan insanları katletmişler. Yazı sanal da
çok dolaştığı için tekrar buradan paylaşmıyorum ancak kullanılmayan her organ küçülür
ve işlevini yitirir, aynı beyin gibi…
Hal
böyle olunca bize kalan, orta zekâ ya da alt zekânın torunları olmak olmuş.
Anlayacağınız o dönemler de insanoğlunun katliamları sonucu gen geçişine müsaade
edilmeden hâkim güçlerin koyun gibi güdeceği yarım akıllı toplumu oluşturmuşuz.
Zaten,
yakın tarihe şöyle baktığınızda da zekâ seviyesi yüksek liderlerin, bilim
insanlarının çoğunun çocuğu olmamış ne kadar zekâ geriliği olan yönetenler,
kendini bilim insanı, ehil akıl, bilge zannedenler da bol bol çocuk yapıp
genlerini her bir tarafa yaymışlar.
Haa
diyeceksiniz ki ‘‘biz o kitleye ait değiliz. Çünkü ; haksızlıkları, ahlaksızlıkları,
görüyor ve tepkimizi veriyoruz, kimse koyun gibi güdemiyor bizi…’’
Evet,
doğrudur. Bizler/sizler atalarınızın minnacık bile olsa %5 akıllı genlerini
taşıma şansı olan kişilersiniz/kişileriz. O yüzden isyan eden, baş kaldıran bir
azınlık hala bu toplumu aydınlatmaya, uyandırmaya çalışıyor.
Ancak
hala her yerdeler ve hayatımızın içine tükürmeye devam ediyorlar. Yoksa içeri de cezasını çeken bir insanın, sevseniz
de sevmesiniz de eşine çirkin hakaretler edip, toplumun cahil kesimini ayaklandırma
girişimini yapılmazdı ya da ‘‘benim
bilmem kaç tane akrabam var’’ diyerek karşı görüşlü insanları tehdit etmeye bir
kadın kalamazdı veya dönüp ‘‘sokağa salarım %50’yi zaten zor zapt ediyorum’’
diye tehditle iş yapmaya çalışanlar da olmazdı.
Ya,
kadın cinayetleri ya da ona canlı cinayeti, istismarı demek daha doğru çünkü kadın,
köpek, çocuk demeden, bu genleri bozuk insan müsvetteleri ortalarda dolaşmazdı.
Hâkim
güçler dendiğin de sakın bunu illaki yönetenler, yöneticiler diye de düşünmeyin.
Sizi döven, küfür edip sürekli hakaret eden, karakteriyle bastırmaya çalışan,
sizi aşağılayan, aslın da bu hayatta hiçbir başarısı olmayan ancak çok
konuşarak her konu hakkın da bilir bilmez ahkâm kesen ve sizi sürekli baskın
tutmaya çalışan. Ne özel hayatın da ne de iş hayatın da dikiş tutturamayan ve
siyasi kimliği olmamasına, hayatın da hiç oy kullanmamasına rağmen siyaset
bilimcisine dönüşen, kendi pazarlamasını inanarak yapan tipler çevreniz de hiç
yok mu?
İşte,
onlar aklı eksik kurnazlardır. Bu tiplerin en takdir ettiğim özelliği, akılsız
olduklarını fark etmeleri ve çevresine de aklı eksikleri toplamalarıdır. Eş
seçimlerin de mutlaka itaat eden eş seçerler, evlatları zaten aldıkları
kurnazlık geniyle akıllı olduğunu düşünen ebeveynini ayakta uyutur. Bu akılsız
kurnazlar da onun bunun açıklarından nemalanarak sığıntı olarak zamanın,
yönetimin adamı olur, onları başka bir zaman asla aynı yerde göremezsiniz.
Zaten
geçmişini öğrendiğiniz de bilmem kaç tane eş, bilmem kaç tane sevgili, bilmem
kaç tane iş, bilmem kaç tane şehir ve ev değiştirdiğini öğrendiğiniz de şaşırmamalısınız.
Bir de bu kurnazlar, mutlaka bunların açıklamasını size akıllı akıllı yapar,
elbette yutarsanız…
Ne
acıdır ki bu zekâ geriliği genleri taşıyan kitleler, normal zekâya sahip
kitlelerden fazla olunca onlar yöneten, söz sahibi konumun da olurken, aklı
normal olanlar da yönetilen oluyor.
Eğer
yüzyıllardır devam eden üstün zekâlı insanların katliamı olmasaydı, soyları devam etseydi bugün dünya insan
popülasyonunun %5’i değil %35'i üstün zekalı olacaktı.
Öyle olunca; Endülüs ve İskenderiye
kütüphaneleri yanmamış, İnançlar siyasi görüşleri, etnik kökenleri yüzünden
insanlar katledilmemiş olacaktı.Bilim, sanat, felsefe üreten değerli insanlarla
birlikte bugün -fosil yakıt yakmadan- daha temiz bir dünyada yaşıyor olacaktık.
Bizim de zekâ seviyemiz bugünkü aptal halimizle kıyaslanmayacak kadar yüksek
olacaktı.
Ve bizi yönetenleri, sevgilimizi, eşimizi, çalışma arkadaşlarımızı doğru seçecek hatalardan sürekli ders almak için uğraşmayacaktık…
Ve bizi yönetenleri, sevgilimizi, eşimizi, çalışma arkadaşlarımızı doğru seçecek hatalardan sürekli ders almak için uğraşmayacaktık…
Anlayacağınız
bu dünyayı da toplumları da uyandırmaya, yanlışları göstermeye çalışan azınlık
topu topu %5 onlar da artık yorgun, umutsuz ve bitkin…
Şimdilik
her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!
Yorumlar
Yorum Gönder