Kayıtlar

Nisan, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Overthinking

Bugün sizinle paylaşacağım bilgiler bence tam da toplumun yaşadığı kaosların devamında birey olarak hepimizin bitmeyen hisleri… Overthinking… Hepimiz öyle çok kaygıyız ki bu durumla nasıl, baş edeceğimizi çoğumuz hiç bilmiyoruz. Tıpta her davranışın, her anormalliğin bir karşılığı olduğu gibi bu yaşadığımız sıkıntının da adı, Overthinking miş… Biliyor musunuz, yazmak için her an bir şeyler araştırırken, sizlerin sayesinde ben de yeni yeni bilgiler ediniyorum. Galiba kaygılarımı azaltma yöntemimde benim bu. Pek, neymiş bu Overthinking ve nasıl başa çıkabilecekmişiz? "Overthinking" yani aşırı düşünme, kişinin bir konu üzerinde sürekli ve yorucu şekilde düşünmesi, zihinsel olarak aynı düşünceleri döndürüp durması durumudur. Psikolojide bu durum genellikle iki şekilde görülür: Ruminasyon (Geviş Getirme): Geçmişte yaşanmış olayları sürekli tekrar tekrar düşünme, “Neden böyle oldu?”, “Keşke şunu yapsaydım” gibi cümlelerle zihni meşgul etme. Endişelenme (Worrying):...

Umudun Bayramı

Her milletin tarihinde dönüm noktaları vardır; bizim tarihimizde ise 23 Nisan 1920, sadece bir başlangıç değil, aynı zamanda sonsuz bir umut, özgürlük ve bağımsızlık haykırışıdır. Bugün, millet iradesinin temsil edildiği Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışıyla, halkın kendi kaderini eline aldığı gündür. Ve ne güzeldir ki 23 Nisan 1923’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu kutlu günü, milletin en saf, en umut dolu varlıklarına — çocuklara — armağan etmiştir. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı; yalnızca bir tarih, yalnızca bir tatil değil… Bir milletin yeniden doğuşunun, yüreklerde yanan bağımsızlık ateşinin ve geleceğe dair umudun simgesidir. Dünyada çocuklara adanmış ilk ve tek bayram olması, Türkiye Cumhuriyeti’nin çocuklara ne denli değer verdiğinin en güçlü göstergesidir. Çünkü bir ülkenin geleceği, çocuklarının düşlerindedir. Bugün rengârenk bayraklarla süslenmiş sokaklarda, çocukların neşesi gökyüzüne yükselirken, aynı zamanda bir milletin var oluş iradesi, geçmişe du...

Özür Dilerim…

Hayatımda ilk kez eğitim için, toplantı için ya da akrabalık birliğini korumak için değil… Sadece kendim için bana göre uzun bir tatile çıktım… Balkan turu… Ve bu arada memleket ayaklandı iyi ki yoktum iyi ki bu sefer yurtdışına açmadım telefonu yoksa yine elim ayağım durmaz gözümü emniyette açardım. İyi de oldu uzaktan kendi memleketini takip etmek… Yine koca pazıl parçalarını yanlış birleştiren yöneticiler, yine de kendine pirim çıkaran muhalefetler, yine filler tepişirken ezilen çimenler… Hep aynı, hep böl parçala taktiği… Kimse protestoların amacını da niyetini de anlamak istemedi… Çünkü genlerimizle oynana oynana, düşüme, karşılaştırma yeteneğimizi çoktan kaybettik… Sizce bir bardak su almak için poposunu bile kaldırmayan, iyi eğitimler aldıklarını düşündükleri için hiçbir işi kendisine yakıştırmayan ve siyasetin “s” sini konuşmayı bırakın apolitik olduklarını her hallerinden belli eden, ancak evrensel düşünme becerisini çok güzel kazanmış gençler, bir adam uğruna mı, sokaklara d...