Kayıtlar

Mayıs, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sıfırdan başlasak mı?

Bu aralar içimde ki şeytan aynen şöyle diyor “insan olmayı beceremeyen bu dünyanın misafirlerinin topunu, yak-yık kül et, başlasın hayat yine sil baştan” gerçi doğa ve insanı aracı yapan ilahi güç, galiba “siz fazla oldunuz” diyerek, benim sil baştan düşüncemi türlü türlü afetler, savaşlarla yerine getirmeye başladı bile, gibi… Bugün aklımda ki soruların cevabını belki bilmiyorum, belki büyük resmi göremiyorum diye, sizlerle paylaşmak istiyorum ve hatta cevap verebilseniz ne de güzel olur… Öncelikle memleketimin insanını anlamaya çalışıyorum, ancak hala çözemedim. Neden her gün sokurdanıp, hakkımızı aramaya gelince orada duruyoruz? Neden, iş yapamadığını söyleyen esnaf, her gün kar etmesine rağmen sürekli sattığı ürünün etiketini değiştirir? Neden, fatura istediğiniz de bindir türlü bahaneler uydurup, bize düşman gibi bakar? Neden, ülke gidişinden rahatsızsak tek söz hakkımız olan oyumuzu doğru düzgün kullanmayız? Neden, anlamsız bir şekilde artan fiyatları göre göre

Çamurlarla Dans…

Depresyon….Günümüzün neredeyse olmazsa olmaz ruhsal gel-giti… İnsanlar kendine göre türlü nedenlerden dolayı depresyona girmeye meyilli bir ruh haline sahiptir. Kim bilir, belki de insan olmanın en ağır çaresizliği, ruhumuz ile aklımızı dengede tutamamaktır. Her insan geçmiş yaşamındaki yaraları ile olgunlaşır, ancak bu yaralar sadece geçici olarak kabuk bağlar ta ki tekrar benzer sorunlar karşısına çıkana kadar ve kabuk bağladığı sanılan yaralar kanamaya başlar. Bu döngü maalesef hepimiz de genel olarak böyle sürüp gider. Hepimizin duyguları kontrol etme, olumsuzluklarda direnç gösterme mukavemeti farklıdır. O yüzden kimine önemsiz gelen, kimi için de onun felaketidir. Geçmiş yaşamımız her zaman sinsice arkamızdan bizi kovalamaya devam eder. O yüzdendir ki bir şarkıda kimi göbek atarken, kimi hüngür hüngür ağlar. Ya da bir koku… Anlamsız ve anlayamadığınız duyguları size hissettirir. Bilinç, gizlediklerini size hatırlatmaya çalışır. Psikolog değilim, ancak her insan gibi bu sorunlar

Aman Çocuğum Üzülmesin…

Bu aralar MEB’in yeni eğitim programı tartışılıyor. Herkes kendine göre eleştirilerini sıralıyor. Evet, büyük sınıflarda Fen ve Sosyal bilimler oldukça azalmış durumda, bunun yerine artık nasıl bir çaresizlik yaşanıyorsa? Değerleri ve toplum normlarını odağına alan bir sistem getirilmeye çalışılıyor ki bunun da en kolayı doğal olarak inançlardan yürümektir. Dünya’nın oluşumu itibarıyla, inançlar ya da bütün dinler toplumu yönetmekle birlikte oldukça güçlü siyasi tutkal olarak varlığını hep sürdürmüştür. İster kabul edelim ister etmeyelim. Hal böyle olunca, eğitim inançlar üzerinde yoğrulurken, öğretim maalesef rafa kaldırılmaya hazır hale gelmiş durumda. Okulöncesinde aslında bizlerin 90’larda yaptığı sistem tekrar önümüze geldi. Özel sektör de personel çokluğu nedeniyle bu sistemi tekrar takip etmek çok zor değil ancak ya devlet okulları? Tek öğretmenlik sınıflarda tuvalete bile gidemeyen Okulöncesi Öğretmenler bu kadar evrakla nasıl başa çıkacak işte burada sıkıntı büyük. Yani

Ana Gibi Yar Olmaz...

Pazar günü “Anneler Günü” Anne kavramının çocuk gelişim dünyasında yeri bambaşkadır. Annenin öyle gizli bir gücü vardır ki aile içinde, bunu anlamak, yaşamınızın nasıl yönünü değiştirdiğinizi fark etmek için hayat yolunda çok yol kat etmeniz gerekir. Bilimsel olarak annenin çocuk gelişimi üzerinde ki etkisi genel olarak şöyle ifade edilir; “Annenin psikolojik ve gelişimsel olarak çocuk üzerindeki etkileri oldukça büyüktür. İyi bir anne-çocuk ilişkisi, çocuğun duygusal sağlığı, özsaygısı ve sosyal becerileri üzerinde olumlu bir etkiye sahip olabilir. Anne, çocuğun kimlik gelişimi, duygusal düzenleme ve stresle başa çıkma yeteneklerini de etkileyebilir. Aynı şekilde, anne çocuğun özgüvenini, bağlanma stilini ve davranışlarını da şekillendirebilir. Bu nedenle, anne-çocuk ilişkisi, çocuğun genel gelişimi üzerinde önemli bir rol oynar.” Bugün anneler ile ilgili farklı bir bakış açısı ve insan hayatını, toplumu nasıl, etkilediğinden bahsetmek istiyorum. Toplumu bireyler oluşturur, hal böy