Yeter Ki Beni Gör!

Yeter Ki Beni Gör!

2 Nisan Otizm Farkındalık Günü!

“0TİZM” Şuan da hiperaktivete gibi çocuklarda oldukça yaygın sosyal iletişim bozukluğudur.
Çocuğa bebeklik döneminde uyaranların verilmemesi ya da az verilmesi sonucu çocuğun kendi dünyasını yaratması kısacası Atipi Otizm özellikle 0-2 yaş arası çocukla ilgilenmemekten ortaya çıkar... 

Yıllardır bir fiil mesleğin için de olan bir eğitimci ve uzman olarak tek gördüğüm ailelerin çocuklarına  bakıp geçmesinden dolayı onların sadece konuşma geçliğinden “ne oluyor “ diyerek harekete geçmesinden kaynaklanan  bu davranış bozukluğunu çok fark edip ehil uzmanların tavsiyeleri yerine konu komşu hısım akraba sözü dinlemelerinden dolayı belki kurtarılacak olan çocukların yok olup gitmesi durumu ve çok acı…

 Öncelikle şunda anlaşalım otizm bir zeka geriliği değildir. Yani çocuklarınız geri zekâlı değildir.

Sadece uyaranların verilmemesi sonucunda algıda gerilik gelişim geriliğine neden olur ki buna ben yalancı zekâ geriliği derim.

Uyanlar ne demek?

Uyaran, bebeğin doğumuyla birlikte onunla dokunsal temasa geçmemeniz, sevginizi yeterince hissettirmemeniz, onunla konuşmamanız ve onu çok fazla kendi halinde bırakmanız sonucu yaşanan durumdur.

Özellikle 0-2 yaş aralığı çocukların bu ihtiyacını karşılamadığınız zaman ya da ihtiyaçlarını dile getirmesine olanak vermediğiniz sürece her çocuk otizm adayıdır.

Zaman için de otizmle ilgili çok hikâyeler yaşadığım için aşırı koruyucu davranan ailelerin çocukların de sıklıkla görülen bir davranış ve gelişim bozukluğu olduğunu fark edebildim.

Mesela, şuan da ilkokula giden bir öğrencimin otizm hikâyesi;

Bakıcının 0-2 yaş arasında baktığı çocuğum hiç yürütülmeden ve hiç konuşmasına fırsat verilmeden büyütülmüştü.
Bakıcı aileden korktuğu için çocuk ne ağlatılmış ne emeklemesine ya da düşmesine izin verilmişti. Hatta çocuğun bulunduğu odasının her yerinin süngerle kaplandığı ifadesini duyduğum da neden soruma “düşüp bir tarafını yaralamamasın diye cevabını almıştım.

Öğrencim geldiğin de kafesinden çıkmış yabani bir hayvan gibi davranıyordu ve sadece gözleriyle konuşuyordu. Ailenin bir hatası da dikkatini çektiğini fark ettikleri televizyonun en büyüğünü alıp evin başköşesine koymaları olmuştu. Yani aile eliyle normal bir çocuğu bu hale getirmeyi başarmışlardı.

Tam 4 yıl dile kolay, 4 yıllık mücadeleyi elbette biz kazanmıştık, ancak çok zor ve sabır isteyen bu uzun süreçler de çok aile pes ediyor ya da bize inanmak istemiyor.

Şimdi bu öğrencim normal bir okula giderken kimse onun geçirdiği çocukluk sıkıntısını hiç bilmiyor.

Ancak çocuğu ergenliği atlatana kadar takip etmek gerekiyor bu da tecrübelerimden yola çıkan bir yaşanmışlıktır. Tamam, düzeldi denilen çocuklarımız da aileler ilgiyi ve dikkati kestiklerin de çocukların hızla eskiye döndüklerini de yaşadım.

 Yani ilgisizlik ve aşırı koruma otizm yani sosyal iletişim bozukluğunun nedenlerinden bir kaçı…

Çocuk bebecikken tepki vermiyor ya da uyanlarla ilgilenmiyorsa, çok sakin ve uslu görünüyorsa,göz kontağı kurmuyor,nesneleri gözüyle takip etmiyor ya da size boş boş bakıp anlamsız sesler çıkarıyorsa lütfen dikkate  edin!

1-2 yaşlarına geldiğinde de kimseyle iletişime girmiyor, sürekli gözlerini kaçırıyor kendi kendine bir şeyler mırıldanıyor, sanki karşısında birileri varmış gibi davranıyor bazen yer yer anlamsız gülüyor ve ağlıyorsa lütfen dikkat edin!

Herhangi hareketli nesnelere odaklanıyor başka dünyalara gittiğini fark ediyorsanız lütfen dikkat edin!

Otizme , Atipi olarak önce tanı konulur. Bu şu demektir ; çocuğun eğitimle düzelecek çabala…

Ancak 5 yaşına kadar mücadele sonucu kurtuldu kurtuldu, ondan sonra maalesef her şey zorlaşacak ve 0tizmli olarak yaşamaya devam edecek.

Lütfen 0-3 yaş arası çocuklarınıza bunları yapmayın;

Teknolojik aletlerle çocuğun erken tanışması,
Çocuğu sosyal çevreden uzaklaştırmak,
Beslenmelerine dikkat edilmeyip hazır gıdalara ağırlık verilmesi 
İlgisizlik ya da aşırı koruyuculuk.
Çok yalnızlaştırma
Akranlarından uzak tutma gibi davranışları göstermeyin.

Şu zaman kadar yaşadığım tecrübelerimden yola çıkarak eğer genetik geçiş ile otizm yaşamayan çocukların eğitimle düzeldiğini, genetik geçişle bu durumu yaşayan çocukların da en azında hayatlarını devam edebilecekleri sürece geldiklerini gözledim.

O yüzden, çocuğunuzu tanıyın, takip edin erken eğitim onları kurtaracak tek yoldur...

Son söz evlatlarınızı lütfen ehil ellere teslim edin yoksa ömür boyunca bakmakla yükümlü olacağınız yavrunuzu sırtınız da taşımak zorunda kalırsınız..


Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dünün Ardından…

UYANIŞ...

Kayıp Nesil...