Baby Boomer Kuşağı İsyanda!


Baby Boomer Kuşağı İsyanda!

Mutlaka herkes duymuştur matematiksel denklemleri hatırlatan X,Y,Z nesilleriyle birlikte ‘‘Sessiz Kuşak’’ ve ‘‘ Baby Bommer’’ denilen ayrıca 68 Kuşağı olarak bilinen bir kuşak vardır ki biz onlara ‘‘bir de eviniz de kalın’’ dedik.

Vay ki vay….

Biraz hatırlatma adına nesilleri toparlarsak;

‘‘Sessiz Kuşak’’ 1927-1945 dönemlerin de doğan hayatları savaşlarla, yoklulukla geçmiş her şeyimizle minnettar olduğumuz Türkiye’deki Cumhuriyet kuşağıdır. Onlar bizim atalarımız, ninelerimiz, dedelerimizdir. Zaten sessizlikleri de ondan ileri gelir. Yoksa öyle sessiz kuşak değildir. Şimdi ki varlığımızı onlara borçluyuz.   

Baby Boomer kuşağını sona bırakacağım efsaneler kısaca yazıp geçilmez…

X nesli, 1965-1979 arası doğanlara denir. Bu durumda en yaşlısı 48, en genci 34 yaşındadır. X nesli kurallara uyumlu, aidiyet duygusu güçlü, otoriteye saygılı, sadık, çalışkanlığa önem veren bir kuşak olarak tanımlanır. Oldukça sabırlıdırlar.
Bence şanslı kuşaklardır, çünkü yüzyıl geçişine şahit oldukları gibi Dünya’ya gözlerini merdaneli çamaşır makinesi,siyah beyaz televizyon, transistörlü radyo, kaset çalar ve pikapla açan X nesli  pek çok hızlı dönüşüm yaşamış, bir an da teknolojinin en üst seviyelerini görmüş, yaşam alanlarına yerleştirme lüksünü yaşadıkları gibi iki kuşağın değişimine şahit olmuşlardır.

 Y nesli, 1980-1999 arası doğanlardır. Y neslinin en yaşlısı 33, en genci ise 14 yaşındadır. Kuşaklar arası farklılığın en çok hissedildiği nesil özelliği taşırlar. Çünkü onlar bağımsız olmayı seviyorlar, özgürlüklerine düşkünler ve iş yaşamlarında da farklılar. Belirlenen mesai saatleri arasında çalışmayı sevmiyorlar. Aşırı bireyci ve otorite ve kural tanımaz ve kesin olmasa da Ülkemizin % 35’ini oluşturdukları söylenir.

Z nesli, 2000 yılı ve sonrası doğanlara denir. En büyüğü 13 yaşındadır. İnternet ve mobil teknolojileri kullanmayı seviyorlar. Özellikle internet aracığıyla sosyalleşmeyi tercih ediyorlar. Diğer nesillerden farklı olarak, internet ve teknoloji ile doğdukları tabir edilir.

Ve….

Efsane Baby Boomer ya da 68 Kuşağı!

1946-1964 yıllarında doğanlar “baby boomer” olarak adlandırılıyor. “Baby boom” bir Kuzey Amerikan-İngiliz terimidir. Özellikle Amerika’da II. Dünya savaşının bitiminde başlayıp 1960 yılı başlarına kadar süren, yıllık doğum hızında büyük artış anlamına geliyor. Amerika’da bu dönemde  gelişen ekonomiye de paralel olarak 78.2 milyon kişi doğmuş ve 1955, doğum artış hızının tepe yaptığı yılar olarak bilinir.
Bu olay, “baby boom”, bu dönemde doğanlar da  “baby boomer” olarak adlandırılıyor.
Şu anda baby boomer neslinin en yaşlısı 68 yaşında, en genci ise 49 yaşındadır. Bu nesil teknolojiden uzaktır, diğer bir deyişle teknolojiyi benimseyememiştir. Teknoloji yaygın olmadığı için çoğu zaman işlerini kendi kendilerine yapmak zorunda kalmış, üretmişlerdir. Bunun yanında, iş sadakatleri yüksektir. Diğer kuşaklardan farklı olarak, iş yaşamları için “çalışmak için yaşamışlardır” ifadesi kullanılabilir. Ayrıca bu nesil için “önce çocuklarına daha sonra ise anne ve babalarına baktılar” ifadesi de kullanılmaktadır.  Sadakatlilik ve kanaatkârlık duyguları oldukça yüksektir. Ayrıca örgütlenebilme yetenekleri güçlüdür.

Efsanevi 68 Kuşağı…

1960’yılların içinde bulunduğu ve tüm dünya da esen özgürlük akımından ve savaş karşıtlığından etkilenmiş ve Türkiye’de sol görüşlü 60 gençliğinin oluşturduğu bir akım olarak bilinir.
Aynı dönem de kapitalist birçok ülkede ve özellikle ABD’de sisteme aykırı hareketleriyle ön plana çıkan Hippiler gibi özgürlükçü ve antimilitarist akımlar oluşmuştur.

68 Kuşağını başlatan olayların ilki Fransa’daki Sorbonne Üniversitesi’nde meydana gelen öğrenci isyanıdır.

68 Kuşağının Türkiye’de ki uzantısı ise Deniz Gezmiş, Mahir Çayan,İbrahim Kaypakkaya,Hüseyin İnan,Yusuf Aslan gibi sol içinde çeşitli fraksiyonlara ayrılan devrimciler ve eylemci öğrenciler oluşturmuştur.

Şimdi biz neden, diğer ülkelerden sakin yaşıyoruz bu salgını anlatabildim mi?

Zaten benim de dâhil olduğum bir X kuşağı var ki evlere şenlik aidat duygusu, sadakati, sabrı, kurallara uyumu dillere destan ne deseler ‘‘he’’ demeye hazır ki artık iş yaşamının sonlarına geldik mi? diyor.

Y nesli ‘‘bana dokunmayın kural mural tanımam, maske,salgın ney miş?’’ modun da  ki teknolojiyle haşır neşir oldukları için her işlerini bilgisayardan görüyor.Ancak bireysel özgürlüklerine dokunulduğun da ‘‘Gezi Olayları’’n da canavar kesildiklerine şahitliğimiz de var şimdi hepten haklarını yemeyeyim.

Z nesli  uçmuş durum da, ver eline bilgisayarı, telefonu ‘‘otur, çıkma buradan’’ de ‘‘oh mis!’’ der göbek atmaya başlar, gerçi onu da avam bulur yapmaz oda başka…

E.. ‘‘Sessiz Kuşak’’ zaten sesini bir çıkarsa memleketi ayağa kaldırır da takatleri kalmamış…

Şimdi siz özgürlük, bağımsızlık, barış için gençliğini heba eden ve hatta Hippi bile olup ‘‘Savaşma seviş! ’’ diyen bir kuşağa ‘‘evde oturun’’ de, oldu mu şimdi?

Zaten, şu zaman da yaşadıklarımızı, onların gençliğin de yaşanmış olabilme ihtimalini bile düşünemiyorum…

Yeri göğü inletirlerdi ki şimdi bile sanaldan olsa da isyanlarını dile getiriyorlar ki benim annem bile her telefon konuşmamız da ‘‘Yeter artık, biz kendimizi bilmiyor muyuz? Hapis ettiler bizi, öleceksek ölelim’’ diye isyanını dile getirmeye başladı.

Evet, hepiniz çok haklısınız  keşke herkes sizler gibi bilinçli insanlar olsa,eğer şimdi izin verilse inan ki kenar semtlerde ki kahvehaneler de ,parklarda ki banklar da ağız ağıza sohbetlere dalan amcaları,teyzeleri görürüz…

Benim de hoşuma gitmiyor ancak sokakta ki Y kuşağının bencilliği ,umarsızlığı yüzünden sizlere hiçbir zarar gelmemeli,onların ahmaklığı sizler gibi kıymetleri aramızdan ayırmamalı…

Ne olur! Biraz daha sabır…

Ben 68 kuşağını hep sevdim.Her ne kadar X kuşağının en yaşlısı olsam da Baby Boomer ruhunu hep taşıdığıma inanırım zira bu kuşağın da en genç bireyiyim ve annemi,babalığımı çok seviyorum….

O yüzde lütfen sabır!

Bugünler geçecek ve biz birbirimize ‘‘yahu, biz ne yaşadık?’’ diye sorup, tebessümle yaşananları anlatmaya başlayacağız.

Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dünün Ardından…

Neden Küpe Takarlar?

Hadi Yine İyiyiz…