Dunning-Kruger Sendromu

Dunning-Kruger Sendromu İki psikiyatri uzmanı, 10 yıl kadar önce bir teori ortaya atmış şöyle ki; "Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır." Ve bunun üzerine bir araştırma başlatıldı. Fizyolojik ve zihinsel alanda yapılan çeşitli uygulamaların sonucunda şu bulgulara ulaşıldı: · Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler. · Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimin-dedir. · Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler. · Eğer nitelikleri, belli bir eğitimle artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar. Cornell Üniversitesi'ndeki öğrenciler arasında bir test yapıldı ve klasik "Nasıl geçti?" sorusuna öğrencilerden yanıtlar istendi... Soruların yüzde 10'una bile yanıt veremeyenlerin “kendilerine güvenleri” müthişti. Onların "testin yüzde 60'ına doğru yanıt verdiklerini" düşündükleri; hatta "iyi günlerinde olmaları halinde yüzde 70 başarıya bile ulaşabileceklerine inandıkları" ortaya çıktı. Soruların yüzde 90'ından fazlasını doğru yanıtlayanlar ise “en alçakgönüllü” deneklerdi; soruların yüzde 70' ine doğru yanıt verdiklerini düşünüyorlardı. Tüm bu sonuçlar bir araya getirildi ve Dunning-Kruger Sendromu'nun metni yazıldı: “İşinde çok iyi olduğuna” yürekten inanan ‘yetersiz’ kişi, kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve aslında yapamayacağı işlere talip olmaktan hiçbir rahatsızlık duymaz! Aksine her şeyin hakkı olduğunu düşünür! Ancak bu ‘cahillik ve haddini bilmeme’ karışımı mesleki açıdan müthiş bir itici güç oluşturur. ‘Eksiler’ kariyer açısından ‘artıya’ dönüşür. Sonuçta, ‘kifayetsiz muhterisler’ her zaman ve her yerde daha hızlı yükselirler… Bu arada, gerçekten bilgili ve yetenekli insanlar çalışma hayatında ‘fazla alçakgönüllü' davranarak öne çıkmaz, yüksek görevlere kendiliklerinden talip olmaz, kıymetlerinin bilinmesini beklerler... Tabii beklerken kırılır, kendilerini daha da geriye çekerler... Muhtemelen üstleri tarafından da ‘ihtiras eksikliği’ ile suçlanırlar... "Siz de çevrenize şöyle bir bakın" mutlaka bu buraya nasıl gelmiş dediğiniz tipler vardır etrafınızda. Lütfen! Çok da mütevazı olmayın… Zira, akıllı insanların hayatı, cahil olup özgüven patlaması yaşayanların elinde. Şunu da hiç unutmayan, bu insanları tanımak aslında çok da zor değildir. Çok bağırıp çağıran, her şeye muhalefet olan, her konuda çok konuşan, “her işi yaparım ağabey “modunda olan, yürürken sanki o sokağın sahibiymiş gibi davranan, hiçbir titri sahip olmadan bunu öyle bir kamufle etme yeteneğine sahiptir ki zannedersiniz ki kırk okul okumuş bilim insanı, bukalemun gibi renk değiştiren, bir gün bakarsınız psikolog, bir gün sosyolog, bir gün ekonomist olduğunda da hayret bile edemezsiniz. En belirgin özellikleri de bir kriz anında onları ortalarda göremezsiniz. Dün küfür ettiğine, bugün canım ciğerim diyecek kadar da karakter yoksunudurlar. Elbette kararında alçak gönüllü olalım, ancak bir o kadar da cesur olmak zorundayız.Bence Dunning ile Kruger'in, bu çalışmalarıyla 2000'de, Harvard Üniversitesi'nin Ig Nobel'ini alma nedeni "cahil olmamalarıydı". Yazımı Bertrand Russel'in bir sözüyle bitiriyorum: “Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken, aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.” Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın,akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın! Seray LEVENT ÖZGECAN ÇOCUK YUVASI ve KULÜBÜ ‪

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dünün Ardından…

Neden Küpe Takarlar?

Hadi Yine İyiyiz…