Hayaller ve Gerçekler...
Hayaller ve Gerçekler…
Bu hafta sonu benim için oldukça yoğun geçti, zira hafta
içi çok yoğun çalıştığım için genelde hafta sonları vaktimi evde geçiririm.
Önemli bir misafir ağırlamamız gerekti.Minnak yeğenim önceden rezervasyonunu
yaptırıp, müze gezmeyi seven teyzesini tembihleyerek müzenin dışında gezmeler
istemişti.Biz de öyle yaptık.Lakin lion bir ailenin çocuğu olmak kolay değil.İlk
sabahta “8 Ekim Dünya Lions Hizmet Günü” nedeniyle önce hizmetimizi tamamlamak
için Altı Nokta Körler Vakıfı Adana şubesine ziyaretimizi gerçekleştirmemiz
lazımdı.Vakıfta, ihtiyacı olanlara beyaz baston dağıttık,muhteşem ev sahipliği
içinde birde akordeon resitaline tanıklık ettik.Oldukça keyifli geçen ziyaret
bitişinde de, sıra önemli misafiri gezdirmeye gelmişti.Herkes zaten duymuştur 3
gün süren 6.sı gerçekleşen Adana Lezzet Festivali…. Yeğenimi trene bindirmeye
söz vermiştim Adanalılar bilir Merkez Park’ta tren vardır ve parkı gezdirir,
aslında bir ihtimal tren için festival alanına uğradık o kadar kalabalık
olacağını düşünemediğimiz için… tren yoktu bunun yerine gezmeye karar verdik
ondan sonrada AVM de ki trene götürerek yeğenime olan sözümü tuttum. Ancak
yazmak istediklerim şimdi başlıyor… Festivaller, şenlikler kentleri tanıtmak, o
bölgenin önemini, milli gelir potansiyelini göstermek, kültürel alanda
gelişmemizi sağlayan çok önemli etkinliklerdir ve olmalıdır. Lakin bütün
bunların asıl nedeni de halkın bu tür etkinliklere katılması, sosyal dengenin
sağlanması içindir. Peki, ben neden bir Adanalı olarak bütün bunları
göremiyorum? Mutlaka şöyle bir uğramışsınızdır. Hiç stantlarda satılanların
ücretlerini sordunuz mu? Festival alanının iki farklı sosyo-kültürel alanında,
köprü olduğu kimsenin umuru değil mi? Benim bildiğim bu tür toplumu ilgilendiren
etkinliklerin temel amacı tanıtım değil mi? Bu nedenle stant satışlarının,
dışarıdan daha uygun olması gerekmiyor mu? Ayrıca neden Adana’yı ilgilendiren
bütün etkinliklerin kararı önce İstanbul’da veriliyor? İnsanların ekmek parası
bile bulamadığı bu devirde alt gelirli neden düşünülmüyor? Bir aile nasıl bu
festivalleri gezerken çocuğunun isteğini karşılayabilir? Kafamda o kadar deli
sorular var ki buradan sorsam sorsam bitmez…. Ancak benim net
gözlemlediğim,artık bu festivaller asıl amacından çıkmış durumda.Sosyal
belediyecilik bu olmamalı.İnsanlar festival stantlarından hiçbir şey alamadığı
için ki minik bir su bile 5 liraya satılırken.Kendi azıklarını getirerek
çimenlerin üstünde haklı olarak piknik yapıp etrafı seyretmekle kaldı. Her yeri
kebap kokusu sararken, baba evladına gevrek simit almakla cezalandırıldı.
Kısacası, Altın Portakal olmak üzere bütün etkinlikler artık halk için değil,
ağababalarının eğlencesi haline geldi. Halk, gelip geçen bütün karnavalları,
festivalleri sadece TV den duymaya başladı. Bu kadar yüksek ücretlerle stant
kiralatmanın nedeninin, şenliklerin halk için olmadığı bir kez daha görüldü.
Yoksa stat ücretlerini daha makul hale getirmek, satılanların daha mantıklı
ücretlerle satılmasını sağlamak bu kadar zor olmamalı… Anlayacağınız bir
festivali daha yedik. Hayaller dürümken, gerçekler gevrek simit oldu hepsi bu…
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın akıl ve beden sağlığınızı korumaya
çalışın! Dip Not: Belediye temizlik işçisi kardeşlerim o gün için bir yevmiyeyi
hak ettiler,arı gibi çalışıp her yeri tertemiz tutmaya gayret ettiler.Hepsinin
emeğine sağlık. Seray LEVENT ÖZGECAN ÇOCUK YUVASI ve KULÜBÜ
1505647430754_IMG_1894.JPG 0322.4582496-4583053 http://www.ozgecancocuk.com
http://www.facebook.com/ozgecancocuk
Yorumlar
Yorum Gönder