DİNLE BENİ!
DİNLE BENİ!
Evet, gerçekten birbirimizi dinliyor ve duyuyor muyuz?
Ben pek sanmıyorum. Sadece dinler gibi yapıyoruz. Eşimiz kırılmasın, arkadaşımız gücenmesin diye sadece dinler gibi yapıp aslında duymuyoruz…
Neden mi?
Çünkü öyle bireyselleştik ve ön yargılı olduk ki, bizim için önem taşımayan hiç bir şey dinlenmeye değmez. “Bana ne senin derdinden kederinden” durumunu yaşıyoruz. O yüzdendir ki, aile danışmanlarının, psikologların ya da psikiyatriklerin kapısında sıra olunuyor.
Eskiden öyle miydi?
Mutlaka bir kişinin ahretlik dediği can yoldaşı olur doğru ya da yanlış bütün dertlerini dinler kendince yol bulmaya çalışırdı. Evet, bazen yollar doğru olmasa da birilerinin bizi önemsediğini, dinlediğini bilirdik. Gidip bunu para verip yapmazdık.
Değişen toplumumuz da elbette ki, insani değerler, aile bağları, arkadaşlık bağları da olumsuz değişti…
Kitleler hızla bireyselleştikçe birbirimizden uzaklaştık ve yalnızlığa sürüklendik….
Çok ilginçtir yalnızlığı da öyle güzel süsleyip püslüyoruz ki, sanki yalnız insan özel insanmış gibi…
Hayır! Yalnız insan zaten kendiyle bile problemini çözememiş hala varlığının nedenini bilmeyen insandır.
Neden mi?
İnsan sosyal bir varlıktır ve asla kendi iradesiyle yalnız yaşayamaz. Bilirsiniz iletişim için mutlaka bir varlığa daha ihtiyaç vardır. Hatta kişi önce kendisiyle iletişime geçer. Kendi kendine düşünme, yorum yapma bütün bunlarla birlikte iletişim başlar ve iletişim için illaki konuşmak zorunda değilsinizdir, davranış, bakış, beden dili zaten sizin iletişime geçmenizi sağlayan en önemli, faktörlerdir.
O yüzden asla yalnızlık güzel ve özel demeyin, çünkü hiçbir zaman yalnız olamazsınız zaten olmamalısınız da bu sağlıklı bir ruh hali durumundan çıkar.
Peki, şimdi toplum olarak yaşadığımız sıkıntı ne?
Neden birbirimizi dinlemediğimizi, duymadığımızı söyleyip duruyoruz?
Neden mi?
Artık insanlar öyle bir hale geldi ki, ne kendine ne çevresine kıymet veriyor çünkü istenilen planlanan yalnızlık oyununa hepimiz alet olmuş durumdayız. Bu olay bize neyi getirir bilir misiniz? Yalnızlığın marifet olduğu, egonun tavan olduğu, bencilliğin hat safhada olduğu bir toplumu bölmek parçalamanın ne kadar kolay olduğunu…
Eğer birbirimizi gerçekten dinler ve duyar, birbirlerinin duygularına önem verirse toplum, birbirine kenetlenir ve örgüt zihniyeti ortaya çıkar.
İşte….
Bu toplumu kimse yıkamaz. Önce aile bireyleri birbirini duymak ve dinlemek zorunda ki, bu güzel hastalık herkese bulaşsın…
Çok kolay sadece ve sadece dinleyeceğiz.
Dinle Beni! Sessiz çığlığını işiteceğiz…
Ve…
Bu yüzdendir ki, Türk Kadınlar Birliği Adana Şubesi, Başkanı Ayşe Dinler Birgölge, geleneksel olarak gerçekleştirdikleri dayanışma toplantısına beni konuşmacı olarak davet ederek, “Hep yazıyorsunuz birazda konuşun” dedi.
Haftaya Salı günü “Etkili İletişim” üzerine sohbet etmeye yanlarındayım. Bu arada yeni tanıştığım naif başkanımdan dernek ile ilgili güzel bilgiler de aldım. Türk kadın kuruluşları olmalı ve hizmetleri herkes duymalı.
Bakın, Türk Kadınlar Birliği Derneği neler yapıyor; Dernek ofislerin de, benim gibi konuşmacılar getirtirlerken, Serpil Makbule Özalp Kadın Danışma ve Eğitim Merkezimizde; Sosyal Hizmet Uzmanı Nurdan Avcı, Avukat Emine Konuk, her Cuma ise Psikolog Uğur Kama tarafından Randevulu sistemle Psikolojik Danışmanlık hizmeti 11.00 – 12.00 arası veriyorlar, üyelerden oluşan TKB Cumhuriyet TSM Korosu için Oytun Sanat Merkezinin, çok değerli hocaları; Savaş Oytun ve Gönül Akın Oytun, her Cuma Saat: 13.30 koro çalışmaları yaparken burslu öğrenciler okutmakla birlikte ihtiyacı olan bütün kadın ve çocuklara maddi manevi destek sağlıyorlar.
İyi İnsanlar hep olmalı bu hayatta…
Eğer olur ya beni (Salı günü) 31 Ekim saat: 11.00 da dinlemek isterseniz ve derneği merak ederseniz diye, sizinle adresi paylaşıyorum
Gazipaşa Bulvarı üzeri Şok Marke arkası-sanatçılar parkı yanı- M.Bilen Kuaför-Yalın Apt.K:1- İletişim-322-4533406″- TKB ADANA Şb. Başk- Ayşe Dinler Birgölge ,
Gazipaşa Bulvarı üzeri Şok Marke arkası-sanatçılar parkı yanı- M.Bilen Kuaför-Yalın Apt.K:1- İletişim-322-4533406″- TKB ADANA Şb. Başk- Ayşe Dinler Birgölge ,
İşte böyle….Ben Etkin Dinlemenin önemini sizlerle o gün paylaşırken…..
Beni Dinle! Sessiz çığlığını lütfen duyun istiyorum…Duyun ki, yalnızlığın değil kalabalığın içinde farklı olmanın değerini önemini görün….
Düşünceler her zaman yalnızdır…. Bir arkadaşım, “Yalnızlık, dik duruştur” demişti…
Peki, ben de diyorum ki, bu dik duruşu yansıtacak kadar var olan onurlu yalnızlığı neden iletişimi doğru kullanarak topluma hastalık gibi yararak bir şeyler değiştirmiyoruz?
Bazen sessizlik yok oluştur…. Yokluğu kabul etmek ve boyun eğmektir bozuk düzene… Düzene boyun eğmemek için önce etkili iletişimi doğru kullanmak gerekmez mi?
Hadi o zaman önce en yakınımızdan başlayalım “Beni Dinle! “ çığlığını duymaya….
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, sağlıklı kalmaya çalışın.
Bugünkü insani davranış; “Kimse sizin aklınızı okuyamaz, okumaya çalışanda yanılır o yüzden dildir söyleyen, bu dil öyledir ki,var da eder yokta”
Yorumlar
Yorum Gönder