İNSAN OLMAK!

                                                                 İNSAN OLMAK!

Etrafıma bakıyorum da yalnız genç kadın ve erkek dolu. Hepsi yalnız, hepsi güzel ya da yakışıklı kariyer sahibi akıllı karizmaları yerinde ama yalnızlar ve bundan dolayı da üzgünler hani insan tercih eder, kendine göre nedenleri vardır ama bu öyle bir şey değil.
Hayatlarına birilerinin girmesini istiyorlar ama olmuyor. Yalnız kız erkeklerde nasıl olmuşsa kanka durumundalar. E.. haliyle kankalıktan olayı sevgiliye dönüştürmek çok zor.
Peki, sizce neden bu insanlar böyle yalnız?  Ben birkaç tez geliştirdim sizlerle paylaşmak isterim;
Neden 1- Daha gençken kendilerini öyle kaptırıyorlar ki, gençlik hiç gitmeyecekmiş gibi kimseyi beğenmiyorlar
Neden 2-Zamanında önem verdikleri insandan öyle darbe yiyorlar ki, sonra da kimseye güvenmiyorlar
Neden 3-Kariyerlerine o kadar odaklanıyorlar ki, zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorlar sonrada iş işten geçiyor.
Neden 4-Bir türlü beyaz atlı prens ile o güzel prenses karışlarına çıkmıyor.
Neden 5- Öyle ulaşılmaz kraterler listeliyorlar ki, asla o listeyi tamamlayamıyorlar
Neden 6-Maddi olarak her şeyin hazır olmasını istiyorlar ancak hem genç hem arabası evi olan bir insan figürünün Türkiye şartlarında olanaksız olduğunu kabul etmiyorlar.
Neden 7- Emek vermek istemiyorlar bu çok önemli nazlanalım derken dibini yakıyorlar mevzunun
Neden 8-Karşılarındaki insanı kendi kafalarındaki krokiye uydurmaya çalışıyorlar.
Neden 9- Kimse gökyüzüne baktıklarında aynı şeyi görmek zorunda değil işte bunu anlamakta zorluk çekiyorlar
Neden10-İlişkilerine beklenti için de ve çok kısa zaman da uzun vadeli plan yaparak başlıyorlar.
Neden11- Aslında, yol arkadaşı olacak insanla karşılaşıyorlar ancak öyle egolu oluyorlar ki teğet geçtiklerini fark etmiyorlar bile.
Ve….
En büyük neden maalesef hep dahasını dahasının peşinde koştururken dahasının kara toprak olduğunun bir türlü anlamıyorlar!
Bu tatilde bana çok fazla katkısı olmayan ama özellikle genç kuşağın okumasını tavsiye edeceğim Miraç Çağrı Aktaş’ın (belirteyim inançları yazısına yansımış bir yazar ancak gelişim her görüşe her inanca saygı göstererek ön yargılı olmadan her  kaynaktan yararlanmakla olur )“Bana Seni Seviyorum Deme Evlen Benimle” kitabında bazı düşünceleri gözüme çarptı. Benim alışkanlığımdır sevdiğim cümlelerin altını çizerim. Bakın kitabın bir sayfasında ne yazmış “Dört dörtlük şiirler hep duyguları ve kalpleri çürük olanlara yazılır. Oysa o şiirlerin mısralarında dahi hak etmediler.”
Başka sayfada da, “Beş dakika sonramızın garantisi yokken, günler sonrasının yapılır planı. Ki insana verilen en büyük lütuftur hayatı. Ve biz buna rağmen bugünümüzü yaşamak yerine, daha çok önemseriz yarınlarımızı”
Yazarın kaleme aldığı düşünceleri sürekli benim de tekrarladığım cümleler lakin bizlerin ve gençlerin kaçırdığı bir olgu var.
İNSAN olmak!
Evet , en önemli özellik.  Bu, ne dış görünüşle, ne kariyerle, ne parayla, ne pulla asla karşılaştırılmaz İnsani duyguları gelişmiş kişi inanın size beklentilerinizin en önemlisi sevgi ve saygıyı verir. Göbeğiniz çıktığında, saçlarınız beyazlamaya başladığında, yüzünüzdeki çizgiler belirlemeye başladığında işte bu yürekler sizi hep sever ve değer verir.
Size bir yemek tarifi vermek istiyorum. Dilerim bundan sonra kraterlerinizin ilk sırasında İnsanlık olur. Buyurun yemeğimizin tarifi …..
Yemeğin adı: İNSANLIK
Kullanılacak Malzemeler:
-Bir tutam tebessüm
-İki fincan muhabbet
-Azıcık ilgi
-Dolu dolu şefkat
-Kararınca nezaket
HAZIRLANIŞI:Malzemeyi yüreğinizden alın, yıkamaya gerek yok. Zaten tertemizdir. Gönül teknesine yerleştirip sabır fırınına sürün. Kokusu her yana yayıldığında pembeleşmiş demektir. Bunu göz yaşı şerbetine ıslatın. Sonra takvim bıçağıyla dilimleyip hayat tabağına alın. Üzerini duygu marmelattı ve sevgi çiçekleriyle süsleyin. Gökkuşağı ile fiyonklayıp servis yapın.
Merak etmeyin herkese yeter.
Kendiniz de yiyin, başkalarına da verin. Afiyet olsun ben denedim tadı çok güzel oldu.
Şimdilik hoşça kalın, akıl sağlığınızı korumaya çalışın!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neden Küpe Takarlar?

Bekâret Kemeri

İyi ve Kötünün Felsefesi Nedir?