NOLCEKKK BU MEMLEKETİN HALİ?

Aman editörüm sakın düzeltme! Gerçekten artık ne olacaktan çıktık, nolcekk bu memleketin hali! Durumunu yaşıyoruz.

Haftada iki gün sizin dikkatinizi çekecek yazı yazmak hiç kolay değil arkadaşlar, birde benim gibi tamgün çalışıyorsanız Valla zor, billa zor! Ve her bilgisayarın başına oturduğumda bugün ne yazsam diye düşünürken pat konu kucağıma düşüveriyor. Şükür memleketim de konu eksik olmuyor.

Evet, noleceek bu memleketin hali? diyerek yazıma başlarken çok saçma bir soru olduğunu fark ettim benim Ülkemden bir şey olmayacağı belli…

Hemen kükreyip kızmayın, şöyle bir çevrenize bakın ekonomik sıkıntıdan, işsizlikten bahsederken garip bir şekilde arabaların artık yollara sığmadığını, masa sandalyeler yüzünden kaldırımlarda yürüyemediğimizi ve hatta benim gibi gıcıksanız inadına masaların arasından geçip evinize gittiğinizi görürsünüz… Yoksa siz halinden memnun olanlardan mısınız?

Adana halkı lokmayı sever, eğer kazancı yüksek bir iş yapacaksanız hemen yemekle, içmekle ilgili bir yer açın benim gibi eğitime yatırım yapıp sürünmeyin çeyrek asır sonra aklım başıma geldi ama yapacak bir şey yok artık.

Ben sormak istiyorum çünkü çok merak ediyorum artık. Özellikle Ziyapaşa, Gazipaşa, Reşatbey, Kurtuluş Mahallesi civarlarda ki içkili-içkisiz mekanlarda kaldırımda oturup neyin keyfini yaşıyorsunuz?

Bunu anlamak çok zor ve bu kaldırımdaki, masalar hınca hınç dolu benim gibi evi o bölgede olan insanlarda artık aralarından geçerek evlerine gitmeye alıştı yapacak bir şey yok.

Kaldırım işgali demek ki yasal bir mevzu ki Belediye sesini çıkarmıyor? Ondan sonra da ağzımızı açıyoruz iktidar hükümetine. Bir laf vardır ‘‘ne sürdün elime ne süreyim yüzüne’’ hikaye aynen böyle.

Ya, son model arabalar.Ha…bunlarında yeri kaldırım yaya için tek yürünecek yer doğal olarak yol kenarı oluyor.Hatta geçen sene kaldırımda elime araba aynası çarpmışlığı olan bir yayazade olarak tecrübeliyim de.Sonuç kaldırımda arabanın gitmesi normal , benim ona çarpmam anormal olmuştu.Biz hala iktidara sallamaya devam edelim…Belki önce kendimizi düzeltmeye başlasak bir şeyler   düzelmeye başlayacak ama olur mu? ‘‘ bal tutan parmağını yalamalı’’ yoksa doğasına aykırı olur mevzu…

Ya, mağazalarda girdiğimiz kuyruğa ne demeli sanki ekmek kuyruğu ya da beleşe kıyafet dağıtıyorlar ve hatta hiç usanmadan saatlerce beklemeden çıkılmıyor.

Ya, eğitim sektörü bir yabacı mey şeyli anaokulu duydum millet çok ciddi paralar ödeyerek sıra bekliyormuş çocuklar daha bebe ne fark yaratabilirsin ey! İşletme ama adı yabancı isim ya… vardır bir hikmeti diyor bizimkiler,

Ya, iş bulamıyorum derken al sana iş arkadaş dediklerimizin türlü bahanelerle işe gitmediklerine ne demeli! Benim tek gerçeğim eğer bir insan gerçekten çalışmak zorundaysa her türlü işi kabul eder. Gerisi hikaye.

Ya, sürekli uzayan OHAL ‘e ne demeli hepimiz koyun gibi ağzımızda otu geviş getirip dizi izler gibi izliyoruz, başımıza gelecek korkunç sonu.

Ya, imamlara nikah kıyma görevinin verilmesi, onu da mis gibi sineye çektik ya! Aferin bize…

Şimdi her şeyin suçlusu iktidar mı? Bizler ak sütten çıkmış kaşık mıyız? Adamlar silah mı dayıyor başımıza bol bol para harcayın,kredi kartı kullanın en lüks eşyalara sahip olun,iş beğenmeyin ki bu özellikle vasıfsız işçi için geçerli bir durum…

Dayamıyor değil mi? ama biz o kadar aç gözlü ve bireysel olduk ki, toplum olarak kendi derdimizden Ülkenin elden gidişinin değişen rejimin, diktanın farkında değiliz. Neden her projenin içine dahil olmaya razı oluyoruz ben anlamıyorum.

Daha önce benim Ülkem de rejim değişmez bizler buna izin vermeyiz diyordum… Maalesef yok öyle bir şey rejim değişiyor ve değişti, değişmeye devam edecek ve biz kaldırımlarda otururken, marka peşinde koşarken, daha iyisi daha iyisi derken… Evlatlarımıza berbat bir Ülke bırakacağız!

Şimdi başlığı doğru koymuşum değil mi? Nolceek bu memleketin hali?

Sizce!

Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın sağlıklı kalmaya çalışın!

Bugünkü İnsani Davranış; ‘‘Eğer toplumu değiştirmek istiyorsanız işe kendinizden başlayın’’