Çivisi Çıkmış Memleketim…

Bugün size gerçek reel ve ebeveynlerin çaresizlik içinde yaşadıkları sorunlardan bahsedeceğim. Seslerini duyurabilir miyim, bilmiyorum ancak artık birilerinin bu durumlara el atma zamanı geldi de geçiyor bile… Kurumların her birine tek tek el atılması gerektiği gibi… Bir çivi yerinden oynadığı zaman herkes bilir ki o makinadan hayır gelmez, işte bizim şu an ki durumumunuz da tastamam bu… Öncelikle sormalıyım Sağlık Bakanlığı… Sağlık sorunlarının dışında, personeli ya da müdürlükler ne işe yarar? Bizim gençliğimiz de tek tek memurlar gezer, ev halkın da yaşlı, bebek, gebe, hastalık gibi durumları tespit ederdi. Eğer farklı gelişim gösteren çocuk varsa aileyi bilgilendirir yapılması gerekeni anlatırdı. Çünkü, sağlık oldukça kapsamlı bir alandır. Sosyal-duygusal ve zihinsel sağlık problemi, yaşayan toplumun devlet bütçesine verdiği zararı az çok hepimiz hesaplayabiliriz. Kısacası: Tesadüf komşunun görüp de uyarmasıyla çocuğun farklı olduğu anlaşılmaz ve bu işi azıcık bilen komşu nerelere başvuracağını anlatma ihtiyacı duymazdı. Şimdi ise ya komşu fark ediyor ya da çocuk ilkokula gidince sınıfın düzeni bozulunca öğretmen fark ettiriyor. Öğretmeninde derdi çocuk değil aslında, başına bela olmasın diye çocuğu en uzağa yollama telaşında. …………………………………………………………………………………………………. Son yıllarda özellikle salgın dönemi doğan çocuklarda gelişimsel ve nörolojik sağlık problemlerinin ne çok çoğaldığının hepimiz farkındayız ki teknoloji okur yazarlığını bilmeyen bizlerin, yaptığı hatalarla da teknoloji bağımlısı olan çocuklarımızın; şiddet, öfke, uyum, algılama problemlerinin tavan yaptığı dönemlerden geçiyoruz. Peki, sizce bu sağlık krizinin kazananı kimler oldu? Başta da dediğim gibi çivisi çıkmış memleketimin, sağlıkçıları ve eğitim uzmanları bu krizin kazananları oldu… Adını bile duymadığınız çocuk psikiyatrları, psikologları, gelişim uzmanları ve özel eğitim uzmanları hiçbir dönemde kazanmadıkları paraları kazandılar ve hatta devlette çalışmaların artık öyle gözü döndü ki potansiyel çocuk hastalarını görünce, özelde çalışmaya başladılar. Pıtırcık gibi açılan Özel Engelliler Okulları, erken çocukluk dönemi için açılan kurumlar (kreş, okulöncesi gibi),her yerden fışkıran danışmalık merkezleri, daha ergenlikten yeni çıkmış sanki kırk çocuk görmüş, deneyimlemiş ve hatta dönütünü almış gibi bilgiç bilgiç konuşan çocuk gelişim uzmanları… Ve hatta (kim olduğunu tam tespit edebilsem şikayet edeceğim, ancak ailelerin rapor vermez diye korkup ses çıkarmadığı ve bana da bu konuda yardım etmedikleri) Adana Seyhan RAM merkezinde çalışan her rapor almak isteyen aileye “çocuğunuz raporlanırsa hayatı biter, eğitim almazsa da daha kötü olur, kimseye söylemeyin ben akşamları gelir özel ders veririm” diyen devletin memuru bile, bu işten kazançlı çıkanken, ihtiyacı olan ve geleceğimiz olacak olan çocukların kriz de en zararlı kesim olduğu gerçeği ile ve çaresizlik içinde olanı biteni seyretmek… Payımıza düşen oldu… Ve… Asıl mesele bu saydığım meslek grubundaki arkadaşlar sizlere sesleniyorum yatağınızda nasıl rahat uyuyabiliyorsunuz? Zira bu insanların çaresizliğini kazanç kapısı yaparken bari bu çocuklara derman olmak için azıcık çaba gösterseydiniz de sayeniz de bir denizyıldızı dahi olsa kurtarabilseydik. Size şuan yaşadığım iki örnek yazmak istiyorum. Kişilerin adı sanı önemli değil ve belki bu yazımda yaşadıklarımı okuduğunuzda etrafınızda böyle aileler varsa yol gösterebilirsiniz. Vaka1- Erken ve salgında doğum… Sonuç; Çocukta epilepsi, zihinsel ve bedensel gelişim geriliği. Ailenin iki çocuğunu daha elimde büyümüştü ve o yüzden bana güvenirler. Çocuğumuz iki yaşına geldiğinde kurumumuza başladı. Epilepsi ile uğraşıldığı için diğer gelişim alanları doğal olarak göz ardı edilmiş. Durumu fark ettiğimde uyarımı yaptım ve uzmana gidilmesi gerektiğini ve özel eğitim ile meselenin çözüleceğini söylememe rağmen, artık alıştığım senaryo olan reddetme ile yine karşılaştım. Ta ki gönderdiğimiz video ve fotoğraflarda ikna olana kadar… Aradan bir yıl geçtikten sonra. Ya sonra… Seyhan RAM’da o daha önce bahsettiğim devletin memuruna kadar, ”çocuğunuz raporlanırsa hayatı biter…” Kaç aile bu sözlere kayıtsız kalabilir? Ve zorla ikna olmuş insanları tekrar nasıl ikna edebilirsiniz? Ve sonuç bizim çocuk takriben iki yaş geriden gelerek büyümeye devam ediyor. Aile benim eğitiminden memnun… Ancak ben değilim… Zira özel eğitimci değilim… Vaka 2- Çocuğumuz geldiğinde dört yaşındaydı. Aile perişan 3.kurumdan da kovulmuşlar. Tavsiye ile gelmişler “Seray sorunu çözer” denmiş. Sorun ne? Tıbbi olarak bilmiyorlar, zira çocukları dövdüğü için kurumlardan kovulmuş. Bir çocuk neden çocuk döver? Bunu sorgulayan ve sorgulatan olmamış. Aileye göre tek torun ve aşırı şımarık. Arkadaşlar şımarıklık şiddeti doğurmaz. O dönemde çocuğu alabilmemin tek şartı adam gibi bir uzmana gidilmesi ve tıbbi olarak durumu bilmem gerekliliği, olmuştu. Evet, onlarda aynısını yaptı. Adana’nın en iyi doktoru diye buldukları, bir çocuk psikiyatrına üç yıl boyunca tonlarca para yatırdılar. Çocuğumuzda Hiperaktivite ve Dikkat Dağınıklığı Bozukluğu, öfke kontrol bozukluğu vardı ve tanı bu şekilde kondu. Üç yıl boyunca kurumda dövmeye uğraştığı ancak başarılı olmayınca öğretmenlerine saldıran, öfke kontrolünü hepten kaybedince sandalye fırlatan bir çocuğun düzelmesi için elimizden geleni yaptık. Dışlamadık, onu anlamaya çalıştık, zaman içinde arkadaşları onu sevmeye, davranışları normalleşmeye başladı ki oldukça vicdanlı, merhametli, yardımsever ve küçüklerine asla zarar vermeye bir çocuktur. Öfkelendiğinde nasıl davranması gerektiğini öğrettik, ancak bir şeyler ters gidiyordu zira üç yıl boyunca doktor desteği ve eğitimle bu çocuk daha iyi olmalıydı. Aile ile görüştüğümde doktorun memnun olduğunu söylediler. Peki psikoloğa gidiliyor mu? Gerek yokmuş. Peki, rapor alınıp özel eğitim veriliyor mu? Ona da gerek yokmuş “dil-konuşma” eğitimi alması yeterliymiş. İyi de neden bu çocuk hala sık olmasa da atak geçiriyor? Bunu cevaplayan hiç olmadı… Çok yazdım değil mi? Sonuca geliyorum. Üç yıl boyunca hem eğitim alan hem de adı çok bilinen bir hekim tarafından tedavi gören çocuğumuzu bir yılda geç okula yollamama rağmen şuan da 2. Okulundan da kovulmuş durumda (ayrıca kolejler de kabul etmiyor) ve aile nihayetinde devletin hastanesine doktora götürerek ilaç tedavisine başladı. Ve sonunda heyet raporu almaya karar vererek özel eğitim okulunda da eğitim alması gerektiğini kabul etti… A unutuyordum Seyhan RAM’da yine o devletin memuru karşımıza çıktı ve yine aynı sözlerle ve yine aynı teklifle… Peki, bu iki sıcak yaşanmışlarda kimler kaybetti? İlk çocuğumuz hayatı boyunca (ki ikna etmeye hala uğraşıyorum) gelişim geriliği ile bu acımasız dünya da hayat mücadelesi vermeye çalışırken, bunun hesabını kim verecek? Ya ikinci çocuğum okullarda yasal olarak kovamazlarken, boming uygulayarak yardım edeceklerine okuma hakkını elinden alaya çalışan yetkililerle, o kötü kalpli velileri kim durduracak? Her şeyden önemlisi uzmanım diyerek paralarının üstüne para ekleyen kriz zenginleri, bir çocuğun hayatını mahvetmenin bedelini nasıl ödeyecek? İyi de Seyhan RAM’da herkesi korkutan, yaralı aileden nemalanmaya çalışan o devletin memuru ne olacak? Son Söz: Lütfen veliler, çocuğunuzda böyle bir durumu lütfen… lütfen… önemseyin, teknolojiden lütfen, çocuklarınızı uzak tutun , lütfen, devlet hastanelerindeki doktorlara gidin, lütfen, her uzmanım diyene güvenmekten vazgeçin, lütfen, devletin içinde ki aç gözlü insanlara prim vermeyin ve lütfen, unutmayın ki bütün bunlar çocuk hastalığıdır ve 18 yaşında normale döndükten sonra raporlar silinir ve yine unutmayın ki çocuklara verilen ilaçlar bağımlılık yapmaz ve depresyon ilaçları değildir. Benim yıllardır “lütfen” diye diye dilimde tüy bitti, ancak ebeveynler duymak istediklerini söyleyenlerin peşine koşmaktan bir türlü vazgeçmedi. Evlatlar, Allah’ın bize verdiği emanetlerdir ve bizlerinde vazifesi bu emanetleri koruyup kollamaktır. Artık canınız yansa da sizlere doğruları anlatanlara sırtınızı dönmekten vazgeçin. Çivisi çıkmış memleketimde yatlara-katlara sahip ettirdiğiniz kişileri kazandırmak yerine kazanan lütfen siz olun! Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın! Seray LEVENT ÖZGECAN ÇOCUK YUVASI ve KULÜBÜ 1505647430754_IMG_1894.JPG ‪0322.4582496-4583053‬ http://www.ozgecancocuk.com http://www.facebook.com/ozgecancocuk