‘‘BEN BİRİNİN HİÇ BİRŞEYİYİM!’’

‘‘BEN BİRİNİN HİÇ BİRŞEYİYİM!’’

Şuan saat 22.00 Çarşamba gecesi ve belki de ilk kez bunca zaman yazımı bu saate bıraktım. Çok yoğun ve sıkıntılı günler geçirirken her yere yetişmek bazen sizi son dakikaya bırakıyor…
Herkesin her şeyi olurken belki de sizin için en kıymetliniz arasında olanın hiç bir şeyi olmamak gibi sıkıntılı bir durum.
Bir taraftan iş kaygısı ki ekonomik sıkıntı ve bizim işlerde devlet artı belediyeler gibi devasa rakipleriniz olursa kaçınılmaz….
Sosyal devlet, sosyal belediyeler derken var olan yuvaları yada eğitim merkezlerini bitirmeye yeminli bir güç…. E haliyle kaygı büyük. Yok olup gidiyoruz artık vergileri kendi kurumlarından toplarlar yapacak bir şey yok!
Diğer taraftan elbette bende insanım, var olan sosyal çevrem, duygularım, hastalıklarım …
Yani hep yüzü tebessümlü insan olmadığım, hayat güzel  gök mavi, yeryüzü yemyeşil hopaa eller havada durumunu yaşamadığım aşikar.
Gece gece ne yazabilirim diye düşündüm. Bu saate ne siyaset, ne taht kavgaları nede ne olacak bu memleketin hali yazacak durumum yok.
Neden mi? Filler yine tepişiyor çimenler yine eziliyor ve taht kavgası nasıl bir kavgaysa. Millet birbirinin kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmaya başladı bile hadi bakalım hodri meydan kim kimin gözünü oyarsa pehhh çok da umurumda değil bu gece, yiyin birbirinizi bizi bitirdiniz şimdi siz kendi kendinizi bitirin.
Geçen gün çok hoşuma giden Atilla İlhan’ın sözlerini paylaşmak istiyorum ‘‘Ben birinin hiçbir şeyiyim. En çok da bu koyuyor. Ortak tek bir fotoğrafım bile yok. Bugünlerde ben adsız bir özlemim. Yağmur yemiş bir deniz gibiyim’’
Siz hiç birinin hiç bir şeyi oldunuz mu?
Ben oldum çok acı. Hiç bir şeyi olduğunuzu bildiğiniz insanla boy boy fotoğraflarınız olsa ne çıkar.
Hiç bir şeyi olduğunuzu bile bile onun her şeyi olmaya gönüllü oldunuz mu?
İşte tastamam buna kara sevda diyorlar…
Biliyor musunuz? Size sayfalarca yazı yazdıran, şiirler yazdırıp, romanlara konu olan işte!
Birinin hiç bir şeyi olmamaktandır.
Yoksa bunca aşk şiirleri, şarkılar nereden çıkacaktı değil mi?
Nerden çıktı bu konu, Atilla İlhan’dan niye ki, niye mi? öyle kötü ve sıkıntılı dönemlerden geçiyoruz ki hepimizin bir sırdaşa, yoldaşa, omuz omuza sıkıntılara göğüs gereceği bir nefese ihtiyacı var ve öyle tavan yapmış egolarımızla boğuşuyoruz ki bunların bile farkında değiliz.Marifet sanıyoruz karşımızdakine acı vermeyi galiba ulaşılmazı oynuyoruz. Bir gün ulaşmak istediğimiz de artık çoktan uzaklara gideceklere. Değer mi?
Değer mi?
Bunca sıkıntının arasında sevgimizi, yoldaşlığımızı, dostluğumuzu, arkadaşlığımızı iki paralık egomuza harcatmaya…
Dostluk, yoldaşlık insanların zor durumunda lazımdır. Ben iyiyken zaten herkes yoldaşım, dostumdur. Sizi sevenlerin,  hiçbir beklentisi olmadan yanınızda duranların kıymetini bilin.
Bugün varım peki yarın ya da bir saat sonra….Kim verebilir garantisini?
İnsan duygusal bir varlıktır ve duygularıyla yaşar her zorluktan manevi güçle, sevgiyle kurtulabilir sevginiz de cömert olun o sizden hiçbir bedel istemez!
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neden Küpe Takarlar?

Bekâret Kemeri

İyi ve Kötünün Felsefesi Nedir?