BEN CESUR ÖLMEK İSTİYORUM YA SİZ!
BEN CESUR ÖLMEK İSTİYORUM YA SİZ!
Hepimizin anlamlı ya da anlamsız korkuları vardır…
Mesela ben, yalnız kalmaktan ve bir gün yalnız başıma evimde ölü bulunmaktan korkarım…
Bilmiyorum belki bilinç dışımda böyle bir hikâyem vardır kim bilir?
Bu nedenle dönem dönem hatalı ya da çok düşünmeden yaptığım davranışlar oldu…
Hepsi yalnız kalmama adına…
Ve hep derim ben yalnız ölmeyeceğim….
Hepimizin buna benzer korkuları vardır…
Özgürlüğü geçmişinde elinden alınmış bir insanın, özgürlük mücadelesi…
Yine geçmişte kötü anılar yaşamış bir kadının, uç noktada feminizmi savunması…
Ne bileyim, çocukluğu çok dramatik olan bir kişinin çocuk sahibi olmak istememesi,
Yokluk içinde var olmuş bir insanın, aşırı derece gelecek kaygısı sonucu cimri olması…
Öyle çok korkularımız var ki,
Bu korkular her insanın geçmiş yaşantısıyla değişken ve kendine göre çok önemlidir.
İyi de biz korkularımıza yenildiğimiz de temeldeki olumsuzlukları yok edebiliyor ya da gelecek yaşantımıza olumlu etkisi oluyor mu?
Bence şöyle bir düşünmenizi ve cevabı kendinize vermenizi tavsiye ederim…
Kendini korumaya çalışan bir insan öyle duruma gelir ki, kendini acılardan korumaya çalışırken acılar yumağına sürüklenir ve o yumağın için de yok olur gider,
Bırakın kendinizi korumaktan vazgeçin, hatalar yapın ağzınız yüzünüz kalbiniz belki paramparça olacak ama en azından denemiş olacaksınız…
Geçmişte çok darbe yemiş bir insan bir süre sonra hayata öyle kuşkulu bakmaya başlıyor ki, karşısına çıkan son yıllarını huzurla,güvenle,sevgiyle geçireceği dostlukları, sevdaları teyet geçir…
İzin verin belki bir daha darbe yiyeceksiniz ancak ileri de tuh..ben ne yaptım demeyeceksiniz,
Özgürlüğünü kaybetmeme adına yaptığınız kendinizce dik duruş bir süre sonra size koca bir yalnızlığı getirebilir…
Rahat olun, özgürlük dediğiniz duygu bakın, duygu diyorum çünkü bu bir duygudur yani ruhunuzu özgürleştirmeyi başarmışsanız bırakın yanınızdaki yoldaşınız arada özgürlüğünüzü sorgulasın, biz insanız ve duygularımızla varız…
Dik durmak sizi de , çevrenizde sizi karşılıksız seven insanları da yorar….
Dedim ya biz insanız mutlaka hayatınızda güven duyduğunuz insan vardır onun omzunda ağlayın,insani tarafınızı göstermekten çekinmeyin.Niye mi? çünkü bizler aciz varlıklarız ve bazen yaşam bize çok ağır gelir bunu saklamak yerine paylaşmak sizi rahatlatacaktır ve unutmayın herkes kötü değildir…
Korkularınızı tanımlayabilmek ve kabul etmek hayatınızı kolaylaştıracaktır.Korku bize doğumumuzla birlikte gelen bir duygu değil sonradan kazanılmış bir kavramdır….
Geçmiş yaşam korkularımızı şekillendirir ancak temelde bizi ve hissettiklerimizi değiştirmez sadece, duvarlarımızı örerek bunun fark edilmemesi için duygumuzu başka kalıba sokarız….
Sonra ne mi? olur…
Mutluluğu, huzuru, sevgiyi, aşkı, sağlığı, gerçek özgürlüğü göremediğimiz ve göremeyeceğimiz bir ömrü sürdürmeye çalışırız…
Ne acıdır ki!
Özgürlük derken bedenimiz özgürlüğü kazanmışken, ruhumuz yalnızlığa hapis olmuş olur…
Kendimizi koruma, tekrar acı çekmeme adına sergilediğimiz dik duruş, bize çekilmez yalancı bir hayat sunar…
Yalnız ölmeme adına yaptığımız her davranış, bizi sonsuz yalnızlıklara sürükler…
Tekrar yokluk yaşamama adına verdiğimiz mücadele sonucu ne anı yaşayabiliriz nede hayatın güzelliklerinden faydalana biliriz…
Hayır…
Ben bu şekilde korkularımı ört past etmek istemem çünkü yaşam bizler için verilmiş bir lütuftur…
Hata yapın!
Tekrar tekrar deneyin!
Deneyin…
Deneyin….
Neden mi? Çünkü keşkelerle, tühlerle yaşanan bir yaşam sizce yaşam mıdır?
Bir Hint masalına göre ;
Kedi korkusundan, endişe içinde yaşayan bir fare vardır.
Büyücü biri fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür.
Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya baslar.
Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür. Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya baslar.
Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkan yok. Onu eski haline döndürür..
Ve der ki;
“Sen cesaretsiz ve korkak hayvansın. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem.”
Ünlü yazar Shakespeare, korkularla ilgili bakın ne demiş:
“İnsanların çoğu sevmekten korkuyor, kaybetmekten korktuğu için…
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için…
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için…
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için…
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için…
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.”
Korkularımıza yenilmek yerine, bitişi belli olan ömrümüzde cesur olmayı deneyin! En azından hep denedim ve cesur savaştım dersiniz, bu süreli yaşamı…
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın,akıl sağlığınızı korumaya çalışın!
Yorumlar
Yorum Gönder