“BU YIL MUTLULUĞUN, HUZURUN RESMİNİ ÇİZEBİLECEK MİYİZ?”
“BU YIL MUTLULUĞUN, HUZURUN RESMİNİ ÇİZEBİLECEK MİYİZ?”
Hep gelen yeni yıla umut bağlarız…
Sanki bütün kötülükleri eski yıl yaparmış gibi…
Rakamların suçu ne ise?..
Biz kendimizi değiştirmeye hayatı olduğu gibi kabul etmeye beklentileri en aza çekmeye çalışmaya üşenip hep gidene öfkelenir gelene umut bağlarız….
Aslında hiçbir yıl diğer yılı aratmadan bazen içerisine aksiyonlar serpiştiren yaş almamıza vesile olarak sürer gider ta ki… Yaşam denen döngü de görevimizi tamamlayana kadar…
Bu yıl ilk yazımın 1 Ocak 2018 denk gelmesi çok hoş oldu!
Kim bilir?
Belki yazarlık hayatımın dönüm noktası olur, belki bir şiir ya da deneme kitabım da bu yıla denk gelir…
Kim bilir?
Tanık Gazetesi bunca yıllık emeğinin karşılığını alır ve uluslar arası medyada yerine yerleşir…
Olur mu? Olur…
Yeter ki, sadece dilemekle kalmayıp çalışalım ve istediğimize erişebilmek için mücadeleye devam edelim…
Yoksa rakamların hiçbir suçu yok…
Barışı dilemek için önce biz barışçıl olalım,
Huzuru dilemek için önce biz huzurlu olalım,
Sağlığı dilemek için önce biz kendi değerimizin farkında olalım,
İyilikler dilemek için önce biz iyi olalım,
Her zaman dediğim gibi toplum bireylerden oluşur birey topluma yön veren en önemli faktördür bu yüzden 2018 yılında birey olarak olumlu değişimler yaşamamızı ve dünyayı yaşanır hale getirmemizi dilerim…
Peki,
Bu yıl acaba mutluluğun resmini çizebilecek miyiz?
Yazı başlığını koyarken ilk aklıma gelen başlığı atmıştım demek ki, bende var olan yoksunluk mutluluk yazımı yazarken de Abidin Dino ve Nazım Hikmetin Mutluluk üzerine sohbeti geldi.
‘‘Abidin Dino ’’ Fakültede okurken bu konu temel sanatlar dersim de araştırma konumdu. Ve konuyu sunuma hazırlarken belki çoğumuzun sonradan öğrendiği ‘‘Mutluluğun resmini ’’ Abidin Dino’nun çizip çizmediğiydi.
Bakın Mutluluğun resmi nasıl çizilememiş!
Dino ile Nazım Hikmet çok yakın arkadaşlarmış, ikisinin keyifli olduğu bir gün;
Abidin Dino, Nazım Hikmet’in “Bana mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin ?” sorusuna karşın, Nazım Hikmet’e Şiirle karşılık vermiştir.“Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
İşin kolayına kaçmadan ama gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil,
ne de ak örtüde elmaların ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolaşan kırmızı balığınkini ‘‘ Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin? ’’1961 yazı ortalarındaki Küba’nın resmini yapabilir misin? Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm ölsem gam yemem gayrının resmini yapabilir misin üstad?”
İşin kolayına kaçmadan ama gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil,
ne de ak örtüde elmaların ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolaşan kırmızı balığınkini ‘‘ Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin? ’’1961 yazı ortalarındaki Küba’nın resmini yapabilir misin? Çok şükür çok şükür bugünü de gördüm ölsem gam yemem gayrının resmini yapabilir misin üstad?”
Nazım Hikmet’ inbu sözlerin üzerine Abidin Dino;
Mutluluğun Resmi
Kokusu buram buram tüten
Limanda simit satan çocuklar
Martıların telaşı bambaşka
İşçiler gözler yolunu.
İnebilseydin o vapurdan
Ayağında Varna’nın tozu
Yüreğinde ince bir sızı.
Mavi gözlerinde yanıp tutuşan
Hasretle kucaklayabilseydim
Seninle, bir daha.
Davullar çalsa, zurnalar söyleseydi
Bağrımıza bassaydık seni Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini
Başında delikanlı şapkan,
Kolların sıvalı, kavgaya hazır
Bahriyeli adımlarla düşüp yola
Gidebilseydik meserret kahvesine,
İlk karşılaştığımız yere
Ve bir acı kahvemi içseydin.
Anlatsaydık
O günlerden, geçmişten, gelecekten,
Ne günler biterdi,
Ne geceler…
Dinerdi tüm acılar seninle
Bir düş olurdu ayrılığımız,
Anılarda kalan.
Ve dolaşsaydık Türkiye’yi
Bir baştan bir başa.
Yattığımız yerler müze olmuş,
Sürgün şehirler cennet.
Limanda simit satan çocuklar
Martıların telaşı bambaşka
İşçiler gözler yolunu.
İnebilseydin o vapurdan
Ayağında Varna’nın tozu
Yüreğinde ince bir sızı.
Mavi gözlerinde yanıp tutuşan
Hasretle kucaklayabilseydim
Seninle, bir daha.
Davullar çalsa, zurnalar söyleseydi
Bağrımıza bassaydık seni Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini
Başında delikanlı şapkan,
Kolların sıvalı, kavgaya hazır
Bahriyeli adımlarla düşüp yola
Gidebilseydik meserret kahvesine,
İlk karşılaştığımız yere
Ve bir acı kahvemi içseydin.
Anlatsaydık
O günlerden, geçmişten, gelecekten,
Ne günler biterdi,
Ne geceler…
Dinerdi tüm acılar seninle
Bir düş olurdu ayrılığımız,
Anılarda kalan.
Ve dolaşsaydık Türkiye’yi
Bir baştan bir başa.
Yattığımız yerler müze olmuş,
Sürgün şehirler cennet.
İşte o zaman Nazım,
Yapardım mutluluğun resmini
Buna da ne tuval yeterdi;
Ne boya…
Yapardım mutluluğun resmini
Buna da ne tuval yeterdi;
Ne boya…
Muhteşem şiiriyle karşılık vermiş ve Abidin Dino Hiçbir zaman ‘‘Mutluluğun Resmini’’ Tuvaline yansıtmamıştır.
Yıllarca birçok kişi tarafından Amerikalı Ressam Dianne Dengel’ in Mutluluk resimlerinin Abidin Dino’ya ait olduğu… Hatasını yapılmıştır.
Bizler hayatımızda mutluluğun resmini elbet bir gün çizeceğiz, umudumuz, yaşama sevinciniz, hedefleriniz hiç tükenmesin ve dilerim ki,öyle musmutlu bir yıl olsun ki,giden yıl hasedinden çatır çatır çatlasın….
Her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl sağlığınızı korumaya çalışın!
Bugünkü İnsani Davranış: “Hayat sizin umduğunuz kadar uzun değil, bu yüzden bırakacağınız en önemli miras hoş görü, barış, kardeşlik, eşitlik, huzur ve gülümseten, gururlandıran anılar olsun!”
Yorumlar
Yorum Gönder