GEÇMİŞE TAKILMIŞ HAYATLAR…

                                                GEÇMİŞE TAKILMIŞ HAYATLAR…

Hangimiz geçmişle yaşamıyoruz ki, bir koku, bir tat, bir renk ya da yer, bizi geçmiş yaşama yolculuk yapmaktan alı koyabilir mi? bazen mutlu anlar bazen de mutsuz anlar gözümüzün önüne geliverir. Önemli olan geçmişimiz ile şimdiki zamanımızın ve geleceğimizin dengesini kurmaktır. Eğer bu dengeyi kuramazsak ne şimdi ne de gelecekte huzuru bulamayız.
Kötü anılar bize tecrübe, iyi anılarda mutluluk getirip hayatı daha temkinli yaşamamızı sağlamalıdır, ancak anı yaşamayı unutmadan bunu becerebilmeliyiz.
Elbette şuanda bunu yazmak kolayda uygulama nasıl olacak diye düşünüyorsunuzdur?
Size şöyle yazmaya çalışayım. Sevdiğiniz bir yemek; şans bu ya, o gün elinizin ayarı kaçtı tuzu, acısı fazla oldu ve yemekte zorlandınız. Peki, bu yemeği hiç mi? yapmayacaksınız. Yapacaksınız elbet ama bu sefer daha dikkatli olacak tuzunu da acısını da ayarlı dökeceksiniz. Çünkü geçmiş bir deneyiminiz var ve bu deneyim başarısızlıkla sonuçlandı…
Lakin siz bu yemeği yapmaya hatta daha da güzel yapmaya devam edeceksiniz…
İşte hayat dediğimiz, geçmiş yaşama takılmamak dediğimiz bu!
Eğer geçmişe takılırsanız ve onun boyunduruğu altına girerseniz ne anın nede geleceğin size sunduğu mutluluğu, iyiliği, sevgiyi, başarıyı asla göremezsiniz.
Anneler ki, ben de bunu yaptım, ilk çocuklarını dünyaya getirdiklerin de aman Allah’ım! Asla bir daha doğurmam der. Der de, ilk çocuk ele ayağa gelmeye başladığında ve annelik zevkini tattığınızda o acıları unutur bir tane daha bebek dünyaya getirirsiniz. Çünkü çocuğun sevgisi ve annelik size ilk acıları unutturur.
Geçenler de kız kardeşim üzülerek bir şey anlattı, yeğenimin arkadaşı o gün onlarda kalmış. Abla bir şeyler hazırladım avakodayla salata yaptım. Kızcağız salatayı görünce a… ben bunu biliyorum, annem erkek arkadaşına meze olarak yapıyordu demiş. Kardeşim kahrolmuştu, bir kız çocuğunun annesinin böyle davranmasına üzülmüş ve hayretler içinde bir avakado salatasının neler hatırlattığına şaşırmıştı.
Evet, geçmiş hayatlarda takılma dediğimiz kavram tamda bu! Çocuk, eğer bu yaşadıklarını içine sindiremeyip geçmişle yaşamaya devam ederse sizce ne kadar mutlu olabilir?
Bir kadın ya da adam çok kötü birliktelikler yaşıyor hatta ayrılıkları korkunç oluyor ve bu insanlar bir süre sonra karşılarına çıkan insanları geçmiş yaşamlarıyla karşılaştırarak her türlü ızdırabı, sanki onlar yapmış gibi yaşatıyorlar. Peki, bu hak mıdır? Sizce…
Bu insanlar belki karşılarına bir daha hiç çıkmayacak kıymetli değerleri, mutluluğu, huzuru kaybetmiyorlar mı ne dersiniz?
Ya da iflaz etmiş bir insan, her şeyini zamanında kaybetmiş, evet çok kötü bir durum lakin tekrar hayata başlamanın mutlaka yolları olacaktır. Bu insan hayatı boyunca düştüğü bu durumu ana ya da gelecek yaşama taşırsa sizce daha dibe inmekten başka ne kazancı olur?
Ve buna benzer geçmiş mutsuz yaşamına takılıp huzuru bulamayan yaşam örnekleri çok fazla…
Geçmişe takılıp kalmak ne anımızı ne de geleceğimizi daha mutlu eder. Geçmişi elbet silip atamayız ancak ön yargılı olmadan geleceğimizi, anımızı temkinli adımlarla yaşamaya çalışabiliriz.
Hayat dört saç ayağından oluşur geçmiş, şimdiki zaman, yaşanan an ve gelecek… Bu yaşam döngüsünde maddi ve manevi güç bizi ayakta tutar biri eksikse hiçbir zaman tam olamayız. O yüzden yaşadığımız şu kısacık hayatta huzurlu, mutlu, başarılı olmak bizim elimizde tercihi yine bizler yapıyoruz…
Sabah kalktığınız da aynanın karşınına geçip lütfen koca bir gülümsemeyle kendinize “günaydın, bugün her şeye rağmen gün güzel ve huzurlu geçecek” deyin tavsiyemdir. Çünkü hayat geçmişi geleceğe taşımayacak kadar kısa ve insanoğlu ruhunu umut ettiği, hayal ettiği, sevdiği ve sevildiği sürece besler ayakta tutar, yoksa maddeden farkımız kalmaz ve çürür gideriz…
Sizler mutsuzluğu, çürümeyi seçmeyin lütfen! Olur mu?
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, sağlıklı kalmaya çalışın!
Bugünkü insani davranış; “Size değer verenleri geçmiş yaşamınızdaki kötü anılar uğruna heder etmeyin, bir gün gitmez dediklerinizde sessizce hayatınızdan gittiklerin de, pişmanlık yaşayacağınız kötü bir geçmiş anınız daha olmasın”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neden Küpe Takarlar?

Bekâret Kemeri

İyi ve Kötünün Felsefesi Nedir?