HEY! SEN DE YAŞLININ GENCİ MİSİN?

                                  HEY! SEN DE YAŞLININ GENCİ MİSİN?

Bu kavramı 30 yaşlar pek bilmez, çünkü onlar yaşayamadığı hayatlarının baharındadır ancak bizim gibi 45’ini devirmiş kişiler artık yaşlının genci, gencin yaşlısı kıvamına gelmiştir ki, en verimli yıllarımı yaşadığımın ben farkındayım sizi bilmem…
İnsan evladı doğar, büyür, olgunlaşır ve yaş alır…
Bunu hepimiz gayet iyi biliriz.
Ancak kişi ortalama 30-35 yaşına kadar hayat savaşı, var olma çabası içindedir.
Gençlik hayalleri…
Yaşamın kalan kısmını rahat yaşayabilme adına sürekli kontrollü, planlı bir yaşam sürmek zorunda olduğunu hisseder.
Neden?
Genç insan önce toplumda var olabilmek için daha özenli giyinmek, akademik başarılar için koşturmak, hayatının içindeki bütün maddi manevi yaşamı basamak olarak kullanmak, her zaman kontrol altında olmak zorunda olduğunu kendine telkin etme ihtiyacı duyar. Toplum kurallarını öyle benimser ki, neden? Sorusuna cevap verecek zamanı bile tanımaz kendine
Çünkü…
Var olmak, başarmak zorundadır, öyle kodlamıştır ailesi. Örnek, toplum normlarına uygun birey başarılı bireydir…
Ta ki, artık zaman geçip yaş almalar hızlanana ve arkaya dönüp ulen! ben kendim için ne yaptım? Diyene kadar.
Bu yüzden 45 yaşından sonra insanlar daha renkli ya da salaş giyinmeye başlar, tehlikeli sporlara merak sarar, salaş yaşamı seçer. Artık onlar için zorunluluk, beğenilme, kabul görülme gibi kaygılar bitmiştir…
Yaşasın! İkici bahar…
Ben yuvaya başladığımda daha 22 yaşındayım ve ortalama 10 yıl nerdeyse doğru düzgün kot pantolon ya da spor giysiler giymedim neden?… Neden olacak veliler tıfıl birine hiç çocuğunu emanet eder mi?
Şimdi, yırtık pantolon giymekten mutlu oluyorum oh! Olsun…
Daha sonra ne kaygısı başlar, eğer bekar iseniz dış görünüşe önem vereceğiz ki, al benimiz olsun. Bu arada bitirilecek okullar, gidilmesi ve başarılması gereken yollar.. falan filan…
Peki, sizin hayatınız ne tarafta kaldı?
Hiç mi? Hiç ya… İşte biz yaşlılar artık bunu sorgulamaya başkası için yaşamamaya başlarız. Hani sürekli ‘‘anı yaşa, anı yaşa’’ laflarını duyarız ya… Bu anı yaşa diyenler genel de 40’na gelmiş bireylerdir. Yani anlayacağınız hayat 40’ından sonra başlar…
Gençler,
Eğer fiziğimiz düzgünse istediğimizi giymemizi yadırgamayın,
Sizin cesaret edemediğiniz saç rengi ya da kesimler sizlere tuhaf gelmesin
Deli cesareti gördüğünüz davranışları yapamamızı garipsemeyin
Aşık olmamızı ya da radikal kararlar vermemizi kınamayın….
Neden mi?
Artık bizler sizlerin korktuğu çekindiği hayatı, korkmadan çekinmeden yaşamayı becermeye başlayıp işte! Hayat budur demeye başlamışız bile…
Ay! Yaşına da uymuş mu? Gibi yargılar yerine, yahu! Ben niye bu kadar cesur değilim helal olsun! Demenizin zamanı geldi geçiyor bile…
Şunu unutmayın dün artık yok, bu gün ne yaşayacağımızı bilmiyoruz yarın ise şu anda benim yazdığım cümleden ibaret…
Anı namı bilmem ama hayatın 40’ından sonra başladığını keşfedenleri kutlarım…
Bu hayatta hiç bir şey için geç değildir. Yeter ki, o cesareti toplayıp haydi yallah demeyi bilin!
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, sağlıklı kalmaya çalışın!
Bu günkü insani kuralımız,‘‘ Yaşlı ve çocuklu insanlara hürmet etmek, gerekirse oturduğun yeri vermek insana saygıdır ’’ Çünkü, bir gün sıra size de gelecek.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neden Küpe Takarlar?

Bekâret Kemeri

İyi ve Kötünün Felsefesi Nedir?