İNDİGO ÇOCUKLAR ASLINDA İÇİMİZDE
İNDİGO ÇOCUKLAR ASLINDA İÇİMİZDE
Bir dost toplantısında, ‘‘İndigo çocuklar hakkında ne düşünüyorsunuz?’’ dediler.
Eğitimciyim ya…
Her şeyi bilmem gerek!
Ama bu sefer öyle olmadı…
Ben ‘‘sadece konuyu açar mısınız?’’ diyebildim. Benim bildiğim sadece İndigo çocuk şarkılarıydı.Bazı terimler sürekli isim değiştirdiği için belki İndigo olarak bilmem ama bir özellik söylendiğinde izah edebilirim diye düşünmüştüm.O da ‘‘bilsem size sormazdım,galiba farklı çocuklar’’ dedi.Benim aklıma üstün zekalı çocuklar geldi ve bu konuda yaşadığım deneyimlerimi,bilgimi aktardım.
E… İşim bilgi hırsızlığı konuyu araştırmaya başladım,
Meğer İndigo çocuk benmişim!
Bir soru sayesinde, hiç düşünmediğim bir terimi daha öğrendim. Ama yazımın başında da dediğim gibi Türkçe açılımını aslında bildiğimiz bir konuymuş şimdi bunu sizinle paylaşmak istiyorum.
Bu terim ne zamandan beri kullanılıyor?
İndigo çocukların 1970’li yılların sonlarında doğmaya başladıkları iddia ediliyor. Spritüel inanışa göre düzeni değiştirmeye gelen ve ‘yeni çağın çocukları’ olarak tanımlanan çocuklara ‘İndigo çocuklar’ denir.
Bakın, Lee Carroll bu çocukları nasıl tanımlamış;
“Özgüvenleri yüksek, otoriteyle disipline edilmeyen, sisteme başkaldıran ve uzmanların ‘hiperaktif’ ya da ‘dislektik’ olarak tanımladığı bu çocukların eğitimden beslenmeye her türlü ihtiyaçlarının farklı bir şekilde karşılanması gerek. “Onlara baktığınızda direkt sizin gözünüzün içine bakan, derinliği olan bir çift gözün kararlı bakışlarını yakalarsınız. Konuştuğunuzda ise asla zavallı, çaresiz, yardıma muhtaç bir bebek bulamazsınız. Cevapları hazırdır. Ve onlarda ‘büyümüş de küçülmüş’ bir eda yoktur. Çünkü onlar öyledir zaten! Kullanılmaya asla açık olmadıkları gibi, kullanmaya kalktığınız her noktada sizi öyle bir hale getirirler ki, siz oradan çıkmak zorunda kalırsınız. Vicdan sömürüsü yapmanıza imkân yoktur. Çünkü yaratılışlarında öyle bir kodlama yoktur! Kısa, keskin, seri ve net davranırlar. Hedef önemlidir; hedefe varmak için her türlü hünere sahiptirler…”
İNDİGO ÇOCUKLARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ
1-Onlar dünyaya bir asalet duygusuyla gelir ve çoğunlukla da öyle davranırlar.
2-“Burada olmayı hak ettiklerini” hisseder ve başkalarının bu hissi paylaşmadıklarını görünce çok şaşırırlar.
3-Kendi değerlerini iyi bilirler.
4-Mutlak otorite karşısında zorluk yaşarlar.
5-Ritüel- yönelimli ve yaratıcı düşünce gerektirmeyen sistemlerde düş kırıklığı yaşarlar.
6-Çoğunlukla, evde ve okulda işleri yapmanın daha iyi yollarını görürler, bu da onların ” sistem yıkıcılar”( herhangi bir sisteme uyum sağlayamayanlar) gibi görünmelerine neden olur.
7-Suçluluk duygusu verilerek disipline sokulmaya karşılık vermeyeceklerdir.
8-İhtiyaçlarını bildirmekten çekinmezler.
1-Onlar dünyaya bir asalet duygusuyla gelir ve çoğunlukla da öyle davranırlar.
2-“Burada olmayı hak ettiklerini” hisseder ve başkalarının bu hissi paylaşmadıklarını görünce çok şaşırırlar.
3-Kendi değerlerini iyi bilirler.
4-Mutlak otorite karşısında zorluk yaşarlar.
5-Ritüel- yönelimli ve yaratıcı düşünce gerektirmeyen sistemlerde düş kırıklığı yaşarlar.
6-Çoğunlukla, evde ve okulda işleri yapmanın daha iyi yollarını görürler, bu da onların ” sistem yıkıcılar”( herhangi bir sisteme uyum sağlayamayanlar) gibi görünmelerine neden olur.
7-Suçluluk duygusu verilerek disipline sokulmaya karşılık vermeyeceklerdir.
8-İhtiyaçlarını bildirmekten çekinmezler.
Ve bir yazıda da şu temenni var; Bu durumda ilk “indigolar” yetişkin yaşlarda olmalı. Keşke bu bireylerin yaşam süreçleri ile ilgili geriye dönük izlem araştırmaları yapılmış olsa ve elimizde tedavi edilememiş olmanın onların yaşamlarını nasıl şekillendirdiğini tespit edecek, olumlu ve olumsuz yanlarını gösterecek veriler olsa.
Bazı kaynaklar da ‘hiperaktif’ ya da ‘dislektik’ ile birlikte otizmli çocuklarında İndigo olduğu yazılıyor.
Ben hiperaktif olduğumu 30 yaşında öğrenen, tedavisi görmeyen bir İndigo Çocuğuyum evet anlatılanların hepsi doğru ama 1971 doğumlu olarak bu sınıfa giriyorum ve korkunç ergenlik yaşadığımı, sürekli baş kaldıran olduğumu ki, hala öyle… Biliyorum. Çoğu kez bu Dünya’dan olmadığımı bile düşünmüşümdür. Çünkü adalet duygumuz çok fazla bazen adaletsizliği kaldıramıyoruz. Çok şükür ki rehberim olan annem hayata tutunmam ve hiperaktivitenin olumsuzluklarını en aza indirmem için yardım etmiştir. Hiperaktivite ile yaşayan bir insan olarak araştırma sonunu merak eden uzmanların sorularını cevaplamam için bu köşe şuan yetmez.
Lakin şunu biliyorum ki, bizden siyasetçi olmaz, dolaplı ayak oyunlarından anlayamayız, dediğimiz nettir ne arkası ne önüğ vardır. Sevdiğimiz insanlara sonsuza kadar güven duyar inanırız. İnandığımız doğrudan asla çıkmaz ancak haksızlığa uğradığımızı anladığımız an her şey biter.
Eğer bu yazıyı bu konuda araştırma yapan bir uzman okursa ona diyeceğim tek şey “biz bu dünyanın insanları gerçekten değiliz ve yaşanan kötü olaylardan hep acı çekiyoruz ama bütün olumsuzluklara rağmen hayat başarılarımız çok iyi…
‘‘Konu hakkında ne düşünüyorsunuz’’ sorusuna şimdi cevap verebilirim.
İndigo Çocuklar evet…
Çok özel ama tedavi görmesi gereken kafası farklı çalışan çocuklar bu çocukların bu durumlarını kabul etmeyen ailelerin, çaresizliği ve kaçışı İndigo Kavramını doğurmuş.
Ama şu da unutulmamalıdır ki,Kaçış ya da yeni kavramların doğması çözüm değildir ayrıca herkes benim gibi şanslı değil….
Lütfen! bu durumlarda yardım almayı ihmal etmeyin.
Her zaman dediğim gibi,Hoşça kalın,akıl sağlığınızı korumaya çalışın!
Yorumlar
Yorum Gönder