İYİ İNSAN KÖTÜ OLUR MU?

                                                          İYİ İNSAN KÖTÜ OLUR MU?

Olur, olur hem de nasıl olur?
Sizi bilmem ama bu aralar bu dünyanın insanı olmadığımı düşünmeye başladım!
Buna hayal kırıklığı mı? Dersiniz, tükenmişlik sendorumu mu? Dersiniz yoksa , “yahu! Öğretmenim sen artık yaşlanmışsın ondan mı? Karamsarsın” dersiniz bilmem….
Ancak çoğumuzun yaşadığını tahmin ettiğim bir dengesizlik var ve evet, benim yaşıma gelindiğinde de bu dengesizlik can yakıyor!
E… sevgili dostlar, işim umut dağıtmak olsa da bazen benim gibiler arada Polyana’cılığı bir kenara bırakabiliyor.
Zaten hep gülümseyen, “hayat çok güzel “ diyerek etrafta ahkam kesenlerden bence korkun çünkü onlar kocaman kocaman Pinokyo’lar…
Bu hafta başıma üst üste küçük vukuatlar gelince, kendi kendimi ve toplumda benim gibi insanların öz eleştirisini yapma ihtiyacı duydum…
Bakalım sizler ne düşünüyorsunuz yazdıklarım hakkında. Ah! Keşke karşılıklı fikir alış verişi yapabilsek kendimi duvarlara yazı yazan ve kaçan gençlere benzetiyorum bazen…
Şimdi bu dünyanın insanı değilim ya da değiliz düşüncemin hangi sorulara cevap bulamadığımdan kaynaklandığını yazıyorum hazır olun… Ve yorum yazarsanız da çok mutlu olurum çünkü yalnız olmadığımı bilmeye şu sıralar ihtiyacım var.
Durmadan hakları özel günleri kutlayan bir toplum yumağı için de yaşarken Hayvan hakları, yaşam hakları derken benim minnak bir şivava cinsi iki karış boyutunda köpüşüm var ve bizi Adana Mas Taksi ve Reşatbey Taksileri neden arabaların alamadılar? Toplu taşıma da bile köpeğinizi şartlara uygun seyahat ettirebilirken “Onu, koltuğa oturtmayın” diyen Mas Taksi ki çok acelem olduğu için sabır çekerek zaten istesem de kucağımdan inmeyen iki karış köpeğimle gitmem gereken yere ulaştıktan sonra evime dönmek için Reşatbey Taksi den çağırdığım taksicinin de aynı tepkiyi vermesi ve benim gibi bir insanın “ binmiyorum arabana diyerek kapıyı çarpması”( ne ayıp bir davranış) ve hırsla eve kadar nasıl yürüdüm hiç bilmiyorum,
Kadın hakları, çocuk hakları yok yaşlılar gününü davullarla zurnalarla kutlanan ya da anılan gün daha bitmeden dövülen,tecavüze uğrayan ve gün gün çoğalan huzurevleri sakinlerine ne demeli..
Ya bilmiş ablalar, bizim Leydi hacetini gidermek için anlamsız bir kaldırımda duru vermez mi, e…ben onun işini bitirmesini beklerken bir ablanın “bu kakayı alacaksınız değil mi? Siz Adanalılar buna dikkat etmiyorsunuz” diye söylenmesinin nedeni neydi? Kadına ağzımı ayırırken, çünkü elimde peçete bizimkinin işini bitirmesini bekliyordum benim arsız elimden kayıp caddenin ortasına koşturması ayrı bir aksiyon. O durum da öyle bir bakmışım ki kadın bir an da yok oluverdi.Şimdi ben nasıl kötü olmayayım?
İşini seven ve çok iyi yapan insanlar neden ayakta durmakta zorlanır
İnsanların birbirini taktir etmesi ve özel olduklarını göstermesinin neresi kötü,
Önce as olan insandır dediğimiz de neden insanlar farklı ayak oyunları peşine düşer
Siyasiler peki, yıllar önce Metin Akpınar-Zeki Alasya skecinde olduğu gibi “burada mı? Birleşelim, orada mı? birleşelim diyerek siyaseti çirkinleştiren siyasetçiler…
Bütün parmakları zapt etmiş siyasi liderler ki birbirine girmiş çıkar ilişkisinin ayuka çıkmış, ideolojinin yerle bir olmuş ve herkesin Siyaset Bilimcisi olduğu bir toplum…
Artık neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar veremeyecek kadar anveleye dönmüş bir kitleye , “dinimizi güncellemeliyiz “diyen bir lider ve il güncellemeyi daha önce asla el sıkmayan ama hızlı güncelleme sonucunda Emekçi Kadınları Anma Günün de tek tek kadınların elini sıkan bir bakan ve bütün bu olayları acınacak hale gelen bizlerin alkışlaması,
Çok güzel işler yapıyoruz diyen belediyelerin, dilekçe vermeme rağmen hala sokak da ki kaldırım çöküntüsünü yapmaması, neden yılın belediye başkanı seçilip durduğunu anlayamadığım bir belediye başkanı ( ki hala ona oy verenlere öfkeliyim yanlış hatırlamıyorsam Öcalan’ın avukatlığını yapmak için 24.sıra da adı olan belediye başkanı) kimin seçimiyle yılın belediye başkanı olur. Ki ben de Büyükşehre verdiğim oy yüzünden ellerimi kırasım var…
En çokta onlardan olmadığımız için mobing uygulayan idarecilerimize ne demeli? Çok sevdiğim işimi bile artık bana bıraktırmak için uğraşan bir kitleyle Donkişotluk yapmak….
Nasıl bu dünyanın insanı olabiliriz ki,doğru,dürüst,hak yememeye çalışan,her canlının özel olduğunu düşünen bizleri anormal,ayrı bir meziyetmiş gibi gören bir toplumun arasında ,bu dünyanın insanı olmak mümkün değil galiba….
Gerçi biz ”işini iyi yapıyor o kadar da yesin canım” “Aman! Hepsi aynı en azından bu çok işler becerdi” “ Yahu! falanca seçilsin ki,bizim işimizi görülsün”,diyen toplumun üyeleriyiz….
Bütün yaşananlardan anladığım şudur ki, bu toplum da gerçekten iyi insan olmak çok zor, iyi insan bir süre sonra kötü olabiliyor ancak kötü insan asla iyi insan olamıyor ve hatta insan olmayı beceremiyor bu iş ölen mi öldüren mi suçluya benziyor?
Bizler,ideolojilerimizi,dini inançlarımızı,bulunduğumuz konumu,insani dugularımızı çıkarlarımız uğruna kullandığımız sürece ve seyirciye oynadığımız sürece,birilerine hayatımız boyunca biat etmeye mahkumuz….
Dilerim ki,kalp kırmamanın,işini doğru yapmanın,canlıya canlı olduğu için kıymet vermenin,dedikodu, ayak oyunlarının yapılmamasını sanki bir özellik gibi görülmediği, İnsani duyguların olduğunu bilen genç nesillerin çoğalacağı günler gelir…
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın,akıl sağlığınızı korumaya çalışın!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neden Küpe Takarlar?

Bekâret Kemeri

İyi ve Kötünün Felsefesi Nedir?