KANUNİ HAKKINIZI BİLMEZSENİZ…
KANUNİ HAKKINIZI BİLMEZSENİZ…
Bu yazımı ASKİ ye ithaf ediyorum. Her köşe yazısını dikkatle okuyan Seyhan Belediye Başkanı Sayın Zeydan Karalar gibi , belki Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Hüseyin Sözlü de okurda yanında çalışanlara vatandaşın haklarını öğretir…Benim silahımla beni vurmaktan vazgeçer…
Belki anımsıyorsunuzdur beni geçen dönemde ‘‘ kaçak su kullanıyorsun’’ diye hırsız yapmışlardı. Sadece yaptığım genel yoklama sanıp vergi levhamı ve su faturamı vermekle başlayan bir kâbus… Neden mi kâbus? İnsanlar onuru ve önem verdiği doğrularla yaşar özellikle benim gibi doğruları öğretmeye çalışan eğitimciyseniz.
Hele göz göre göre haksızlığa uğruyorsanız… Çünkü hiçbir mantık apartmanın kullandığı bir çeşmeyi iş yeri diyerek bir aboneye yazmayı açıklayamaz.
Bir de benim gibi arkanızda dayınız ağanız yoksa hukuksal mücadeleye başlarısınız ki, en büyük şansım kız kardeşimin avukat olması. Neyse gel zaman git zaman Ekim ayında davam görülecek haksızsam helâlıyla haklıysam da helaliyle boynumun borcunu öderim…
Ve Salı günü…
ASKİ den olduğunu söyleyen üç genç, personel ASKİ den geldiklerini söyleyince yanımda velim olmasına rağmen müsaade istedim ve yanlarına gittim. ‘‘ASKİ’den geliyoruz borcunuzdan dolayı suyunuzu kesiyoruz dediler…’’ Ben davalı olduğumuz paranın dışında borcum olmadığını ve vicdanları yoksa içeride çocukların olduğu bu yerin suyunu kesebileceklerini söyledim. Emir kulu olduklarını talimatla geldiklerini ve kanunen istedikleri şekilde kesme hakkı olduklarını söylediler.
Ben hemen avukatım var onu arıyorum onunla konuşun dedim…
Çünkü benim avukatım vardı ve yasal haklarımı az da olsa biliyordum
Ya… Bilmeyenler…
Ya… Kız kardeşi avukat olmayanlar…
Geciken borcum 36.00 liraymış bu arada yuva 1,5 aydır kapalıydı üzerine kaçak cezası 4.700.00 yakın bir para olmuş. E ele koz geçti affederler mi?
Ahanda kesiyoruz… Biz anlamayız, yok öyle kanun, emir demiri keser kıvamında ağabeylerim.
Neyse kız kardeşimle ve şefleri kimse onla konuşunca ‘‘hocam siz 36.00 lirayı ödeyin bu sefer kesmiyoruz ancak öbür ay bu durum olursa kesir dediler’’ ve gittiler…
Ne utanç verici bir durum değil mi? haksızlığa mı üzülürsünüz, yapmadığınız bir suç yüzünden suçlandığınıza mı? İnsanlara mahcup olduğunuza mı? Bilemedim…
Ama sakın bana iktidar şöyle böyle demeyin… Daha yerel idarede de bile duvarlara toslayan akı karayı karıştıran sizler… Yanınızda çalıştırdığınız insanları seçemezken kusura bakmayın ancak orada burada kulis yapar durursunuz ve her zaman olduğu gibi filler tepişir çimenler ezilir.
Evet… Vatandaş haklarını bilmeli kanun uygulayıcıları bilmiyorsa, vatandaş bilmeli… Bilmeli ki, sürekli tehdide maruz kalmamalı vatandaşı bu hale sokanlarda utanmalı…
Bakın Anayasa der ki!
Anayasamız 5. maddesinde Devlete; “kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak” ve
- maddesinde; “herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak” ödevlerini yüklemiştir. Bir kişinin fatura ödeyecek parası olmadığı için evinde banyo yapacak suyu ya da gece aydınlanacağı elektriği olmaması durumu açıkça kişinin “insan onuruna yakışmayan şartlarda” yaşamaya zorlanmasıdır. Anayasa temel hak ve özgürlüklerin hangi durumda askıya alınabileceğini 15. maddesinde belirtmiştir. (Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.)
İnsanların yaşamsal ihtiyaç maddelerinin sunumunun durdurulması uygulaması Anayasaya aykırıdır.
Uluslararası sözleşmeler devletlere insan hakları bakımından kimi yükümlülükler getirirler.” (AİHS m.3, Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi m. 7) “Devletler herkese, kendisi ve ailesi için yeterli bir yaşam standardına sahip olma sağlar. Bu standart, yeterli beslenmeyi, giyinmeyi, barınmayı ve yaşama koşullarının sürekli olarak geliştirilmesini de içerir.” (Yaşama Standardı Hakkı, Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslar arası Sözleşmesi m.11) “Devletler, herkesin mümkün olan en yüksek seviyede fiziksel ve ruhsal sağlık standartlarına sahip olma hakkını tanır.” (Sağlık Standardı Hakkı, Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslar arası Sözleşmesi m.12) Bir kimsenin parasını ödeyemediği için tüm ailesiyle birlikte susuzluğa ya da karanlıkta oturmaya mahkûm edilmesi adı konulmamış da olsa bir cezadır ve usulünce onanmış uluslararası anlaşmalara (yani yürürlükteki hukuka) açıkça aykırıdır. Ancak aynı kişilerin ödeme gücünden yoksun olmaları sebebiyle susuzluğa (yani; hijyen yokluğuna, temiz besin alma imkanını yitirmeye, bitlenmeye, hastalığa, hele çocuk ve bebek olan evlerde açıkça ölüm riskine) mahkum edilmeleri yasal ve uygun kabul edilmemektedir.
Uluslararası sözleşmeler devletlere insan hakları bakımından kimi yükümlülükler getirirler.” (AİHS m.3, Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi m. 7) “Devletler herkese, kendisi ve ailesi için yeterli bir yaşam standardına sahip olma sağlar. Bu standart, yeterli beslenmeyi, giyinmeyi, barınmayı ve yaşama koşullarının sürekli olarak geliştirilmesini de içerir.” (Yaşama Standardı Hakkı, Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslar arası Sözleşmesi m.11) “Devletler, herkesin mümkün olan en yüksek seviyede fiziksel ve ruhsal sağlık standartlarına sahip olma hakkını tanır.” (Sağlık Standardı Hakkı, Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslar arası Sözleşmesi m.12) Bir kimsenin parasını ödeyemediği için tüm ailesiyle birlikte susuzluğa ya da karanlıkta oturmaya mahkûm edilmesi adı konulmamış da olsa bir cezadır ve usulünce onanmış uluslararası anlaşmalara (yani yürürlükteki hukuka) açıkça aykırıdır. Ancak aynı kişilerin ödeme gücünden yoksun olmaları sebebiyle susuzluğa (yani; hijyen yokluğuna, temiz besin alma imkanını yitirmeye, bitlenmeye, hastalığa, hele çocuk ve bebek olan evlerde açıkça ölüm riskine) mahkum edilmeleri yasal ve uygun kabul edilmemektedir.
Kısacası yasalar çerçevesin de korunan kanunlara rağmen ve hala suyunuzu, elektriğinizi keseriz tehdidi yerine uygulayın faizi ya da başlatın icrayı inanın daha doğru bir davranış olur… Yapmayın artık böyle… Benim silahımla beni vurmuyor kendinizi vuruyorsunuz… Ne zaman farkına varacaksınız!
Şimdilik Her zaman olduğu gibi hoşça kalın,sağlıklı kalmaya çalışın!
Yorumlar
Yorum Gönder