Kaptırmam Koltuğumu!


Kaptırmam Koltuğumu!

Bahar geldi hava mis…

Sevdiklerinizin ve sizin sağlığınız yerindeyse, azıcık aşınız, dara düşseniz de düşmeseniz de sizin için hep iyilik düşünen arkadaşlarınız varsa yanınızda, günlük yaşamdaki duygusal gelgitler geçim sıkıntısı zaten hep var olacaktır ki her şey biz insanlar içindir.

Hal böyle olunca gelen baharın kokusu taaa ciğerlerinize işlerken kalbiniz sevgi ve umut dolu olur…    

Her bitiş vazgeçiş değildir bilirsiniz ama her bitiş yeni başlangıçlara gebedir…

Bitişlerin bile onurlu, şerefli, mertçe bir duruşu olmalıdır. Giderken gidişinize saygıyla razı gelmek ‘‘ çeşit aramadı tercihini böyle yaptı’’ dedirtmek kadar bir insana ne onur verir bilemem ama gidişiniz de gelişiniz de size yakışsın ‘‘kişi kendine yakışanı yaparmış’’

Ve her gidene teşekkür edin!

Çünkü sizi daha fazla acılardan koruduğu için…

Çünkü sizi siz yapma adına bir tuğla koyduğu için…

Çünkü karanlıklar da kaybolmanıza mani olup aydınlık, huzurlu, mutlu yarınlara yol verdiği için… 
Ama giderken de şerefinizi iki paralık ederek gitmeyin!

‘‘Şimdi ne yazdın? Başlık ne sen ne anlatıyorsun’’ Diye düşünebilirsiniz ki yazımın takipçileri çok iyi bilir, aktan başlayıp karadan bitiririm yazılarımı….

Evet, terk ediş, yeni başlangıçlar yazdım bunun siyasetle koltukla ne alakası var?
Okuyun bakalım var mıymış yok muymuş? 

Haftalardır x partisi y partisi çılgınlar gibi reklamlarını yapıyorlar bu yolda çok paralar harcandı eee kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez ağa babaları  açtılar kesenin ağzını,  farkında hala olmadıkları ya da işlerine gelmeyen değişen rejimin sadece yazılarda kalan Cumhuriyeti ve kimsenin korumasına ihtiyacı olmayan Atamı korumak…

Tehhh! Ben ölürüm bu insanların duygusallığına hatta öyle duygusallar ki seçim öncesi birbirinin gözünü oyanlar arkalarından konuşanlar ahbap çavuş olup aynı sofralarda sırıtan pozlar bile veriyorlar.

Öte taraftan kimi eleştireceğimi bilmediğim bir düzen, parti başkanını eleştirmek suç değil ama Cumhur ( başkanı ) eleştirmek suç anlayacağınız birileri çıkıp çıkıp veryansın ediyor,   zaten basın sus pus ki en het höt yapan yayın organı bile yumuşak geçişlerle ne olur ne olmaz durumundalar.
Dinim, milletin dilin de sanki sadece siz biliyorsunuz benim, dinimi salağım ya…
Onlar da bir duygusal bir duygusal bilemezsiniz gözlerim yaşarıyor memleketim için çırpınan bunca insanı görünce…

 Amma velâkin orta da bir meşe devasa  koltuk var, kimin elinde kalırsa!

Biz zaten veledizina durumundayız gelen üstümüz de halay çekiyor giden…

Be ağabeyler, ablalar ne varsa döktünüz eteğinizdeki taşları  anlattığınıza göre hepinizin dibi birbirinizden kara zaten okudukça vay bana vaylar bana deyip duruyorum….

Bari gidecekseniz de gelecekseniz de azıcık şerefinizle yapın bu işi de halk olarak insan olarak ‘‘ Helal olsun! Vatanımın düzeni, bizim gelecek aydınlık yarınlarımız adına yol açtılar diyelim.’’

Koltuğu kaptırmam derken boynu çoktan kesilmiş halk bir kalkarsa işte orasını ben bile bilmem!

Anladınız mı? Bitişle yeni başlangıç hikâyemin siyasete ne kadar benzediğini (…)

Şimdi her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dünün Ardından…

UYANIŞ...

Kayıp Nesil...