SİZ GERÇEKTEN BAŞARDINIZ MI?

                                                SİZ GERÇEKTEN BAŞARDINIZ MI?

Şimdi neyi? Diye sorduğunuzu duyar gibiyim…
Elbette ki, insani duygularımızla İNSAN olmayı! Peki, İnsan ne?
İNSAN, yüz trilyon hücreden oluşan bir varlıktır.
İNSAN, genetik bir sistem tarafından denetlenir.
İNSAN, devamlı yenilenen bir makinedir
İNSAN, canlı bir sistemdir, canlı bir madde değildir. .
İNSAN, bio-doğal ve psiko-sosyal katmanlardan oluşur.
İNSAN, yapısı gereği hata yapabilir; hata insanın özelliklerindendir.
İNSAN, deli bilgedir.
İNSAN, bunalımlı bir canlıdır.
İNSAN, gülümseme, gözyaşlarını, kahkahalarını, doğuştan getirir .
İNSAN, kullanılmazsa bile tükenen bir enerji kaynağıdır.
İNSAN, olayları ve olguları mantıksal hale getirir
İNSAN, başarıya, ünlü olmaya, övülmeye muhtaçtır.
İNSAN, biyolojik psikolojik ve sosyolojik bir varlık olarak düşünebilmektedir.
Ve… İNSAN, YÜREĞİNDE SEVGİ IŞIĞINI TAŞIR!
Ya, bu ışık sönerse… Ne olur?
Biz insan evladı her ne kadar kusursuz yaratılmış olsak da biyolojik düzenimizin tıkır tıkır işlemesi için ruhsal olarak da sağlıklı olmamız gerek bunun en büyük ilacı sevgidir…
Duygusal doyuma ulaşamayan birey bir süre sonra mutsuzluk umutsuzluk içine gireceği için kendini içten içe tüketmeye başlar…
Çünkü; sorgular…
Neyi mi? Sorgular, Neden? , kim? İçin mücadele ettiğini ,mutlu olup olmadığını ,var oluş nedenini, insani duygularının hepsini sorgular….
Başarı denilen duygu hiçbir zaman akademik ya da maddi başarı değildir, eğer hal böyle olsaydı… Bütün bilim insanları, varlıklı içinde yaşamını sürdürenler musmutlu yaşar giderdi.
Peki, öyle mi? Hepsi mutlu mu?
Eğer sevgi ışığını yüreğinizde taşımıyorsanız hayatta başarı elde etmemiş demeksiniz, çünkü sizi yaşam içinde güçlü kılan yegâne duygu sevgidir.
Lütfen bu dediklerimi bir düşünün, yüreğinizde sevgi kıpırtıları olduğunda dünyaya bakışınızla, sevgisiz olduğunuz da dünyaya bakışınız aynı mı? Sessizce bir kendinizi yoklayın ve cevabı kendinize verin.
Hayatımız ne zorluklar içinde geçiyor, hep bir mücadele içinde, boğulmamak için çırpınıyoruz.
İyi de biz İNSANIZ!
Ete, kemiğe bürünmüş bir beden içinde canlılardan ayrılan en önemli özelliğimiz ruhumuzla…
Biz İNSANIZ!
Sevgiyi, sevmeyi, beğenilmeyi, takdir görmeyi hak eden bizler, bu duyguları ötelediğimiz sadece maddi başarı peşine düştüğümüz sürece mutsuz, umutsuz ve aslında yaşamı becermemiş bireyler olarak oluşturduğumuz toplumu mutsuzluğa sürüklemeye devam ederiz.
Elbette ki, her şey yolunda gitmiyor, ölüm, savaş, yokluk, haksızlık, açlık hayatımızın tam göbeğin de, bütün bunların nedeni sevgisizlik, başarıyı yanlış algılayarak maddi başarı ya da akademik başarı ya da güç gösterisini başarı sanmamızdan olmasın!
İnsan sosyal ve duygusal bir olgudur…
Duygularınızı körelttiğiniz, çevrenizi gerçekten görmekten vazgeçtiğinizde… Başarı dediğiniz her şeyin sadece sahte olduğunu asıl başarının İnsan olmayı becerdiğiniz de İnsani duygularınızı korkmadan, çekinmeden yaşadığınızda fark edeceksiniz…
Hep tekrarladığım bir sözdür, ‘‘yaşamda ne kadar uzun süre kaldığın değil, bu zaman zarfında geriye ne bıraktığın ve kendin için ne yaptığın önemlidir… ‘’
İnsan olmayı becerebilmemiz, her gün sevgi, hoş görü tohumları serpmemiz dileğiyle sevgi ışığı içimizden hiç gitmesin…
Çünkü İnsan evladının tek çıkış noktası budur!

Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, sağlıklı kalmaya çalışın!
Bugünkü İnsani Davranış, ‘‘Karşınızdaki kişiye öfke kusmadan önce, lütfen derin nefes alın ve onun kırılmayacak kadar değerli olduğunu hatırlayın’’

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neden Küpe Takarlar?

Bekâret Kemeri

İyi ve Kötünün Felsefesi Nedir?