YAŞLILIK MI O DA NEYMİŞ?
YAŞLILIK MI O DA NEYMİŞ?
Bundan iki yıl önce, emeklilik işlemlerimi yaptırdığımda emeklilik belgesi geldiğin de zarfı açtığım da ilk yaşadığım şok!
Yaşlılık maaşınız bağlanmıştır…
Ogün telaşla tek yaptığım muhasebecimi aramak olmuştu, “İbrahim bey burada yaşlılık maaşı diyor ama ben emekliliğe müracaat etmiştim” haykırışımı hala duyar gibiydim…
Daha 45 yaşını yeni doldurmuş ama hayata erken atılmış bir kadının şoku…Ben yaşlı değilim!!! Naraları atmamak için kendimi zor tutmuştum.
Ama şoku hemen atlatamıyorsunuz. Çocukluk arkadaşımın teşvikiyle birde Emekliler Derneği’ne üye olmuştum. O da ayrı bir maceraydı benim için.
Arkadaşımla kayıt için gittiğimde her işlem olduktan sonra bana bir form doldurdular. Bu TOKİ evlerinin çekiliş katılım formuymuş. Tabii ben bunu çok sonra anladım.
Memurla aramızda geçen diyalog;
-Nereden yer istiyorsunuz?
Ben; Nereler var ki,
-Balcalı iki oda bir salon, Kabasakal üç oda bir salon..
Ben; Buruk yok mu?
-Buruk yok hem ne yapacaksınız oraları, buralar gelişiyor.
Ben; İyi de bana ne kaç odası var gelişim göstermesi kimin umurunda, babamla rahmetli eşim orda yatıyor o yüzden olacaksa Buruk yok olmadı anneannem Kabasakalda bari orası olsun dedim….
Tabii bu son sözümle ne sorduğunu o an anlayan ben şaşkınlığıyla ve diyalogu dinleyen arkadaşımın kahkasıyla mevzu anlaşıldı.
Ben ihtiyarlığa öyle takılmışım ki,adamcağız çekiliş olursa nereyi tercih ederim onu sorarmış ve ben bütün bu soruları mezarlık seçimi yapılıyor diye algılıyorum….
Bu hikâyemi daha önce yine konuyla ilgili bir yazımda paylaşmıştım. Günlerce kendime çok gülmüştüm. Bu nasıl şartlanmaydı ki! Konuyu mezar seçimine bağlamıştım.
Yani anlayacağınız ihtiyarlık maaşı almaya başladıysam artık ölüme yaklaşıp bir mezar yeri seçmek yeni bir ev almaktan daha doğaldı.
Tabi yaşlanmadığımı kabul etmem zaman aldı. Sadece çalışma yılımın eskiliğinden emekli olduğumu artık biliyorum…
Bütün bunları neden mi yazıyorum?
Neden mi? Biliyor musunuz ki çoğunuz biliyorsunuzdur…
Mucitler, yazarlar, kâşifler, filozoflar, liderler hep 45yaşından sonra ünlü olmuştur ve başarılarını kanıtlamışlardır.
Bizler evet yaş alıyoruz ama ruhumuz asla yaşlanmıyor. Âşık oluyoruz, umutlanıyoruz, hedeflerimizi belirliyoruz ve başarmak istediğimizin üzerine üzerine gidiyoruz. En önemlisi hayallerimizin peşin gitmekten asla çekinmiyoruz. Çünkü artık belirli olgunluğa gelmiş ne istediğimizin nasıl bir hayat sürdürmek için mücadele ettiğimizin farkına varıyoruz.
Hayat, her zaman hayalimizi gerçekleştirmek için mutlaka bize zaman tanır bunu unutmayalım. Hayallerin bittiği yerde işte o zaman ruh yaşlanırken beden ondan önce hızla çöker ve o vakit gerçekten yaşlanır,yok olur gideriz….
Her zaman dediğim gibi daha kaç bahar göreceğiz hiç birimiz bilmiyoruz. İlk önce işe, yapmak istediklerinizi sıraya koyarak ve yaşamınıza buna göre yön vererek başlayabilirsiniz. Biliyorum Türkiye şartlarında hiçbir şey pat diye olmaz ve bunu beklemek gerçekten hayalperestliktir. Ancak hayal ettiğiniz sürece varsınız ve hedefinize kilitlendiğinizde kalan zamanınıza ona göre yön verebilirsiniz.
Kristof Kolomb Amerika’yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı…
Pasteur kuduz aşısını bulduğunda 60 yaşındaydı…
Mimar Sinan, Süleymaniye camisini bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti. Selimiye camisini tamamladığında ise 86 olmuştu.
Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı.
Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hala işinin başındaydı.
Goethe, en büyük eseri Faust’u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti.
Nobel ödüllü Alman Doktor Albert Schweitzer 88 yaşına rağmen Afrika hastanelerinde durmaksızın çalışarak ameliyat yapıyordu.
Ressam Titian 99 yaşında hayata gözlerini yumdu. “Lepanto Savaşı” adlı ünlü tablosunu ölümünden bir yıl önce tamamladı.
Dört defa İngiltere başbakanı seçilen Gladstone, son kez göreve geldiğinde yaşı 83’tü.
Huysuz Virjin 40 yaşından sonra meşhur oldu..
Şener Şen yine 40 yaşından sonra ünlendi… Ve çok daha fazla örnekler verilebilinir.
Bu insanlar hayallerine ulaştıysa peki bizim neyimiz eksik,artık yaşlandık diyerek oturup ölümü beklemenin kime faydası olacak….
Bakın, William GLADSTONE yaşlılık üzerine neler demiş;
“Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir. İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır. Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.
Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır. Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz. İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesidir. Seneler cildi buruşturabilir.
Fakat heyecanların teslim edilmesi ruhu buruşturur.İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki yaşamadıkça yaşlanırlar ..İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.
Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz. Yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar. Nefesiniz daralır ama görüş alanınız genişler.
Beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır.”
“Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir. İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır. Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.
Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır. Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz. İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesidir. Seneler cildi buruşturabilir.
Fakat heyecanların teslim edilmesi ruhu buruşturur.İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki yaşamadıkça yaşlanırlar ..İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.
Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz. Yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar. Nefesiniz daralır ama görüş alanınız genişler.
Beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır.”
Sakın! Hayal kurmaktan vazgeçmeyin, hayallerinizin peşinden koşun ve âşık olun, sevin, sevilin bundan sonraki yaşamınızın dümeni sizde olsun ve rotanızı siz belirleyin…
Her şeye rağmen yaşamak, yaşam ve yaşlanmak çok güzel yeter ki, varlığınızın değerini bilin!
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl sağlığınızı korumaya çalışın!
Yorumlar
Yorum Gönder