YOK, OLUP GİDEN BİR NESİL…

YOK, OLUP GİDEN BİR NESİL…

Geçenler de bir makale okudum çocukların ev işi yapmaları gerektiğini ve çocuk gelişimin de önemli katkı sağladığını yazıyordu.
Makale de şöyle diyordu ; ‘‘Minnesota Üniversitesi profesörlerinden Marty Rossmann tarafından yapılan araştırmaya göre çocuklardan erken yaşlarda ev işleri yapmalarını istemek onların beceri, sorumluluk ve özgüven duygularını kalıcı bir şekilde geliştirmelerini sağlıyor. Dr. Rossmann, 84 çocuğu anaokulunda, 10 ve 15 yaş civarlarında ve 20’li yaşlarının ortalarında olmak üzere yaşamlarındaki 4 evre boyunca izleyen uzun soluklu bir araştırmanın verilerini analiz etti. 3 ve 4 yaşlarında ev işi yapmaya başlayan genç yetişkinlerin, hiç ev işi yapmayan ya da ev işi yapmaya ergenlik döneminde başlayanlara göre aileleriyle ve arkadaşlarıyla daha iyi ilişkiler kurabildiklerini, daha fazla akademik ve erken yaşta kariyer başarısı kazandıklarını ve kendi kendilerine yetmeye daha fazla meyilli olduklarını buldu.’’
Ve daha da uzayıp giden bir yazıydı.
Kendi kendime güldüm iyi de biz yıllardır bunu savunuyoruz. Araştırmalar elbette güzel,güzel olmasına da görünen köy kılavuz istemez şuan ki genç nesli ve çocukları görünce olacaklar çok önceden belliydi.
Gençlerimiz de fark ediyorsunuzdur ilginç bir şekilde rahatlık, boş vermişlik var.Sorumluluk almaktan ya da bir meslek öğrenmek için çabalamaktan çok uzaklar.
Okuyan gençlerin çoğunluğu ben okula gidiyorum diye bir kenara çekiliyor ve evin içinde misafir gibi dolanıyor.
Okulu bitiriyorlar iş beğenmedikleri gibi iş ortamı disiplinli ve gevezelik yapamadıkları bir ortamsa pır diye kaçıyor çalıştıkları işyerine haber bile vermiyorlar.
Çünkü babalarının evlerinde bu sorumluluğu almadıkları için onlar da iş disiplini diye bir kavram yok.
Bu gençleri bin bir zorlukla evlendiriyorsunuz en küçük zorlukta emekle kurduğunuz yuvayı dağıtıveriyorlar. Çünkü emek vermedikleri için onlara her şey oyun.
Ve ilkokuldan fakülteye kadar durum anaların babaların arkadan itekleyip desteği ile devam edip duruyor.
Sonra da bizler bu gençler neden bu kadar duyarsız diyerek dövünüyoruz
Bakın Allahın işine… Gerçekten neden böyle oldu bu nesil?
Nedeni çok basit…
Çocuklarınıza yürümeye başlaması itibarıyla mesuliyet vermemenizin sonuçları bütün bunlar.
Daha bugün bir velimle bu konu konuşuldu. ‘‘Hocam biz ne yapacağız yaşıtlarına göre algıda ve psikomotor gelişimin de gerilik var’’
Olmamasına şaşırırdım zaten neden mi? Eğer siz çocuğa yapabileceği günlük sorumlulukları vermeyip her şeyi hatta kendiyle ilgili öz bakımını bile yaparsanız bu çocuklar nasıl gelişip büyüyecek? Nasılsa onun yerine her işlerini gören insanlar var.
Yine dün yaşadığım bir olay seneye ilkokula gidecek olan öğrencimi benim yanıma aldım kulüp tarafını merak ediyordu ve benim de hazır olup olmadığını gözlemem gerekiyordu. Ödev yaptırırken ona da çizgi çalışması verdim.Bir ara öğrencilerimin dikkati dağılınca sesli olarak uyardım.Yuva öğrencim bir ara ortadan kayboldu hayırdır diye sorunca çocuk benim ödev yaptırdığım öğrencilerime kızdığımı düşünüp benden korkmuş ve bir daha bizim tarafa gelmedi.E bu çocuk sizce ilköğretim de ne tür sıkıntılar çekecek? Öğretmen Ayşe’ye kızdı ben okula gitmeyeceğim diyerek sorumluluk bilincini kazanmadan okula başlamış olacak.
Elbette ki ben bu olaya izin vermeyip kötülük yapmadığımı yavaş yavaş anlatmaya başlayarak bu olayı çözmeliyim o başka.
Lütfen küçük çocuklarınıza günlük hayatın nasıl olduğunu öğretin,
Ev içinde yapabileceği işlerin mutlaka sorumluluğunu verin,
Yaksa da yıksa da yardımcı olmasına destek ve olanak sağlayın,
Ev işleri çocuğun özgüven kazanmasına, bir işi başlayıp bitirmesine, görev ve sorumluluk bilincinin gelişmesine ve bir işi başarabilmenin mutluluğunu tatmasını sağlayan en önemli eylemdir.
Çocuğun okuması günlük işleri yapmamasına bir neden değildir. Hepimiz hem evimiz de hem okulumuzda hem işimiz de görevlerimizi yapmıyor muyuz, yapmadık mı?
Bir çocuğun okulunda okuması ne ayrıcalıktır ne de özelliktir yapması gereken bir görevdir. Bizler işe gidip para kazanmaya çalışıyor ve buna rağmen her işin ucundan tutuyorsak çocuklarımızda okulunda yapabildiği kadar başarılı olmak ve hayatın içine karışmak zorundalar.
Ayrıca unutmadan bunu da yazmak istiyorum,
Çocuğunuzun okul çantasını taşımaktan vazgeçin,
Okula giderken gelirken belirli bir yaşa gelmişse ki bu 4.sınıf itibarıyla artık kendi başına okula gidip gelecek yetiye sahip olması demektir. Peşinden gidip gelmeyin.
Çocuğunuza beslenmesini koyduysanız birde öğlen gidip yedi mi? yemedi mi? kontrol etmekten vazgeçin…
İyilik yaparken kötülük yapmaya devam etmeyin.
Ve lütfen prens, prenses gibi yetiştirdiğiniz çocuklarınız bir gün gelecek aslında bunların hiç biri olmadıklarını çok acı deneyimlerle tecrübe edinecekler.
O yüzden önce akademik başarısı değil hayat başarısını çocuklarınız da önemseyin…
Böyle giderse bir nesil daha kaybolup gidecek…
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dünün Ardından…

UYANIŞ...

Kayıp Nesil...