Çocuklarımıza Asıl İstismarı Yaşatan Bizleriz!
Çocuklarımıza Asıl İstismarı Yaşatan Bizleriz!
Çeyrek asırdır
ailelere hep bunu anlatmaya çalıştım.
Çocuklarınızı korumak
yerine onlara nasıl korunmaları gerektiğini öğreteceksiniz…
Bunları söyleyince,
kimi bana sapık gibi baktı, kimi çok ukala olduğumu düşündü, kimi de yobaz
olarak niteledi kendi aklınca…
Peki, bizim zamanımda
bu kadar taciz yoktu da insanlar mı çıldırdı?
Hayır! Hepsi vardı
ancak nüfus bu kadar yoğun ve sosyal medya bu derece hızlı değildi hepsi bu…
Tacizlerin inançla ya
da çevresel faktörlerle hiçbir ilgisi yoktur. Araştırdığınız da tüm dinler ve
toplumlar da öyle ya da böyle görürsünüz.
Tacizcilerin belki tamamına
yakını ya ruh hastasıdır ya da çocukluk dönemin de aile için de şiddet görmüş
aynı tacizlere maruz kalmış, silik, davranış bozukluğu gösteren şiddette
meyilli bireylerden oluşur…
Yani anlayacağınız bu
ruh hastalarını, canavarları var eden yine bizleriz.
Bunu yazarken tacizcileri
yumuşattığım falan yok ve hatta bu olaylar sonrası ‘‘bunun anasını, babasını da
bir ton sopalayacaksın’’ derim…
O yüzdendir ki hükumetin bu işe el atması artık şart oldu, nasıl ana-baba olunur seminerleri
verilmeli, çocuk yapmayı düşünenlerin bu sorumluluğu alıp almayacağı ile ilgi
eğitim ve psikolojik testler yapılmalı.
Neyse ben yine
ailelere kızmaya başladım. Kızarak bir yere varılmaz.
Peki, çocuklarımıza nasıl davranmalı ve bu
tehlikelerden nasıl korunmayı öğretmeliyiz?
Ve Tacizci birey yetiştirmemek için nasıl
davranmalıyız?
ü Çocuklarınızla
aynı yatakta yatmayın!
Öncelikle
çocuklarınızla 1 yaşından sonra yatmaktan vazgeçin ki normal şartlar da 1
yaşına gelmeden yatağını ve odasını ayırmanız gerek.
Neden mi?
Kız ya da erkek
çocuğunuz, elbette dokunmaya ve sevgiye ihtiyacı var. Çocuğunuzu sevdiğinizi
aynı yatakta yatarak kanıtlayamazsınız. Ancak; yaptığınız bu davranış, onun
erkenden cinsel hayatı tanımasını, insan vücudu merakının çoğalmasını, yatak
odasının mahremiyetinin olmadığını ve eşinizle yaşadığınız cinsel hayatı
çocuğun beynine kodlar olarak yollayıp olayı normalleştiriyorsunuz bunu
farkında olmadan yapıyorsunuz.
Bebeklikte verdiğiniz mesaj; “ İnsanlar birbirini severse, seks yaparken
çıkarılan acı dolu ya da coşkulu sesler normal. Seven acıtır!
O zaman ben severken
acıtırım bu da normal ya da seven can yakar….
ü Çocuğunuzun
Mahremiyeti Öğretin!
2 yaş itibarıyla
çocuğunuzun yanında çıplak olmayın ve onun çıplak olmasına izin vermeyin.
Neden mi?
Çocuk yanın da soyunup
giyinen mahrem yerlerini gizlemeyen ebeveyni örnek alır ve kendisi de kendini
esirgemez.
Ona verdiğiniz mesaj: çıplaklık normaldir ve ben de çıplak olabilirim.Çocuğun faaliklik dediğimiz
cinsel kimliğini merak ettiği dönem vardır.Haz duygusu yoğun olan çocuk bu
durumdan hoşlanır eğer siz bu dönem de daha dikkatli olmazsanız bu dönem uzar ve
geçici merak duygusu çocuğun davranışına yerleşir.Tacize uğramasa da tacizci
olma olasılığı yükselir.
ü Çocuğunuzun
temizliğinden bir kişi sorumlu olmalıdır!
Elbette ki bebeğinizin
tuvalet banyo ihtiyacı vardır. Bebeğinizin altını temizleme sorumluluğu bir
kişiye ait olmalıdır. Banyo yaptırırken özellikle baba bu işi yapmak zorundaysa
ne kendi iç çamaşırını çıkarmalı neden çocuğunun iç çamaşırını çıkarmalıdır.
Ki ben çok yaşıyorum
4 yaş itibarıyla çocuğunuza taharetlenmeyi öğretmelisiniz. İlkokul yaşına gelen
nice çocuk tuvalet temizliğini hala bilmediği için bizlerden yardım almakta ya
da tuvalet ihtiyacını eve saklamaktadır.Kız ve erkek çocukları ayrı zaman
diliminde tuvalete girmeli.Tuvalet kapısının örtülü olmasına dikkat edilmeli
çok küçük yaştaki çocuk için de kapıda beklenmeli ve ‘ben şimdi kapıda seni
bekliyorum işin bitince haber et’ diyerek çocuğa güven verilmelidir.
Neden mi?
Ona verdiğiniz mesaj;Eğer çocuğun mahrem
yerlerine dokunmaya devam ederseniz çocuk bunu normalleştirecek. Çocuğa
verdiğiniz mesaj ‘‘temizliğim için her yerime dokunabilirler buda beni
sevdikleri ve benim iyiliğim içindir yani normal bir davranış
ü Çocuğunuza
iyi dokunuş- kötü dokunuşu öğretmelisiniz!
Çocuklar duyguları
kuvvetli canlılardır. Bir insanın onlara kötü ya da iyi davranacağını
hissederler bunun yanı sıra onlara kim olursa olsun nerelerine dokunulmamsı
gerektiği bizzat gösterilerek öğretilmelidir. Baba ya da anne bile olsa buna
izin vermemesi gerektiği anlatılmalıdır. Çocuğun bacaklarına, cinsel bölgesine,göğüslerine,dudaklarına
dokunmanın doğru olamadığı anlatılmalı bu bölgelerin mahrem kendilerine ait
özel bölgeler olduğu söylenmelidir.Her zaman tekrarlıyorum,çocuklarınızı
dudağından öpmeyin,poposundan ya da cinsel bölgesinden sevmeyin.Bu bölgeler ile
ilgili şakalar yapmayın.
Neden mi?
Eğer böyle
davranışları sergilerseniz çocuğa verdiğiniz mesaj; bu bir sevgi göstergesidir
beni sevdikleri için böyle yapıyorlar yani seven insan her yerime dokunabilir
ve ben de dokunabilirim. Aklıma gelmişken ben nice çocuk bilirim belirli yaşa
gelmesine rağmen annesinin dudağını öpmeye çalışırken onun memeleriyle
oynamaktan mutlu olan ne dersem diyeyim bunu da hoş karşılayan anneleri
yapmayın! Tacize uğramasa da tacizci olacak bir potansiyel yaratıyorsunuz.
ü Çocuğunuzla
aranız da şifre oluşturun ve ona çığlık atmayı öğretin!
En çok taciz vakaları
tanık yüzlerden geliyor o yüzden kim olursa olsun çocuğunuzu kandırmak
isteyenler olacaktır aranız da bir şifre oluşturun bunu siz ve çocuğunuz bilsin
çocuk kendiyle iletişime geçmeye çalışan insana aranızdaki şifreyi sorarak
kendini güvence altına alabilir. Ve çığlık en ufak tehlike hissettiğin de
çığlık atmanın normal olduğunu atması gerektiğini anlatın.
ü Çocuğunuzu
yabancılardan nasıl korumalıyız!
Çocuğumuzu kimseden
koruyamayız ki yabancılardan korumaya çalışırken çocuğumuzun kendi güvenini yok
ediyoruz ayrıca yardım ihtiyacı duyduğunda nasıl davranması gerektiğini bilemez
hale getiriyoruz.
Bunu yerine çocuğumuza
yapması gerekenler anlatılmalı. Toplu taşımalar da çocuğumuzu başkasının kucağına
oturmamalıyız. Çocuğumuza zorla bir büyüğünün öptürmesine izin vermemeliyiz
öpmek istemiyorsa istemediğini ifade edebilme özgürlünü verip gerektiğin de
hayır! Demenin normal olduğunu anlatırken mutlaka izin alınması gerektiğini
kavratmalıyız. Çocuğumuza yabancılarla iletişime geçmesine izin vermeli ama ‘‘ bu
ağabey, bu abla ya da bu arkadaşla ben varken konuş ya da oyna ‘’ gibi telkinde
bulunmalıyız. Ve olası bir tehlike de kimlerin yardım edebileceğini
anlatmalıyız.
Peki, ergen ya da büyük yaşlarda çocuklarımızın
yaşadığı ki çoğu gizli kalan tacizler!
Evet, hep bebeklere
yapılanlar aklımıza geliyor ya gençliğe adım atmaya çalışan çocuklarımız ki
özellikle erkek çocukların sayısı azımsanamayacak kadar fazla.
ü Çocuklarınızın arkadaş çevresine dikkat edin
onları uzaktan da olsa takip edin ailelerini tanımaya çalışın, yatılı bir yerde
kalmasına müsaade etmeyin özellikle ergen ya da daha büyük yaşta çocuğu olan bir
evde yatılı kalmasına izin vermeyin.
Neden mi?
Ergen olan çocuğun hormonları
aklından çok çalışır ve bu hormonlar yüzünden cinsel dürtüsü yoğun olan çocuk
ne kendine vereceği zararın nede karşındakine vereceği zararın farkındadır.
ü Yalnız yaşayan ebeveynler neye dikkat etmeli!
Toplumumuzda maalesef
yalnız yaşayan ana babalar çoğaldı. Siz eğer evladınızın yanına, evinize erkek
ya da kadın arkadaşınızı alır ve bir de onu yatılıya misafir ederseniz ki bunun da çok örneğini görüyoruz ve hatta öyle durumlar oluyor ki erkek, kadın arkadaşı
gelecek diye kız evlatlarını bir aile büyüğünün evine yollayabiliyor.Çocuk
bütün bunları sessizce yaşarken,
verdiğiniz mesaj şu; demek ki resmi bir durum
olmadan da insanlar bunu yaşayabiliyor o zaman benim yapmam anormal değil.
Bütün bu yazdıklarım
yaşanan ve yaşanmaya devam eden davranışlar. Çocuğunuzu hiç bir şeyden koruyamazsınız
insanlar acımasız. Siz onlara nasıl korunmak gerektiğini öğretirken davranışlarınızla,
yaşam biçiminizle örnek olmak zorundasınız…
Tacizler bebeklik dönemin
de verilen doğru eğitimle ancak azalır. Başta da yazdığım gibi bu tacizci ve
sapkın ruhlarında mimarı bizleriz. Yoksa asmayla kesmeyle bu işin sonu
tükenmez. Önce evde verilecek eğitimler daha sonra daha alt sınıflara kadar inecek
eğitimlerle sorun biraz daha azaltılabilir. Okullar da ders olarak işlenmesi
gereken ve rehberlik biriminin bizzat devreye girmesi gereken önemli konuların
başında gelmelidir.
Testi kırıldıktan sonra, kıranı dövmenin ne
anlamı olur ki!
Şimdilik her zaman
olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!
Çok doğru tespitler yapmış ve çözümler sunmuşsunuz.yüreğinize sağlık. 👍💖💖💖
YanıtlaSil🙏😘
Sil