Medeniyetin Beşiğini Salladık Da Geldik…
Medeniyetin
Beşiğini Salladık Da Geldik…
Nasıl bir başlık oldu bu yahu!
Komik hem de çok komik bir başlık oldu. Bloga yazı yazmanın
en güzel keyfi bu, birileri çıkıp da belki yılda bir kere yazı yazıp
düşünürlerin sözlerini paylaşırken ki kendinden hiç bir şey üretmeden dönüp
size şurasını değiştirdim burasını değiştirdim yok bu yazı işime gelmedi
diyerek ahkâm kesemiyor.
Anlayacağınız sonsuz özgürlük! Ağada benim paşa da.
Evet, bu hafta sonu “hadi” diyerek yeni kurulan
Midyat lions Kulübü’nün kuruluş gecesine gittik. Neşeli ve andan zevk almasını
bilen bir ailem var şükür, her zaman olduğu gibi görevi eğlenceye, gezmeye çevirdik.
Gidip de gezmemek olur mu? Mardin, Midyat, Kızıltepe, Urfa yani minik bir Güneydoğu
gezisi…
Mardin’i ve ilçelerini daha önce görmemiştim Güney
ve İç Anadolu il ve ilçelerini önceden gördüğüm için buraları görünce “hadi
beee! Haberler de çıkanlar buralar mıydı?”
dedim.
Ben kırık dökük terörden dolayı hasar görmüş
bölgeler beklerken oldukça şehirciliğin ve hatta ilçe zihniyetinin gelişmiş olduğunu,
turizmin ciddi gelir getirdiği bir bölge olduğuna bir daha şahit oldum.
Bir Çukurovalı olarak Güneydoğu’nun bir kısmını
görmüş olsam da gitmeyenler ya da tayini çıkacaklara ya da evladı asker
olacaklara küçük bilgiler vermek istiyorum;
1-TC yazısı maalesef yok ve Türk Bayrakları sadece
askeri bölgeler kadar sınırlı.
2-Küçük bir özerklik ilan edilmiş gibi çünkü Mardin’in
adı bile Kürtçeleşmiş
3-Oldukça modern binalar inşa edilmiş.
4-Kızıltepe anlatılan Kızıltepe değil Modern oyun
parklarının çarşı merkezlerinin, kültür merkezlerinin olduğu bir ilçe ki Adana’da
bile öyle ilçe yok ki İç Anadolu da dahi dikkatimi çekmedi.
5-Halkın ve günlük yaşamın terörden etkilenmediği
belli
6- Zaten yazmama bile gerek yok aslında, doğal ve tarihi
zenginliği çok harika
7- Kalıntıları ve kazılardan çıkan Tarihi eserleri
güzel koruyup sergilemişler.
8-Yeme içme kültürleri, el sanatları çok gelişmiş o
yüzden kısıtlı parayla gitmeyin yoksa benim gibi boynu bükük aklınız orada
kalarak geri dönersiniz.
9-Her bir yan tarih kokuyor ve zaten tarihle iç içe
yaşıyorsunuz.
10- Öğleden sonra hiçbir dükkân doğru düzgün
çalışmıyor.
11-Özellikle Sürnayilerin yoğun olduğu Mardin onlar
sayesin de daha modern ve daha yaşanır hale gelmiş bu belli
12- Genç Süryaniler, görülen o ki okuyup tekrar
işlerinin başlarına geçiyorlar ve mümkünse hiç gitmesinler.
13- Ayrıca, Urfa, Mardin gençleri çok modern
görünümlü ve yakışıklı. Yeni nesil belli ki modayı yakından takip ediyor. Bu
arada Süryani gençlerin Türkçeleri çok düzgün aralarında Süryanice
konuşuyorlar.
14-Genç kız ve kadın görmeyince bunla ilgili, yorum yapamıyorum
çünkü Ramazan ayı olduğundan dolayı sokaklar da bizim gibi turistin dışında
insan yok, şehir perili köşk durumunda
15-Ramazan aylarında gitmenizi tavsiye etmem yoksa
aç kalma ihtimaliniz yüksek. En komik olanı da temel geçimlerini Şarapçılıkla
sağlayan halkı olan bir şehirde içki servisi beş yıldızlı otelde bile yasak
16-Süryani şarabını, kahvesini, çayını, çöreğini,
keçi ve zeytinyağı sabununu almadan çıkmamanızı tavsiye ederim. Aaa bir
de gümüşleri… Yazmıştım ya parasız gitmeyin diye!
Son
söz;
Gayet sakin görünen bir şehir, gerçekten medeniyetin beşiği, herkes istediği
dilden konuşabiliyor ve yaşamları iç içe….Asker bu bölge de sükuneti sağlamış
görünüyor ki bizim burada kenar mahalleler Adana diye tanıtıldığı gibi, Güneydoğu’nun
bu bölgeleri belli ki basında bu şekilde tanıtılmış.
Yaşanır mı? Bence Süryanilerin yoğun olduğu bölgeler
de misler gibi yaşarsınız. Onlar bölgenin dengesini kuran bir kültür.
Kötü olan, Türkçe isimlerin Kürtçeleşmeye başlaması.Türk Bayrağı’nın azlığı.
Acıyan bize acısın Güneyin en büyük ovasına sahip bir şehir de yaşayan ben, Güneydoğuda ki yatırımın urubunu görmediğimizi fark ettim ki İçanadolu da aynı durumda.
Ayrışma ayrımcılık var diyenler çok haklı. Bizi Güneydoğu’dan ayırmış durumdalar ve ben buna pozitif ayrımcılık diyorum.
Demek ki hiç bir şey göründüğü gibi olmuyor.
Acıyan bize acısın Güneyin en büyük ovasına sahip bir şehir de yaşayan ben, Güneydoğuda ki yatırımın urubunu görmediğimizi fark ettim ki İçanadolu da aynı durumda.
Ayrışma ayrımcılık var diyenler çok haklı. Bizi Güneydoğu’dan ayırmış durumdalar ve ben buna pozitif ayrımcılık diyorum.
Demek ki hiç bir şey göründüğü gibi olmuyor.
İşte bu kadar!
Yaşamak zorunda kalanlar ya da evladı o bölgelerde askerlik yapmak zorunda olacaklar , biraz içiniz ferahlasın gayet sakin ve güzel bölgeler rahat olun.
Yaşamak zorunda kalanlar ya da evladı o bölgelerde askerlik yapmak zorunda olacaklar , biraz içiniz ferahlasın gayet sakin ve güzel bölgeler rahat olun.
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın akıl ve
beden sağlığınızı korumaya çalışın!
Yorumlar
Yorum Gönder