Artık Ölmesinler, Bir Mucize…
Artık Ölmesinler, Bir Mucize…
Bugün
Cumartesi, hafta sonu her ev kadını gibi yapacağım çok iş var. Ev işlerine
başlamadan önce sizlere yazmak istedim. Öyle çok duygu biriktirdim ki nasıl
özet geçeceğim pek bilemiyorum.
Yazımın
girişi çok sevdiğim bir dosta mektup yazıyormuş hissi verdi birden ben de, bazen en yakınımdan daha yakın olduğunuzu
hissettiğim gerçeği de olunca galiba doğru bir his…
En
azından sizler yargılamıyor, bir açık peşine düşmüyor ve insanların hatalarıyla
yoğrulduğunun farkında olabiliyorsunuz.
Belki
bazı yazılarımda, ‘‘aa benden biri daha varmış’’ diyorsunuz. O yüzden sizleri
seviyorum.
Yazımın
başlığında ‘‘artık ölmesinler, bir mucize’’ dedim…
Evet!
‘‘Artık ölmesinler’’
Mutlaka
sizlerde, hayatınızda çok değer verdiklerinizi kaybettiniz. Her kayıp kalbinize
bir çivi gibi çakılır ve öyle için için kanar durur, bunu sadece siz bilirsiniz.
Kimse farkında olmaz, hoş olmasında zaten. İnsanlar öyle acımasız ki o çiviye
bir çekiş de onlar vurur ki hepten canınız yansın, o yüzden acınızı siz yaşayın
gitsin..
Benim
de çok genç yaşta kayıplarım oldu herkes gibi, ailemdeki sevdiklerim, arkadaşlarım
erkencik göçtü gitti bu dünyadan, onların tesellisi ‘‘olsun biraz yaşadılar en
azından’’ oldu.
Ama
ya çocuklar…
Mesleğimin
26. Senesine girdim...
Minicikken
gözlerini bu dünyaya kapatan evlatlarım oldu.
Biri
‘‘Seraay teyzeee’’ diyerek o gedik dişleriyle kıvırcık saçlarıyla bana hep
gülümseyen öğrencim…..
Daha
15 yaşında kalp krizi geçirip bu dünyadan göçüp gitmişti annesinin “oğlun öldü’’
feryadını hiçbir zaman unutamam.
Cenazeden
sonra ne onları aradım ne sordum. Galiba beni görürlerse aynı acıyı yaşayacaklarmış
gibi geldi.
Sonra
küçük oğlumun en yakın arkadaşı….
Oğlumun
boynu kırıldığında her gün hastaneye gelen, oğluma iyi olacaksın telkinleri
veren, eve çıktıktan sonrada bizi hiç yalnız bırakmayan kalbi güzel yavrucak, o
da daha yine 15 yaşındayken trafik kazasıyla aniden göçüp gitti.
Onun
da ailesini cenazeden sonra hiç ziyaret etmedim yine aynı duygular ya daha çok
üzülürlerse….
Ve
bir öğrencim, hem de kap komşum, amansız hastalığa daha 15 yaşındayken yenik
düştü o günden sonra komşumun evine de hiç uğrayamadım. onun da ‘‘öğrencin
gitti’’ feryadını hiçbir zaman unutamam.
Ne
oluyor böyle…
Hepsi
daha 15’lik fidanken göçüp gitti sanki 15 rakamının bir uğursuzluğu gibi…
Onlar
melek oldu ama ya bir çocuğun öleceğini bile bile onun öğreteni eğiteni olmak…
İşte
bu bana biraz ağır geldi…
Evet,
daha 4 yaşında bir yavrucağın 13-15 arasına kadar yaşayacağını bilerek ona
eğitim vermeye, kuralları, iyi insan olmayı öğretmek…
İnanın
çok zor, ya ailesi sanki benden daha sağlam duruyorlar gibi…
Bir
çocuğun, gözünüzün önünde kaslarının erdiğini zamanla hareketlerinin biteceğini
6 yaşından sonra tekerlekli sandalyeye mahkum olup daha 15’ ine gelmeden
öleceğini bilmek….
Ve
bunu kimseyle paylaşmadan sadece öğretmenlerine ‘‘dikkat edin, yavaş yürürse
yürüsün, düşmesin,yorulduğunu söylediğinde otursun’’ talimatlarının dışında hiç
bir şey yapamamak…
Çok
zor çok….
Bir
an leydi geldi aklıma, leydi bizim evin
büyümeyen sarı kızı o da 9 yaşında oldu tıbben 15-16 yaşına kadar yaşadıkları
söylenen köpekler için ömrünün azaldığını biliyorum, o yüzden evin içinde hep özgürdür, kaksını mı?
yaptı hiç umrum olmaz ya da eşyaları mı? parçaladı, varsın
parçalasın. Onun az bir zamanı kaldığını bilmem bile beni hüzne sürüklüyor.
Ya
bu evladım olsaydı?
Galiba,
‘‘ne eğitimi yemişim eğitimini’’ diyerek evladımla her saniyemi beraber
geçirmek için çırpınırdım.
Kimseyi
yargılamıyorum bu benim düşüncem…
Ancak
her gün gördüğüm, o sevimli yüzün hiç büyümeyeceğini bilmek gerçekten çok zor.
Ve
belki de ilk kez ‘‘Allah’ım bu çocuk büyümesin’’ demeye başladım.
O
yüzden, evladınızın hayatta sağlıklı olması sizin en büyük zenginliğiniz olsun…
Varsın
okumasın, varsın çok paralar kazanmasın, varsın sizi toplumda yüceltmesin ama
sağlıklı ve hayatta olsun…
Lütfen!
Bir
mucize olsun ve tıbben yapacak bir şey yok dedikleri yavrum kurtulsun ve bu
durumda olan bütün evlatlar kurtulsun!
Siz
benim yerim de olsaydınız ne yapardınız?
Artık
çocuklar ölmesin olmaz mı?
Şimdilik
her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!
Yorumlar
Yorum Gönder