Kendine Müslüman

Kendine Müslüman

Bu aralar zaman yetmiyor bana, ancak yazmadan da olmuyor…

Özellikle çevrem de kendine Müslümanları görünce bir de sanal âlem de gezelerken herkesin günahsız, hoşgörülü tabiri caizse birer melek olduklarını gözlemlediğim zaman “yahu! Bir ben mi? günahkârım” demeden duramıyorum.

Anlayacağınız herkes kendine Müslüman…

Onun bunun karısına, kızına asılanlar evlatları büyümeye başlayınca, aman Tanrım! Bir melek…

İçki sofralarından beri gelmeyenler, ufak ufak toplum da saygın bir yere gelmeye başladığın da “töbe estağfurullah öyle iş mi? Olur” demeye başlayan birer ermiş…

Gençliğin de kırmadığı ceviz kalmayanlar, yaş kemale  erince zannedersin ki bir namus timsali…

Zamanın da her türlü fırıldakılığı yapıp bir şekilde yükselenler, ya onlara ne demeli… Namus, şeref naraları atıp,”biz kimsenin adamı değiliz ”der dururlar ortalarda, birden unuturlar zamanın da ne el etek öptüklerini…
En çok da özel hayatı, en dalavereli dizilere konu olacak şekilde çalkantılı olan insanların özellikle bir yerler de masa kapmaca oyununa katıldığın da birer hanımefendi, beyefendi oluşları var ya…

Bırakın artık kendinize Müslüman olmayı, siz herkesi kandırdığınızı zannederken aslın da insanlar arkanızdan “hadi oradan dünün gülü” demeyi ihmal etmiyorlar.

Arkadaşım, hata yapmazsan, değmez insanlar için emek harcamazsan, kaşının gözünün oynadığı zamanlar olmasa, yanlış kararlar vermezsen nasıl bu yaşa gelip sana “insan” diyecekler hiç düşündün mü?

İnsan evladı balık hafızalıdır ama bu balık hafıza nedense sadece bizi yönetenler için geçerlidir. Unuturuz, bir söze kanar, zamanın da bizi perişan eden yönetenlerin bütün yaptıklarını aklımızdan silip atarız…

Ancak…

Atmadığımız tek bilgi, zamanın da kişilerin yaşamı ve yaptıklarıdır sadece nedendir bilmem biz “O… ya, sen de zamanın da az o…ydun” demeyiz. Galiba onu da biz deki yarıkların varlığını bilmemizden demiyoruz.

Artık bir silkinip kendimize gelmemiz gerek, birilerinin hayatını eleştirir küçümserken, “ben ne halttım” diye düşünmek gerek.     “Namus, etik, hoş değil” gibi kelimeleri dikkatli kullanmamız gerekiyor .

Neden mi? Önce bir aynaya, hatta şöyle doya doya bakalım diye boy aynasına bakıp “peki,ben kimim?” demekte fayda var.

Anlayacağınız “yağmurlar yağıp yarıklar kapanmıyor”

Eğer gerçekten kendi doğrularınız, inancınız, bir hayat çizginiz varsa, önce bunu kendinize uygulamak zorundasınız ki birilerini yargılama hakkını kendinizi de bulasınız…

Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dünün Ardından…

Neden Küpe Takarlar?

Hadi Yine İyiyiz…