Ben Bir Disleksiyim
Ben Bir Disleksiyim
Evet,
ben bir disleksiyim. Çok havalı gibi geliyor değil mi? Ancak bizlere yaşam çok
zordur. Bu zorluklarla bu yaşa geldim yani bizler de bir zekâ geriliği ya da
psikolojik bir bozukluk yok o yüzden rahat olun…
Ben
latice ya da yabancı terimleri hatırlamayı bırakın, telaffuz bile edemem
sizlerin çok basit çıkardığı hipodrom gibi kelimeleri (hepedrom
aslında
böyle konuşup böyle yazarım doğrusunu googel emmineden bulup düzeltirim) söylemekte
ya da yazmakta zorlanırız.
Mesela
ben adres tarif edemem, gideceğim yere ulaşana kadar defalarca kaybolurum eğer
bir adrese gideceksem oraya en az 2-3 kez kendi başıma gitmeliyim.Ben hiç
yabacı dil öğrenemedim,kuramcıların hala isimlerini bilmem ama kuramları çok
iyi bilirim,geçmiş hafızam yoktur geçmişin detaylarını hatırlamam,para pul
işinden çok anlamam,hala toplama çıkarma işlemlerini parmak sayarak yaparım ve
hala çarpım tablosunu ezbere öğrenemedim.
Yön problemim vardır kuzey, güney diye sorduğunuz da onu
hemen aklımdan somutlaştırmalıyım yoksa size cevap veremem.
Herkes gibi internetten yazı ya da fotokopi kâğıtlarını
anlayarak okuyamam, okusam da okuduğumu anlamam. Okuduğum kitabı elimle tutmam
ve önemli yerlerini çizip not almam gerek.
Mümkün olduğunca kelimelerin Türkçesini kullanırım.
En son topluma hitaben konuşma yapamam gerekti ve orada geçen
mitoloji kelimesi ve birkaç Latince kelimesini okuyabilmek için tam 3 gün tekrarladım.
Çok kitap okuyan insan olmama rağmen okuduğum hiçbir kitabın doğru düzgün adını
bilmem ancak içeriği hiç unutmam.
Asla ezber yapamam eğer ezberlemem şartsa kısa belleğime
yükler ertesi gün unuturum.
Anlayacağınız söylemekte ve yapmakta zorlandığım her şeyi çok
sık tekrarlarım.
Zorla okumayı söktüm, hayatım da hiç pekiyi almadım bir tek İlkokulu
bitirirken iyiyle geçtim.
Yazılılar, testler benim korkulu rüyam olmuşken sözel
anlatımlarda hep başarılı olmuşumdur. Yazılılardan hiçbir zaman 90-100 almadım.
Bazı yazdıklarım sizler için ne kadar basit değil mi?
Ancak benim için bütün bunları öğrenmek ızdırap çünkü ben özgül
öğrenme güçlüğü çeken bir eğitmenim.
Eskiden kendimden şüpheleniyordum ve hatta bir ara doktora gitmeyi bile
düşünmüştüm. Çünkü öğrenemiyordum ya da çok zorlanıyordum.
Disleksi olduğumu ne zaman öğrendim biliyor musunuz? Disleksi
eğitmen eğitimi aldığım da hoş hiperaktivite- dikkat eksikliği durumumu da 30
yaşında öğrenmiştim.
Öğrenmenin yaşı yokmuş.
Sizlere disleksi ile ilgili akademik birçok bilgi
yazabilirdim bütün bunları internetten de bulabilirsiniz. İstedim ki bu sorunla
yaşamını sürdüren bir insanın da akademik başarılar sağlayabildiğini, istenirse
neler yapabileceğini yani gerçek olanı okumanızdı.
Evet, kapı çarparak haylaz hareketi ve okumada gözü olmayan
bir çocuk görüntüsüyle hiperaktivite ve dikkat dağınıklığının azizliğine uğrayarak
ergenliği tamamlayan ele avuca sığman ben, şimdi de neden geç öğrendiğimi neden
istesem de şarkı sözlerini hatta kendi yazdığım şiirleri bile ezberleyemediğimi
görenmiş oldum.
Sevgili anne babalar, aslın da disleksinin belirtileri okul öncesi dönemde ortaya çıkmaya
başlıyor.
• Konuşmada gecikme
• Yeni sözcükleri yavaş öğrenme
• Harfleri tanımada güçlük
• Yön ve zaman kavramları konusunda güçlük
• Kafiyeli sözcükleri öğrenmede güçlük
•
Konuşurken anlama en uygun kelimeyi seçmede güçlük
İlköğretimde gözlenen belirtiler,
• Alfabedeki harf dizinini öğrenmede güçlük
• Seslerin karşılığı olan harfleri bulmada zorluk
• Hecelemede güçlük
• Kafiyeli sözcük üretmede ve sözcüğü oluşturan harfleri
söylemede güçlük
• Sözcükleri, nesne ve kavram isimlerini hatırlamada güçlük
•
Yazılı sözcükleri seslendirmede güçlük.
Bunların
birkaçı ya da daha fazlası eğer çocuğunuzda belirgin bir şekilde varsa lütfen,
onlara dağınık,ilgisiz,şımarık,dikkatsiz gibi etiketler yapıştırmayın.
Ve
ailelerin en çok kaçış lafı “istese öğrenir,işi haylazlığa götürüyor” lafıdır.
Hayır
efendim!
Çocuk
istese de öğrenemiyor. Bu yüzden onları o kadar çok zorluyorsunuz ki çocuk
kendine güvenini yitirdiği gibi “evet ben kalın kafalıyım” demeye başlıyor.
Normal
şartlar da ikinci döneme kadar bir çocuk okur ve yazar ki şu anki kitaplar
disleksi ihtimaline karşı renklidir.O kırmızı siyahların ya da mavi
zeminlerinin hepsinin bir nedeni var, çünkü Türkiye de pek çok çocuğun yaşadığı
bir sıkıntıdır. Yani çocuğunuz istemediği için değil öğrenim güçlüğü çektiği
için okuma-yazma ya da matematiksel işlemler de zorluk çekiyor.
Şunu
unutmayın biz sizler gibi öğrenemiyoruz.
Ayrıca
biz normal ya da normalin üzerin de zekâya sahip bireyleriz.
Özgül
öğrenme Güçlüğünün çeşitleri vardır. Bazı insanlar da bunun hepsi görülebilir
1-Disleksi-Okuma zorluğu,
2-Disgrafi-Yazma zorluğu
3-Diskalkuli-Matematik güçlüğü
4-Dispraksi-Motor güçlüğü ve bunlarla birlikte
hiperaktivite-dikkat dağınıklığı da görülebilir.
Tekrar yazıyorum;
Disleksi
zihinsel bir yetersizlik değildir ve zekâ ile ilişkisi yoktur.
Zekâ düzeyi düşük olmadığı gibi özel
yeteneklere de sahip olabilirler.
ÖRN: Albert Einstein,
Leonardo Da Vinci, Tom Crouse Ebru Cündübeyoğlu
gibi disleksisi
olan ünlü kişilerdir
Bakın
disleksisi olan ben neler yaptım?
1994 yılından bu yana Özgecan
Çocuk Yuvası ve Kulübü’nün hem sorumlu müdürü hem de kurucusu oldum.
Çocuk Gelişimi ön lisans, Okul Öncesi öğretmenliği lisans,aile
danışmanı,aile ve yaşam koçluğu,mental eritmetik eğitmeni,zeka oyunları
eğitmeni,yetişkin eğitmen eğitmeni,0-6 yaş aile içi temel eğitici eğitmeni,orff
müzik öğreticisi,çocuk testleri uygulayıcısı,disleksi eğitici eğitmeni son
olarak da sosyoloji lisan öğrencisi olarak
akademik ve iş yaşamıma devam ederken sayısını hatırlamadığım öğrenciler
yetiştirdim.
Evet, bizler için hayat zor sizler gibi öğrenemiyoruz
ancak doğru öğretim tekniği ile bizler de başarabiliyoruz. Yeter ki çocuğunuzun
bu durumunu fark edin ve gerekli önlemleri almak için bir uzmana başvurun. Her
çocuk özeldir bu özelliğini bulduğunuz da hayatını da hayatınızı da
kolaylaştırabilirsiniz.
“ İsterse öğrenir” diye bir olgu yok. Gerçekten öğrenmeye
çalışan ancak öğrenmeyen birey vardır. Öncelikle bunu kabul etmeniz gerekir.
Konfüçyüs ‘un şu sözü aslın ad bizi ve nasıl eğitim
almamızı ifade ediyor;
“Duyarsam, unuturum,
Görürsem, hatırlarım,
Yaparsam,anlarım”
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, beden ve akıl
sağlığınızı korumaya çalışın!
Yorumlar
Yorum Gönder