Sayıların Suçu Yok Ammaaa!
Sayıların
Suçu Yok Ammaaa!
365 gün 6 saat kolay değil, bir yıl daha böylelikle
son buldu…
Dünya yavaş yavaş yaşlanırken biz de arkasına
sıralandık. Sonsuzluk olsa ne de güzel olurdu, hiç yaş almadan yaşayıp durmak…
Kulağa hoş geliyor ancak yok öyle bir dünya, yapacak
bir şey yok…
O zaman ne diyoruz , “hoşgeldin,sefa geldin, yeni
yeni umutlarınla,hayal kırıklarınla öyle de böyle de seni yaşayacağız 2020”
artık bahtımıza ne çıkarsa…
Ancak batıl inançları olmayan benim, tek takıntım şu
tek sayılı tarihler, siz hiç kendinize dönüp sordunuz mu? Rakamlarla aranız
nasıl? Bilemem,ama benim tek rakamlara fena gıcığım var.Ne nusubet yaşamışsam genel
de hep tekli sayılara denk gelmiştir bir
tek 1993 işte o, uğurlu çünkü büyük
oğlumun doğum günü….
Ülkem ne çekti şu tek sayılardan, hiç fark ettiniz
mi?
Türkiye de ilk askeri darbe 27 Mayıs 1960
Kanlı Pazar 16 Şubat 1969
Ordunun sivil idareye müdahalesi yani ikinci darbe
12 Mart 1971
14 Ağustos 2001 İktidar partisinin kuruluşu gibi…
Gibi…
Biliyorum ki ben yazarken sizlerin de kâbus dolu tek
saylarla ilgili anılarınız, gözünüzün önünden geçip gitmiştir.
Bir de işin pis tarafı eğer bir tek sayıya
takılmışsanız sizin peşinizi bir türlü bırakmıyor. Sayıların laneti gibi…
2017 de öyle yanlış kararlar verdim ve öyle hatalar
yaptım ki hala o kötü rakamın etkisin de olduğumu düşünürüm. Namussuz bir
yakaladı mı? Bırakmıyor.
Ya şimdi, ülkemin peşini bırakıyor mu? Bence hayır… “Size
daha çektireceklerim var” dediğini duyar
gibiyim…
Mesela, yılbaşı paketlerine hiç dikkat etmiş
miydiniz? Hiç birinin için de alkollü içecek yoktu, sigara paketleri artık tek
tip, siyah…
2019 da yaşadığımız hayırsızlıkları, uğursuzlukları,
kısıtlamaları zaten hiç saymıyorum…
Şimdi rakamların suçu ne? Dediğinizi duyar gibiyim….
Evet, aslında gariplerimin hiçbir suçu yok…
Peki, suçlu kim?
İşte bunu da oturup hep beraber düşünme zamanı geldi
de geçiyor bile….
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşçakalın, akıl ve
beden sağlığınızı korumaya çalışın!
Yorumlar
Yorum Gönder