Biz Salgından Olmasa Da Anksiyeteden Gideceğiz, Az Kaldı!


Biz Salgından Olmasa Da  Anksiyeteden Gideceğiz, Az Kaldı!

Günlerdir televizyonların başın da o haber senin bu haber benim gezeleyip duruyoruz…

Herkesin kafasından ayrı ayrı seslerin çıktığı yetmiyormuş gibi, bilmem nerede ki profesörün canlı yayın da işten atılma hikayesiyle birden bire iktidar sevici olmasına tanık olmak, bunlar yetmezmiş gibi tıp uzmanlarının birbirleriyle fikir çatışmalarına şahit olmak….

Bana ne kardeşim bana ne!

Ben ne bilirim hangi ilacın neye yaradığını ben ne bilirim Latince…

Bana bu lanet salgın da ne yapmam gerektiğini anlatın,işin ne kadar önemli olduğunu anlatın,bilim kurulunun hiçbir söz hakkı olmadığını anlatın….

Oturup bu insanları haklı olarak seyrediyor ve gelecekte neler yaşanacak, süre nasıl kontrol altına alınacak gibi konuları görmek, duymak isterken artık korku sarmalının içine takılıp kalıyoruz…

Çocuklarımızı virüs taşıyıcı, yaşlılarımızı da her an ölecek gibi görmek hepimiz de inanılmaz kaygılara neden oluyor?

Sinir sistemimiz iyice laşkalaştı ki  twitır da özellikle insanların birbirine sataşması, sürekli bilgi kirliliği  aldı başını gitti…

Kolay kolay çıldırıp kimseye saldırmayan ben ki hayatım da iki ya da üç kez yaşamışımdır. Ödeme yaparım diye söz verdiğim eski iş yaptığım adama öyle bir bağırmaya başlamışım ki telefon da, oğlum uyarmak zorunda kaldı…

Apartman görevlisi aidat dediğin de yüzüne gülümseyip bir süre görüşmeyelim demek zorunda kaldım…

Kaygı…

Endişe…

Belirsizlik…

Biliyorum ki bu yazdıklarımı herkes yaşıyor. Zaten maddi olarak bir çıkmaz yaşarken, üzerine televizyonlara çıkıp konuşan bu insanlar sanıyorlar mı ki? Halkı bilgilendiriyor ve rahatlatıyorlar,

Asla! Daha çok endişeye ve ümitsizliğe neden oluyorsunuz sayın bilenler,

60 yaş üstü bir insanın yaşadığı endişe,

20 altı gençlerimiz ve çocuklarımıza verilen ağır yük,

Bu yaş aralığının dışındakilerinin  çalışmak zorunda olup, ailesine zarar verebilme kaygısı,

Bütün bunlar inanın salgından beter…

Lütfen!
Artık, şu programları her naneye maydanoz olan RTÜK bir el atsın,
Yoksa hepimiz salgından önce ruh hastası olup çıkacağız..

Sokağa çıkma yasağı uygulayamayan hükümet bari bunu yapmaya çalışsa nasıl olur?

Biz kaderimize razı geldik belli,

‘‘Ölen ölür kalan sağlar bizimdir…’’

‘’İflas eden eder kalan %50 bana yeter…’’

‘’Aç mezarı yoktur, nasılsa benim vatandaşım aç karnını doyuracak bir dümen bulur…’’
Eğer zihniyet buysa…

Yok! Ağa, bu hikâye böyle olmayacak, gerçekten bu virüs hepimizin aynı gemide olduğumuzu bize okkalı bir şekilde gösterdi…

Siz twit attı, korona için yorum yaptı, yok hükümeti eleştirdi diyerek insanları sorguya çekeceğinize önce kendi televizyonlarınıza bir ayar verin ki biz de halk olarak daha sakin sizin dediklerinizi uygulamaya çalışalım.

Bununla ilgili bir anekdotu paylaşmak istiyorum,   
'''Tüccarın biri bir gün yolda Veba'yla karşılaşır.
Endişeyle Veba'ya bakar ve "Nereye gidiyorsun?" diye sorar.
 Veba, "Bağdat'a" diye yanıtlar. “Kaç kişinin canını alacaksın?” diye tekrar sorar Tüccar.
 Veba, “Çok değil, sadece 5 bin kişi” der
Aradan zaman geçer ve Tüccar yolda yine Veba'yı görür.
Fakat duymuştur ki Bağdat'ta vebadan dolayı 60 bin kişi ölmüştür. “Bana 5 bin kişiyi öldüreceğini söylemiştin. Oysa sen 60 bin cana kıymışsın” diye hiddetlenir Veba'ya.
Veba ise gayet sakin ve kendinden emin, “Ben 5 bin kişi öldürdüm. Geriye kalanı korkudan öldü” der.''
 
Her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı koruyun!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dünün Ardından…

UYANIŞ...

Kayıp Nesil...