Eeee şimdi ne olacak?
Eeee şimdi ne olacak?
Okullar açılacak mı? Kapanacak mı? Derkeen.MEB açıklamasını yaptı….
Yaptı da! Kimse hiç bir şey anlamadı…
Bunu nerden mi, biliyorum?
Velilerimin konuyu anlamaya çalışmasından elbette ki,
Ne dedi bakan (aramız da kalsın, MEB neyse ki arada açıklama yapıyor ya AÇSHPB lığı sanki böyle bir bakanlık yok ve bizler ona bağlı değilmişiz gibi, soru sorulmasın diye sürekli ölü taklidi yapıyor)
Neyse, ne dedi bakan “ 17 Ağustos’ta özel kolejler uzaktan eğitime isterlerse başlayacak,31 Ağustos’ta MEB uzaktan eğitime başlayacak,21 Eylül’de de yüz yüze eğitim bütün koşullar yerine getirilip parça parça başlayacak…”
Bunun Türkçe meali şudur; Kolejler para kazanmalı zira onlar bize vergi ödüyor. Hele kayıt paralarını bir alsınlar ki bunun yanın da okul eşyası tedarikçileri de bir düzlüğe çıksın, biz yine uzaktan uzağa eğitime devam edeceğiz.
MEB okullarına gelince, havadan ek ders ücretini de mis gibi alan öğretmenler yaygarayı kopardılar,”biz ne olacağız, çocuklar ne olacak, hayatımız tehlikede” diyerek bu pastadan paylarını aldılar. Zira bu söylemi yapanların çoğu da şu an da mis gibi ya memleketlerin de eş dost ziyaretin de ya da bir sahil de denizin tadını çıkarıyorlar. Şu an da istedikleri kadar kızsın bana öğretmenler.
Şunu çok iyi biliyorum ki pandeminden kapalı olduğumuz dönemler de EBA dan başka çok az devlet okulun da uzaktan eğitim verildi ve hatta döndüler zorunlu hizmet içi eğitimi uzaktan alıp üzerine de ücretlerini aldılar.Severim böyle çalışmayı o yüzden devlet memurluğu kadar saçma bir durum yok.
Ayrıca şu an da MEB in de işine geliyor neden mi?
Zaten bu öğretmenlere maaşları veriliyor o cepte ancak MEB neyden kurtuldu? Ekstra üzerlerine binen masraf yükünden. Niye açsınlar ki okulları.
Sakın “kazın ayağı öyle değil” demeyin. Eğer sahiller, turizm bölgeleri salgın da açıldıysa okullar buralardan daha tehlikesizdir bundan emin olun.
MEB de 21 Eylül’de açılıp 1,2 ay sonra tekrar kapanacak bütün bunları yaşayıp göreceğiz.
Aylardır “hazırız” denilirken, “Bilim Kurulu izin vermiyor” dediler çıktılar işin içinden.İyi de Bilim Kurulu turistik bölgelerin açılmasına izin vermiş miydi,futbol liglerinin oynatılmasına izin vermiş miydi? Yukarıdan karışmayın dendi ve karışılmadı.
Kısacası, hiçbir devlet bu kadar yükü taşıyamaz ve ülke olarak zaten durgun olan piyasayı bir de salgın vurdu ve hazinenin boşalmasıyla birlikte iflas ettik…
Özel okullar ve onun çevresin de iş yapan sektör hareketlenmek zorun da ki sektörler devlete borcunu ödeyebilsin ancak MEB bağlı devlet okullarının böyle bir yükü yokken yeni düzenlemelerle çok daha fazla masraflar açılacak.
Şimdi soruyorum, neden devlet okulları açılsın ki?
Peki, kreş ve gündüz bakım evleri, çocuk kulüpleri (ailelerin tabiriyle kreş, yuva, etüt) ne olacak?
Aile, Çalışma, Sosyal, Hizmetler Bakanlığı’na bağlı kurumlar, ancak sokağa çıkma yasağı getirilirse kapanır zira çalışan aileler var ve bizler de devlete para ödemekle yükümlüyüz, yani bizler de devlete gelir getirici sektörlerden biriyiz, ayrıca istihdam ettiğimiz ciddi bir kitle var ve hükümet daha fazla bu kitleye az çok maaş vermeye devam edemez.
Kulüp (etüt) öğrencileri de okula gidemeyecekleri ya da uzaktan öğrenimi algılayamayacak, zorlanacakları için bu kurumlarla arayı kapatmaya çalışacaklar.
“İyi de ben çocuğumun sağlığı için endişeliyim” diyenlerinizi duyar gibiyim.
Sevgili çalışan anne babalar emin olun evde bakıcıya bıraktığınız çocuklarınız denetimi sıkı olan bu kurumlar da çok daha fazla güvence altında.
Ancak dikkat etmeniz gereken birkaç detay var,
Öncelikle, mümkün olduğunca bu salgın zamanın da butik dediğimiz öğrenci sayısı az kurumları tercih edin. Nedeni ne gelince, koruması çok daha kolay yerlerdir buraları.
Falanca kurum at binmeye götürüyormuş, yok havuzu varmış, gibi reklamları bol altı boş kurumlara dikkat edin. Zira salgından dolayı çocuklarınızın havuz girmesi ve sosyal aktivitelere katılması çok tehlikeliyken zaten bu durumdan dolayı hiçbir kurum bu hizmeti veremeyecek, kaldı ki dışarıdan branş öğretmeni almak bile çok tehlikeli ki iki grubu oyun saatin de birleştirmek bile yasak.
O yüzden, küçük çocuklarınızı ev yerine kreşlere yollamanızı ve bu yazdıklarıma dikkat etmenizi tavsiye edebilirim.
Bilmem Bakanımızın Türkçe çevrilmiş maillini sizlere aktarabildim mi?
Aşı bulunana kadar temkinli, tedbirli, sade yaşamı tercih etmemiz, sevdiklerimizi ve kendimizi korumanın en doğru yolu.
Şimdi her zaman olduğu gibi hoşça kalın, beden ve ruh sağlığınızı korumaya çalışın!
Yorumlar
Yorum Gönder