Hepimiz Aktivist Olduk…
Hepimiz Aktivist Olduk…
Valla da olduk!
Kanımızda var, sessiz sessiz beklerken aramızdan bir akıllı çıkıyor ve bizde o akımın arkasından hemen örgütleniyoruz.
Ben seviyorum Türk insanının sabrını, mizahi yeteneğini ve kendini olumsuzluklarda tolere etme yetisini.
Bir 20 yaş fotoğraf paylaşım furyası sosyal medyaya döndü durdu…
Kim başlattı, amacı neydi? Hiç bilmiyorum ancak şu sıkıntıların içinden insanlara bir nefes oldu sanki…
Tabii bir çok senaryo yazıldı bu paylaşımlar üzerine.
Kimi, “bizim gen haritamız gibi kopyalama usulü için, bunu yaptı” dedi
Kimi, “ 20’ li yaşlarda kaybolan birini arayanın, yüz taraması ile onu bulma çabası “dedi…
Anlayacağınız herkes bir şeyler üretti, nedeni anlamak için.
Türk ırkının geniyle zaten oynanmadı mı? Kemik yapımızı bırakın, artık ciğerimizi bilmiyorlar mı?
O yüzden buyursunlar, milletin 20 yaş fotoğrafını inceleyip dursunlar.
Çok çok şahtık şahbaz olduk hepsi bu…
Ancak şunu gördüm, elbette ki bu benim tespitim.
İnsanlar öyle bunalmış durumda ki bu toplu masum harekete tepkisiz kalmadı. Çünkü biraz tebessüm etmek istiyoruz ve neredeyse ellimizde tek kalan sosyal iletişimi kullanarak biraz akılımızı dağıtmak istiyoruz. Zira biz sosyal bir varlığız…
Demek ki ne kadar sakin görünsek de aktivist ruhumuz hala bizi birleştirebiliyor ki çok çabuk buna benzer olaylarda örgütlenebiliyoruz.
Bazı insanlar hayatı öyle çok siyah beyaz görüyor ki bu komik eylemden bile, “acaba bunun altından ne çıkacak” diye şüphe içinde olabiliyor. Bu da ciddi bir kesimin artık renklerini kaybettiğini göstermiyor mu?
Ve bence en önemlisi halk kavgadan, ayrıştırılmaktan, gürültüden patırtıdan öyle yorgun ki artık huzur istiyor.
Ayrıca şunu da gördüm ki maalesef özellikle hanımların çoğu ki bunun içinde bende varım o yaşlarda, aile sorumluluğunu yüklemiş hiçbir zaman gençliğini yaşayamamış bir kitleden oluşması…
Elbette bu üzücü ya düğün fotoğrafları ya da ellerinde bebeleriyle poz verilmiş 20 yaşlar. Anlayacağınız yaşanmammış gençlik…
Ve ciddi bir değişimi de fark ettim. Nasıl ki Z kuşağı dediğimiz bir nesil tepkilerini hırgür yapmadan sakin ve mizahi yaklaşımla dile getiriyorsa biz yaşlarda bunu yapmaya başlamışız ki bu da güzel.
Bugün Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının ölüm yıl dönümü bakın gençler bunun bile yargısını yapabiliyor ve “biz olsaydık” diyerek Gezi’de olduğu gibi etkili ve sessiz eylemleri savunmaya devam ediyorlar.
Artık nesilde, toplumda değişti ve onlar da mutlaka farkındasınızdır, siyasi ya da değil bu tepkilerini komik videolarla hepimize aslında yansıtıyorlar.
Ve en şaşırıcısı bu gençler başka hükümet görmedi…
Önümüzde akıllı, kendilerine inanan, ne istediğini bilen ve evrensel düşünen bir gençlik var.
Elbette ki tarihi değiştiren,siyasi oluşumlara yön veren bir kuşak sayesinde bu gençler hayatı daha net ve gerçek görebiliyor.
İşte onlardan biri de Deniz Gezmiş ve arkadaşlarıydı. Aslında bunu sağ, sol diye ayırmaya hep karşı oldum ki hepsi kendi düşüncelerini savunan, doğru ya da yanlış memleketinin iyiliği için mücadele eden bir kitleydi.
Yine yazıma neyle başladım nasıl bitirdim ancak aktivist ruhumuzun hala canlı olduğunu görmek beni keyiflendirdi. Böylelikle Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını da anmış olduk.
Kısacası bizde hala umut var…
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!
Seray LEVENT
ÖZGECAN ÇOCUK YUVASI ve KULÜBÜ
1505647430754_IMG_1894.JPG
0322.4582496-4583053
http://www.ozgecancocuk.com
http://www.facebook.com/ozgecancocuk
Yorumlar
Yorum Gönder