Evlatlarınız Sizin Yansımanızdır…

Evlatlarınız Sizin Yansımanızdır… Evet, pek çok aile, evlatlarının daha başarılı, daha aktif ve daha örnek alınacak insanlar olmaları için çabalar dururlar. Bu konuda en çok sevdiği anekdot şudur; “Anne sürekli çocuğunu başkalarıyla kıyaslar ve her ağzını açtığında “falanca komşunu çocuğu var ya…”ile başlar, çocuğunu kıyaslar dururmuş. Gel zaman git zaman artık çocukta bu karşılaştırmaya dayanamayıp… -Anneee, arkadaşım Ayşe’nin annesi var ya… 2.Fakültesini okuyor, hem de doktormuş, var yaa öyle de güzel yemekler yapıp arkadaşıma her istediğini veriyormuş. Anne çok imrendim keşke benim annem de böyle bir anne olsaydı, elde ne analar var…” İşte böyle, siz çocuklardan bir şeyler bekliyorsunuz da ya siz çocuklarınıza nasıl örnek oluyorsunuz? Bu iş, esmer kara-kuru ve kısa boylu ananın-babanın, uzun boylu maviş ,sarışın bir evladı olsunu, beklemeye benzer. Olur mu? Olur, trilyonda bir olsa da olur… Ancak düşük ihtimaller peşinde koşmak yerine önce kendimizi, sonra da evladımızı tanımak zorundayız ki neyi yapabileceğini ya da yapamayacağını bilelim. Peki, en büyük derdimiz olan çocuklara okuma alışkanlığını nasıl kazdırabiliriz? Her çocuğun eğitimindeki en önemli etken ailelerinin yaptığı katkıdır. Çocuğunun okula başlamadan önce okuma – yazma öğrenmesi de birçok Pozitif Anne‘nin dileğidir. Unutulmamalıdır ki her çocuğun ilk öğretmeni annesidir. Çocuğunuzun aile içi eğitimindeki en büyük faktör sizi taklit etmesidir. Bu sebepten dolayı okumayı öğretmek ve alışkanlığı kazanmasını istediğiniz çocuğunuz için yapacağınız ilk şey, sizin de bol bol kitap okumanızdır. Peki, çocuğunuza okumayı nasıl öğretebilirsiniz? 1-Çocuklar hayatları boyunca öğrendiklerinden daha çok şeyi, ilk 6 yılda öğrenirler. Bu nedenden dolayı, çocuklarınızla 6 yaşına gelinceye kadar mümkün olduğunca çok şey paylaşmaya dikkat edin. O gün içinde ne yaptığınız, nereye gittiğiniz ve ne gördüğünüz hakkında bol bol konuşun. Gördüğünüz bir hayvanın ya da nesnenin resmini bir kitaptan ona tekrar gösterin ve kitaptaki kelimeleri birlikte sesli okuyun. Bu sayede kitaplarla gerçek hayat arasında bağlantı kurmuş olacaksınız. 2-Beraber kitap okumadan önce kitabın kapağına dikkatini çekin. Seçtiğiniz kitabın kapağının renkli ve dikkat çekici olmasına özen gösterin. Her kitaba dünyanın en önemli kitabıymış gibi davranın. 3-Kitabı sesli şekilde okumaya başlayın ve ondan tekrar etmesini isteyin. Bunu yaparken gözünün yazılarda olmasına dikkat edin. 4-Resimli çocuk kitaplarında çocuğunuzun resimlere bir süre bakmasına müsaade edin. Öncelikle resimlerden bir hikâye çıkarmasını isteyin. 5- Kitabın her bölümünden sonra, devam etmeden önce hikâyeyi kendince devam ettirmesini isteyin ve kendi hikâyesi ile kitabı karşılaştırın. 6- Yanlış okuduğu kelimelerle ilgili asla olumsuz yönde eleştirilerde bulunmayın. Mümkün olduğunca hevesini kırmamaya çalışın. 7- Aç, yorgun ya da üzgün olduğu vakitlerde okumaya zorlamayın. Okuma saatlerini kendisinin belirlemesine izin verin. 8- Okunuşu birbirine yakın kelimeleri mutlaka sesli tekrar ettirin ve aradaki farkı kendinin fark etmesini sağlayın. 9- İlk başlarda eğlenceli ve hoşuna gidebilecek kitapları seçin. Kitap okumayı eğlenceli bir zaman haline getirin. 10- Okumayı öğrendikten ve düzenli kitap okumaya başladıktan sonra da beraber kitap okumaya özen gösterin. Siz kitap okumayı bırakırsanız, çocuğunuz da çabuk sıkılabilir. 11- Kitap okuduğunuz yer de çok önemlidir. Çocuğunuzun dikkatinin dağılmayacağı sessiz ortamlarda kitap okuyun. 12-Okumanın sadece kitap okumak demek olmadığını gösterin. Gazete, dergi, ansiklopedi gibi şeyleri de okuyabilmesine olanak sağlayın. 13-Çocuğunuz teknolojiyle çok ilgiliyse, günümüzde gittikçe popülaritesi artan e-kitap, e-dergi gibi uygulamaları tabletlerinde ve bilgisayarlarında bulundurmasını sağlayın ki teknolojinin sadece oyundan ibaret olmadığını bilsin. Şimdi, “biz o yaş aralığını çoktan kaçırdık diye düşünebilirsiniz.” Eğitimde kaçan zaman yoktur, yeter ki hastalığı çabucak tespit edin. Büyük yaşa gelmiş çocuklarınız için de bu tavsiyeleri uygulayabilirsiniz ve onlarla okuma-anlatma saatleri belirler, ailece bu etkinliğe katılabilir kaliteli vakitler geçirebilirsiniz. Unutmayın! Sizin uygulamadığınız hiçbir davranışı, çocuğa uygulatamaz ve onu yargılayamazsınız. Çocuklar sizin yansımanızdır. Eğer çocuğunuzun davranışlarından mutsuzsanız, aslında siz kendinizden mutsuzsunuzdur. Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dünün Ardından…

Neden Küpe Takarlar?

Hadi Yine İyiyiz…