Hadi Bakalım, Kendime Saygım Var!!!

Hadi Bakalım, Kendime Saygım Var!!! Henry W. Longfellow "Kendisine saygı duyan kişi, başkalarına karşı güvendedir;zira o, hiç kimsenin delemeyeceği bir zırh giyer." Demiş. Peki, kendine saygı duyan ve doğru olanın farkında olan kişi illa bunun için mücadele etmek zorunda mıdır? Doğruluk ve normallik görece bir kavramdır. O yüzden yasalara ve toplum normlarına göre doğru olanı somutlaştırmıyor muyuz? Her ülkenin kendine ait bir yasası vardır. Bunun hepimiz farkındayız. Bu yasanın gön verdiği gibi haksız ya da haklı uygulamaları bilir, neyin suç neyin suç olmadığını yine yasalar çerçevesinde fark ederiz. Ancak, yasaları koymak demek, bunların uygulandığını bize somut olarak göstermediğini, gerçek hayatta çoğumuz birebir maalesef yaşamaktayız. Anlayacağınız Türkiye'de yasa konulur ve uygulayıcıların keyfine bırakılırken, denetleme mekanizması bir türlü çalışmaz. Şimdi “yine ne anlatıyor” diye, düşünüyor olabilirsiniz? Aslında kuzenlerim ile geleneksel buluşma tatilindeyken, tatilde bile rahat bırakmayan sorunlar üzerine “ne olacak bu halimiz?” demek istedim. Mesela ; Bilmem kaç kilo metre uzaktan kız kardeşimin yöneticiliğini yaptığı apartmandan düşen sıva parçası nedeniyle bir türlü belediyenin güvenlik bandı çekmemesi... Ve hatta zabıtanın sanki mühendis, mimarmış gibi "güvenlik şeridi çekmeye gerek yok" deyip, aşağıdaki dükkan işletmecilerinin ahbap çavuş ilişkisiyle tutanağa bile gerek görmemeleri... Mesela; Benim, aylar önce atıl olan arsayı temizlemelerini isteyip hala temizliğe gelinmemesi üzerine börtü böcekten korunmak için durmadan okulu ilaçlamam gibi... Mesela; Keyfi "senden haz etmedim" diyerek federasyona bağlı bir derneği yönetim kararıyla ihraç etmeleri, daha doğrusu edemeyip mobing uygulamaları gibi... Anlayacağınız insanlar o kadar rahat ki "senin anayasan, sosyal hakların, vatandaş olarak yasaların, sana verdiği tüm hakları ben ihlal ederim. Sen kendine saygı duymaya devam et" pervasızlıkları... Peki, şimdi ; Henry W. Longfellow "Kendisine saygı duyan kişi, başkalarına karşı güvendedir;zira o, hiç kimsenin delemeyeceği bir zırh giyer." Sözünü biz kendi toplumumuza uyarlarsak nasıl bir sonuç çıkar? Bunun yorumunu siz yapın. Ancak bir gerçek var ki yasalar eğer yaptırımı bakımından denetlenmiyor ve ahbap çavuş ilişkisi legal hale geliyorsa sadece delinmek için varlığını sürdürmeye devam edecek ve kendini bilen, kendine olan saygısını korumak için mücadele veren bireyler de günün sonunda yılgınlığına yenik düşüp o çarkın içinde yok olup gidecekler. Dönüpte bunca haksızlıklara sessiz kalanlar... Artık, kendi başlarına gelenler için sakın dövünmesin. Zira başa geleni çekmek zorundalar. Bu doğanın ilahi adaletidir “sen her ne yaşatırsan mutlaka bunun karşılığını yine bu dünyada görürsün” Üç maymunu oynamak, yaşanan olumsuzlukları görmezden gelmek, yapan kadar sorumluluğu kabul etmektir. Eğer bir belediye, bir lider görevinin kötüye kullanılmasına izin veriyorsa ve kullanıyorsa bunu denetlemek kanun koyucuların vazifesi olmalıdır. Sözün özü ; Bizler zırhımızı deldirmemek için mücadele etmeye devam ederken, seyrialeme dalanlar "son pişmanlık" şarkısıyla başlarına gelenler için saçını başını yolmaya devam edecek. Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dünün Ardından…

Neden Küpe Takarlar?

Hadi Yine İyiyiz…