Mühür Kimdeyse Süleyman Odur!

Mühür Kimdeyse Süleyman Odur! Peki, bu mühür yanlış ellerdeyse? Türkiye de en önemli sorun galiba bu ve yetkisiz, ehil olmayan ellerdeki mühür bana göre siyasi üstü bir gerçek… Liyakat dedikleri sistem ne zaman çöktü, hangi ara bu kadar dibi gördü, onu da tahlil etmek galiba biraz zor… Bana kalırsa bilgisiz insanların sizi denetlemesi, kanun koyucu olması ya da bir yetki verilmesinin sonucunda o yetkileri bireysel çıkarları için kullanmasının muhalefetle, iktidarla ya da A partisi, B partisiyle çok ilişkili değil. Neden mi? Eğer ahlak bitmişse ve toplumun bireyleri tek tek kokuşmaya başlamışsa size bu yetkiyi verenlerden daha fazla suçlusunuz… Hani derler ya “okumuşsun ancak adam olamamışsın”. İşte biz bu insanlığımızı kaybettik… Galiba toplum olarak maddenin kölesi olduk, ne acı değil mi? Manevi değerleri oldukça güçlü bir neslin torunları olarak maddi değerlere hiç gocunmadan köle olmaya razı gelmek… Artık, muhataplarımız bizi insan olarak görmekten ziyade,” ben bunun başını nasıl ezerim” diye düşünen kalbi kötü insanlar oldu… Artık, bize uzaktan tanı koyan doktorlarımız var ve öyle size böcek gibi bakıyorlar ki soru sorsam azalar mı, diye sessizce ne dediklerini dinliyoruz. Artık, bizi denetleyen denetçilerimizin tavan yapmış egolarının üzerine, sizden bilgisiz olmalarını sineye çekmek zorunda kaldığımız üstleriniz var… Artık, devlet dairesine gittiğimiz de sorduğunuz sorunun detayını öğrenmek istediğinizde yüzünüze boş boş bakan memurlarımız var… Artık, bize haksızlık yapıldığını bilmemize rağmen hakkımızı arayamadığınız yetkililerimiz var… Artık, öğretmenden daha çok bilgisi olduğunu düşünen, bilgisizliğin dibini gören, velilerimiz var… Anlayacağınız var da var… Herkes bu Sultan Süleyman mührü peşinde değil mi? Ülkelerini, şehirlerini çok sevdikleri için mi? Diyanet ile MEB anlaşmasını aylar önce yazmıştım. Ben bu tehlikeyi fark ederken mührü elinde taşıyanlar ne yaptı? Vatanın toprakları yabancılara satılıyor diye de yazmıştım. Şimdi Filistin-İsrail savaşına “tüh tüh… Katliam” diye naralar atılıyor. Mührü elinde taşıyanlar ne yaptı? Ki bu savaş bizi kendimize getirmek zorunda. Bir yazımda demiştim ki ayak sesleri geliyor. Ata’mıza demokrasimize, laikliğimize sahip çıkalım. Şimdi kara çarşaflılar, tarikatlar ortada cirit atıyor, mührü elinde taşıyanlar ne yaptı? Ben Adanalıyım, Kuzey Adana’da toprak yumuşaktır büyük binalar olmaz dedim ve bunu da yazmıştım, mührü elinde taşıyanlar ne yaptı? Ben siyasetten anlamam, ancak yerel seçimlerde başkan yapılanların yine yanlı davranacağını ve kadrosunun baş belası olacağını da yazmıştım, peki, mührü elinde taşıyanlar burada ne yaptı? Kocaman bir hiç… Sözün kısası; biz insani, manevi değerlerimizi ve atalarımızın kanla suladığı bu toprakları gözden çıkardığımız zaman zaten kaybettik… Mühür kimin elindeyse atını koşturdu. Garip olan, benim gibi sadece bu halkın bireyi olan bir insan bile gelecek tehlikeleri görebilirken hiçbir ademoğlu da bizi yönetenleri uyarma ihtiyacı duymadı mı? Ben çok uyarmaya çalıştım ama mühür elde olmayınca sözüm sinek vızıltısından öte duyulmadı. Dilerim 2024 daha beterlerine gebe olmaz. Dilerim bizler gibi çırpınan insanlar artık sessizliğe gömülmez. Artık, şu mührü kime teslim edeceğinizi önemseme zamanı gelmedi mi? Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın! Seray LEVENT ÖZGECAN Çocuk Yuvası ve Kulübü ‪0322.4582496-4583053‬ www.ozgecancocuk.com https://www.facebook.com/ozgecancocuk

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dünün Ardından…

Neden Küpe Takarlar?

Hadi Yine İyiyiz…