Bilip de yapmadıklarımız…
Toplum olarak bilip de yapmadığımız o kadar çok şey var ki… Bunlara girersek çıkamayız. Ancak anne-baba olarak bilip de yapmadıklarımızı velilerimin dönüp dönüp aynı konuları sormalarından yola çıkarak tekrar hatırlatmak istedim. Kim bilir belki söyleye söyleye, yaz yaza bir gün bir şeyleri değiştirebiliriz.
Bilip de neleri yapmıyoruz?
1-En önemli sıkıntımız; teknolojinin ne kadar insan sağlığı için zararlı olduğunu bilsek de biz hala çocuklarımızı bu illetin zararlarından kurtaramıyoruz.
2-Sağlıklı çocuk gelişiminde tutarlı davranışlar sergilemenin çocuk gelişiminde ne kadar önemli olduğunu bilsek de uğraşmıyoruz.
3-Çocuğun uyku düzeninin, ebeveyn uyku düzeniyle paralel olduğunu bilsek de yine bu sorunu atlatamıyoruz.
4-Çocuklar da yalan ve korku öğretilir. Bu konu her platformda anlatılsa ve yapılmış deneyler paylaşılmış olsa da hala “yalan ve korku” ailenin davranış değişimi ile düzeleceği bilinse de sorun olmaya devam ediyor.
5-Çocuklar da yaşanan yeme bozukluğunun, yine ailenin alışkanlıklarına bağlı olduğu kanıtlanmış olsa da ebeveyn sorunu içer de değil dışarıda armaya devam ediyor.
6-Bütün duygusal bozuklukların, aslında ev için de ebeveyn tutumundan kaynaklandığı bilinip söylense de ailenin duvar kadar duyarsız oluşundan dolayı, gelecekte sorunlu bireylerin topluma karışmasına mani olamıyoruz.
7- Çocuğa “hayır” dememenin ileri de açacağı sorunlar anlatılsa da “hayır” dememek için mücadele eden ebeveynleri görüyoruz.
En acısı da ne biliyor musunuz? Bütün bu olumsuz davranışlardan dolayı hastalanan çocuklarımızı doktor doktor gezdirmemize, uzaman eğitimcilerin uyarılarına rağmen ebeveynin çocuğun davranış bozukluluğunun düzelmesi için hiçbir şey yapmaması...
Son söz; Sevgili çocuk sahibi aileler, öncelikle siz bu çocuklara “doğmak ister misin?” diye sormadınız. İstediniz ya da istemediniz bir şekilde dünyaya getirdiğiniz evlatlarınız sizlerin emanetidir. İleri de bu emanetleri mutsuz, başarısız, topluma ve kendine hiçbir faydası olmayan bireyler olarak görmek istemiyorsanız, size verilen emanetlere sahip çıkmalısınız. Sahip çıkmak demek “her dediğini yapmak,” sorun olduğunda “nasılsa uzmana, doktora parasını ödedim” demek değildir. Sahip çıkmak; çocuğunuzu sosyal, duygusal olarak birey olmaya hazırlamak, demektir ve önce siz kendinizi düzeltmek zorundasınız ki evladınız da arada sendelese de sizin yolunuzdan devam etsin…
Eğer evladınız da olumsuz olarak gördüğünüz bir davranış sizi rahatsız ediyorsa, aslında siz kendinizden memnun değilsinizdir. Ve aslında o çocuk sizin değil, toplumu oluşturan bir mihenk taşıdır.
Lütfen! Çocuk yetiştirmek çok kolaydır. Yeter ki davranış bozukluklarında sabırlı olun. Tutarlı ebeveyn olmaya gayret ederken, danışmanlarınızı gerçekten dinleyin. Hepsi bu!
Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın, akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın!
Seray LEVENT
ÖZGECAN Çocuk Yuvası ve Kulübü
0322.4582496-4583053
www.ozgecancocuk.com
https://www.facebook.com/ozgecancocuk
Yorumlar
Yorum Gönder