Sanal Otizm

Hiç bu terimi daha önce duydunuz mu? Aslında tıbbi sınıflamalarda resmi bir adı olmayan bu terimi daha çok bizim gibi eğitim ve gelişim uzmanları söylemeye başladı. Öyle yoğun karşılaşmaya başladı ki şu son 10 yıldır... Gelişim geriliği, dil konuşma geriliği, davranış bozukluğu yaşayan, ancak ailenin ne olduğunu anlamadığı, doktorun “bir kreşe gönderin” tavsiyesi ile bizlerde eğitime başlayan çocuklar sayesinde, daha önceden ders diye aldığımız gelişim geriliği ile ilgili bütün konuları tekrar, profesyonel eğitimlerle kendimizi güncellemek zorunda kaldık, zira özel gereksinimli çocukların eğitimini vermemekte bu sorunlara yardımcı olmak için konuyu iyi bilmek gerekiyor. Peki, nedir sanal otizm? Erken çocukluk döneminde yoğun ekran maruziyetinin (telefon, tablet, televizyon vb.) çocukta otizm benzeri belirtiler oluşturması için kullanılan bir kavram haline geldi. Sanal otizmin tanımı : 0–3 yaş arasındaki çocukların uzun süre ve kontrolsüz şekilde ekrana maruz kalması, sosyal iletişimden uzak kalması ve çevreyle etkileşimin azalması sonucu ortaya çıkan gelişimsel gecikme tablosudur. Gerçek otizmden farkı, ekran maruziyeti azaltıldığında ve doğru yönlendirmeler yapıldığında çocuğun gelişiminde toparlanma görülebilmesidir. Çocuğun gelişimsel alanlarına etkileri Dil gelişimi: Çocuk konuşma ihtiyacı hissetmez çünkü ekranda hazır uyaranlar vardır. Sözcük dağarcığı gelişmez, taklit yeteneği zayıflar. Göz teması ve iletişim başlatma azalır. Bilişsel gelişim: Dikkat süresi kısalır, odaklanma güçlüğü yaşar. Problem çözme ve hayal gücü sınırlı kalır. Somut deneyimlerden uzaklaşma nedeniyle öğrenme yüzeyselleşir. Sosyal-duygusal gelişim: Anne-baba ve akranlarla ilişki zayıflar. Yalnızlık, içe kapanıklık, duygularını ifade etmede zorluk olabilir. Empati becerileri gelişmez. Motor gelişim: Hareketsizlik sebebiyle kaba motor beceriler (koşma, zıplama, denge) geri kalabilir. İnce motor beceriler (kalem tutma, küçük nesnelerle oynama) yeterince gelişmez. Davranışsal etkiler: Huzursuzluk, öfke nöbetleri, uyku sorunları görülebilir. Ekrandan uzaklaştırıldığında aşırı tepki verebilir. Önlem ve çözüm yolları 1-Ekran süresini sınırlamak: 0–3 yaş arası hiç ekran önerilmez.3–6 yaş arası ise mümkünse günde 30 dakikadan fazla olmamalıdır. 2-Gerçek oyun ortamı yaratmak: Çocuk fiziksel oyuncaklar, doğa, yaşıtları ve ailesiyle oyun oynayarak öğrenir. 3-Ebeveyn-çocuk etkileşimi: Göz teması, birlikte kitap okuma, şarkı söyleme, resim yapma gibi etkinlikler dil ve sosyal gelişimi destekler. 4-Rutinler oluşturmak: Yemek, uyku, oyun gibi düzenli alışkanlıklar çocuğun güven duygusunu güçlendirir. 5-Fiziksel aktivite: Koşma, parkta oynama, el işi ve sanat etkinlikleri motor gelişimi destekler. 6-Gerekirse profesyonel destek: Çocukta belirgin gelişimsel gerilik varsa çocuk gelişim uzmanı, pedagog veya çocuk psikiyatristine başvurulmalıdır. Sanal Otizm ve Gerçek Otizm Arasında ki Fark Özellik Sanal Otizm Gerçek Otizm (Otizm Spektrum Bozukluğu) Neden Yoğun Kontrolsüz ekran maruziyeti (özellikle 0-3 yaşta) Genetik, biyolojik ve çevresel faktörler Başlama yaşı Genel de ekran kullanımının yoğunlaştığı dönemlerde Çok erken çocuklukta (12-18.ay civarı belirtiler başlar) Belirtileri Göz teması kurmama, dil gecikmesi, dikkat dağınıklığı, sosyal iletişimde zayıflık, yersiz fazla öfke krizleri Benzer belirtiler; göz teması az, sosyal iletişim güçlüğü, tekrarlayıcı davranışlar Motor gelişimi Hareketsizlikten dolayı gerilik olabilir ama geri dönüşlüdür. Bazı çocuklarda motor beceriler kalıcı şekilde etkilenebilir. Esneklik Ekran süresi azaltılıp sosyal etkileşim artırıldığında hızlı toparlanma görülebilir. Belirtiler kalıcıdır, yoğun özel eğitim ve terapi gerekir. Tedavi/Önlem Ekran süresini sınırlama (0-3 yaşta asla maruz bırakmayın) Yoğun özel eğitim, konuşma terapisi, davranışsal ve sosyal beceri destek programları Prognoz (Gidişat) Erken müdahaleyle çocuk tamamen normale dönebilir. Belirtiler ömür boyu devam edebilir, ancak doğru eğitimle gelişim sağlanabilir. Son Söz: Son yıllarda fazlalaşan bu sorunun aslında çözümü çok basit çocuğu 0-3 yaş aralığında her türlü ekrandan uzak tutacaksınız, daha sonraki yaşlar da kontrollü olarak ekranla tanıştıracak ve ekranın karşısında 30 dakikayı geçmeyecek süreler belirleyeceksiniz hepsi bu… Çok basit… Yok, “ben doğurduğumla bu kadar ilgilemem” de diyorsanız ki bu da bir tercihtir. Açacaksınız ekranı, oturtacaksınız çocuğunuzu ve gerçek otizmle yaşamın yolculuğuna hep birlikte çıkacaksınız. H.. Size tavsiyem Otizm spektrum Bozukluğu ile yaşamını sürdürmeye çalışan aileleri şöyle bir ziyaret edin. Paranın da pulun da çocuğunuzun sağlığını tekrar kazanmasına neden olmadığını göreceksiniz. Biliyor musunuz? Teknoloji okuryazarlığını öğrenememiş ve sanalı bakıcı yapmış aileler sayesinde, çocukla ilgilenilen bütün bilim dalları gözde meslekler haline geldi. Sayeniz de yıllarca kazanmadıkları parayı kazanmaya başladılar bilginiz olsun. Kısacası: Sanal otizm bir gelişimsel gecikme tablosu, gerçek otizm ise nörogelişimsel bir bozukluktur. Aradaki en kritik fark: Sanal otizmin geri dönüşlü olmasıdır. Karar sizin… Şimdilik her zaman olduğu gibi hoşça kalın , akıl ve beden sağlığınızı korumaya çalışın! Seray LEVENT ÖZGECAN ÇOCUK YUVASI ve KULÜBÜ 1505647430754_IMG_1894.JPG ‪0322.4582496-4583053‬ http://www.ozgecancocuk.com http://www.facebook.com/ozgecancocuk

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neden Küpe Takarlar?

Bekâret Kemeri

İyi ve Kötünün Felsefesi Nedir?